Sabah giydiğiniz ayakkabı ya da parmağınıza taktığınız yüzük öğlene doğru sıkmaya başlıyor ve yüzünüz gözünüz şişiyorsa beslenme alışkanlıklarınızı gözden geçirin. Özellikle yaz aylarında daha da artan kadınların korkulu rüyası ödemi azaltmanın en etkili yolu aşırı tuzlu beslenmemek. Az tuzlu pişirdiğiniz yemeğinize, sofrada tuz katmamakla işe başlayabilirsiniz!..
Kadınlarda daha sık rastlanan ödem (şişkinlik) kimi zaman günlük hayatımızı çekilmez hale getirebiliyor. Medical Park Fatih Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Sevil Nas Can; bazen ciddi bir hastalık belirtisiyken, bazen de nedeni bilinmeyen ve hastalıklardan bağımsız oluşabilen ödemden kurtulmanın yollarını anlattı:
Ödem nedir ve belirtileri nelerdir?
Ödem; özellikle kadınlarda sıkça ortaya çıkan, vücutta sıvı birikimi olarak tanımlanan, bazen de bazı ciddi hastalıkların belirtisi olan klinik bir durumdur. Kısaca vücutta anormal miktarda su toplanması olarak da tanımlayabiliriz. Göz kapaklarında, ellerde ve ayaklarda şişmeler olur. Yüzük takılamaz, ayakkabı giyilemez hale gelinir.
Ödeme sebep olan hastalıklar nelerdir?
• Böbrek hastalıkları
• Kalp hastalıkları
• Damar hastalıkları
• Hormonal bozukluklar
• Karaciğer hastalıkları olarak sıralanabilir.
Vücudumuzda ödem olduğunu nasıl anlarız?
Deri altı dokusunda şişlik belirginse, bastırdığımız zaman içine çökme ve çukurlaşma gözleniyorsa vücutta ödem olduğu düşünebilir. Bu durumda mutlaka doktora başvurulmalı, gereken tahlil ve tetkikler yaptırılmalı. Eğer, tetkikler sonucunda ödem ciddi bir hastalık nedeni değilse, idiyopatik (nedeni bilinmeyen) ödem olarak adlandırılır.
Ödemin kaynağı hastalık değilse başka hangi nedenlerden oluşabilir?
• Fazla kilolu olmak
• Stres
• Aşırı tuzlu yiyecekler tüketmek
• Az su tüketimi
• Yorgunluk, uzun süre ayakta durmak
• Fazla karbonhidratlı beslenmek
• Aşırı sıcaklık
• Adet öncesi (pre-menstural) dönem
• Hamilelik sırasında oluşan ödem
Ödem riskini azaltmak için beslenmede nelere dikkat edilmeli?
• İdeal kiloya inmek: Öncelikle fazla kilomuz varsa; bir diyet uzmanıyla birlikte, düzenli beslenme ve uygun aktivite programıyla ideal kilomuza inmeliyiz.
• Düzenli su tüketimi: Kişiye göre değişmekle beraber günde 8-12 bardak olmak üzere yaz aylarında ve spor yapan kişilerde daha da artırılmalı. Su içme alışkanlığımız yoksa gün içinde mutlaka bunu hatırlatıcı önlemler almalıyız. Masanızda her zaman su bulundurmak, belli bir ölçü (1.5 litrelik pet şişe gibi) edinip her sabah bunu su ile doldurmak, yatana kadar aralıklı tüketmek, zorla birkaç bardağı birden içmek yerine yavaş yavaş su içmeye alışmak gibi önlemler alabiliriz. Özellikle egzersiz ve seyahat sırasında mutlaka yanımızda su bulundurmalıyız.
• Tuzu azaltmak: Herhangi bir sağlık sorunu yoksa tamamen tuzsuz yemek zorunluluğu yok. Yemekleri az tuzlu tüketmek yeterli olacaktır. Örneğin az tuzlu pişirilmiş sağlıklı bir yemeğe sofrada ayrıca tuz katılmamalı. Fakat bazı yiyeceklerin kendi yapısından kaynaklanan görülmeyen tuza dikkat etmek gerekir.
Yiyecekleri nasıl azaltırsınız?
* Çok tuzlu peynir ve zeytin çeşitleri tüketmeyin. Orta yağlı peynir alıp, peynir ve zeytini akşamdan suya koyarak tuzunun azalmasını sağlayabilirsiniz.
* Turşu, konserve, aşırı soda tüketimi, hazır ayran, hazır çorbalar, çeşniler ve et-tavuk suyu tabletleri gibi sodyum içeriği yüksek olan gıdaların tüketimine dikkat edilmeli.
• Karbonhidrattan uzak durma: Karbonhidrat içeren yiyecekler aşırı tüketilmemeli; pirinç, beyaz ekmek, makarna, hamur işleri, şerbetli-hamurlu tatlılar, çikolata ve fazla şeker gibi… Kompleks karbonhidrat içeren kepekli, tam tahıllı, çavdarlı gibi unlardan yapılan ekmek, kepekli pirinç veya makarna, kepekli unlardan yapılmış az yağlı kekler, sütü tatlılar gibi daha sağlıklı alternatiflerle değiştirilmeli.
• Posalı beslenme: Posa içeriği yüksek gıdalar tercih edilmeli. Posalı gıdalar, bağırsak çalışmasını da artırdığından ödemin atılmasında fayda sağlar; kepekli tahıllar, kabuklu sebze ve meyveler, salata gibi…
• Alkol ve asitten uzak durma: Alkol, asitli içecekler, kahve, aşırı ve demli çay, kafein içeriği yüksek içecekleri tüketiminden kaçınmak gerekir. Bunların yerine su, bitki ve meyve çayları, taze meyve suları, tuzsuz ayran, az yağlı süt gibi içecekler tercih edilmeli.
Hamilelikte ödeme dikkat!
Hamilelik döneminde, sıvı ihtiyacı artar. Alınan bu sıvının bir kısmı vücutta tutulup, şişkinliğe sebep olabilir. Hamilelikte kan basıncı ve dolaşım sistemi fazla çalışır. Son aylara kadar gittikçe artan ödem en fazla el, parmak, ayak ve ayak bileklerinde ortaya çıkar. Kilo fazlası olan, hızlı veya aşırı kilo alan hamilelerde şişkinlikler daha fazla görülür. Hamilelikteki ödem; düzenli beslenmeye, düzenli sıvı tüketimine ve dinlenmeye rağmen geçmiyorsa, yoğun baş ağrısı, görme bozuklukları, tansiyon yüksekliği gibi eşlik eden durumlar varsa hemen doktora başvurulmalıdır. Hamilelikte ödemi gidermek için yemek düzenine çok dikkat edilmeli, düzenli ve yeterli miktarlarda protein alınmalı, tuz tüketimi azaltılmalı, rahat kıyafetler tercih edilmeli, hafif yürüyüş ve egzersizler yapılmalı, uzun süre ayakta durulmamalı, günde 8-10 bardak su tüketilmeli ve doktor kontrolleri düzenli aralıklarda yapılmalıdır.
Adet öncesi dönemde de değişen hormonların etkisiyle vücutta fazla su birikimi gözlenebilir. Kişiye göre değişmekle beraber 7 -10 gün öncesinden başlayabilir. Adet bitimine kadar devam eder. Bu süreçte kişide 500 gr- 2000 gr arası ödem oluşabilir. Bu nedenle adet dönemlerinde de doğru beslenmeye özen gösterilmeli.