KADIN

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Mynet Soran Anne Platformu

1 Bebeğinizin cinsiyeti nedir?
2 Bebeğinizin yaşını belirtir misiniz?
3 Sizlere hangi konuda yardımcı olmamızı istersiniz?
4 Öğrenmek istediğiniz farklı detaylardan burada bahsedebilirsiniz.
    Kalan mesaj: 10

    Yeni Alzheimer ilaçları umut verici olsa da bu bilgileri es geçmeyin!

    Yeni deneysel ilaçlar hafıza kaybından sorumlu olabilecek beyin plaklarını hedef alıyor ve yeni çalışmalar bu ilaçların plakları azaltabileceğini gösteriyor.

    Ancak bunun daha iyi bir beyin işlevine mi çevrileceği yoksa hafıza soygununun ilerlemesini mi yavaşlatacağı veya durduracağı konusunda açıklık yok. Bu ilaçların Alzheimer hastalığının tedavisinde kullanılmak üzere onaylanması için çok daha fazla araştırma gerekli.

    Küçük ve erken fazdaki klinik bir deneme, Alzheimer hastalığı ile alakalı olarak beyinde oluşan plakları yok eden bir ilaç belirledi. Bilim insanları bu plakların muhtemel olarak hafıza kaybına ve bilişsel gerilemeden sorumlu olduklarına inandıkları için, bulguların Alzheimer araştırmalarında ezber bozabileceği ifade edildi - ancak pratik uygulamalar en azından hala birkaç yıl uzakta görünüyor.

    Alzheimer hastalığının asıl nedeni bilinmiyor ancak çalışmalar amiloid beta plakları olarak adlandırılan yapışkan protein topaklarının, bilişsel semptomlar göstermeden 15 yıl kadar önce oluşmaya başlamaya eğilimli olduğunu gösteriyor. Peki, sorunun kaynağı nerede yatıyor? Hafıza problemleri olmayan bazı insanlarda da beyin plakları olduğu gösterilmiş olduğundan, sigaranın kansere neden olması gibi plak oluşumunun hastalığa neden olduğu da aynı ölçüde kesinlik kazanmamış. Ancak olası tedaviler için yapılan ilaç araştırmalarının çoğu bu plakları engellemek veya yok etme yöntemlerine odaklanmış durumda.

    Massachusetts merkezli Biogen ismindeki bir firma, plakları yok etmek için bir çözüm bulmuş olabilir. Klinik bir çalışmada, aducanumab adlı bir ilacı 54 hafta boyunca aylık olarak damar yolu uygulamasıyla Alzheimer hastalığının erken safhalarında olan 125 hastada çeşitli dozlarda test ettiler (Aducanumab insanın bağışıklık sisteminde rol alan proteinleri taklit etmesi için laboratuvarda üretilmiş bir molekül olan monoklonal bir antikordur). 40 farklı hastaya ise plasebo verildi.

    Çalışmanın sonunda ilaç verilen hastaların beyin taramalarında başlangıca göre daha az plak vardı ve en yüksek dozu alanlarda neredeyse hiç plaklardan kalmamıştı. Bunun yanında plasebo alan hastaların beyinlerinde hiç bir değişikliğe rastlanmadı.
    Üstelik plaklardaki bu azalmanın Alzheimer semptomlarının daha kötüye gitmesini engellemiş olma ihtimali bulunuyor. Çalışmanın eş yazarı tıp doktoru ve Zürih Üniversitesinde Yenileyici Tıp Enstitüsü müdürü Roger M. Nitsch, bir basın açıklamasında "Plasebo alan gruptaki hastalar ciddi anlamda bilişsel bir gerileme sergilerken, antikor alan hastaların bilişsel yetenekleri belirgin olarak daha istikrarlı kaldı" şeklinde ifade etti.

    Phoenix'teki Banner Alzheimer Enstitüsünün yönetici müdürü ve tıp doktoru Eric M. Reiman bulguların önemli olduğunu dile getiriyor. Nature dergisinde araştırma ile birlikte yayımlanan bir yorumda, çalışmaya dahil olmayan Dr. Reiman-sonuçların "alışılmadık derecede çarpıcı" olduğunu ve plakların gerçekten de Alzheimer semptomlarının oluşumuna katkı sağladığı hipotezini desteklediğini yazmış.

    Dr. Reiman yazısında "Eğer bu ön bilişsel bulgular şu anda halen devam etmekte olan büyük ve daha kesin klinik denemelerle teyit edilirse, bu Alzheimer hastalığına karşı savaşmak için hepimize cesaret verecek" şeklinde ifade etti.

    Ancak Reiman "yazarların ek bilişsel bulguları cesaret verici olsa da bu bulgular kesin değil" diyerek okuyucuları uyarıyor. Eğer sonrasında yapılacak olan araştırmalar plakların azalmasının Alzheimer hastalığının ilerleyişini etkilemediği gösterirse, bu ilacın ve bunun gibi diğerlerinin hafıza kaybı gibi semptomları durdurmada etkili olmadığını kanıtlama ihtimali olduğunu açıklamış. "Daha büyük denemelerin sonuçları ortaya çıkana kadar aducanumab'ın bilişsel yararları hakkındaki değerlendirmeleri kısıtlamak daha tedbirli olur."

    Biogen'in bulguları klinik denemelerin faz 1b sonuçları. Yeni ilaç geliştirme yolunda bunlar genel olarak, yapılan gönüllü insan deneklerle geliştirilen ilk çalışmalar ve sadece az sayıda katılımcıyla gerçekleştirildi.

    Faz I sonuçları umut verici olması durumunda bile, ilacın güvenli ve etkili olarak değerlendirilmesi ve sonunda tüketici kullanımı için onaylanmasından önce daha geniş faz II ve III denemeleri yapılması gerekli. Çalışmanın yazarları ayrıca yan etkilerin de dikkate alınması gerektiğini belirtiyor: Çalışmalarında 20 hasta çalışmayı baş ağrısı ve tehlikeli olabilecek olan beyinde sıvı birikmesi nedeniyle bırakmış. Dahası, erken evrelerinde umut vadeden Alzheimer için üretilen pek çok ilacın, çalışmalar ilerledikçe hayal kırıklığı yarattığı biliniyor.

    Aducanumab çalışmaları yaklaşık 2700 kullanıcının katıldığı iki denemeyle devam ediyor. Yani bu ön sonuçlar daha uzun bir sürecin ilk adımları olsa da, Dr. Nitsch durum hakkında iyimser olduğunu ve bunun doğru yolda daha büyük adımlara yol göstereceğini söylüyor.

    Dr. Reiman bu konuda onunla aynı görüşü paylaşıyor. Yorumlarında, plakları bozarak gerçekten bilişsel gerilemeyi yavaşlatabilen ilaçların daha çok araştırmayla onaylanmasını savunuyor. Ve bunu yazısında "Alzheimer hastalığını nasıl anladığımız, tedavi ettiğimiz ve değiştirdiğimiz konusunda ezber bozabilir" diyerek belirtmiş.

    Vitrin


    En Çok Aranan Haberler