BİZE ULAŞIN
Aleyna Tilki ‘Cevapsız Çınlama’ isimli şarkısıyla hayatımıza girdiği günden beri gündemden neredeyse hiç düşmedi.
Amerika’da ya da Avrupa’da 16 yaşında bir genç kızın ünlü olup sahnelere çıkması çok normal olsa da Türkiye’de garipsendi.
Özellikle +18 mekanlarda sahne alması eleştirildi. 16 yaşında bir kızın ‘seksi’ danslar yapması muhafazakar kesim tarafından tepkiyle karşılandı.
Bu tepkilere karşılık muhalif kitle özellikle Twitter’da Aleyna Tilki’yi savundu. Aleyna Tilki üzerinden bir politik tartışma ilerledi diyebiliriz.
Aleyna Tilki, varlığı ve bazı kesimlere verdiği rahatsızlıkla bir nevi kendi başına mücadele zemini oluşturdu.
Bütün bunlar bir kenara, bir de Aleyna Tilki’nin narsisist kişiliği var ki, ilk çıktığı günden itibaren fark etmek hiç zor olmadı.
Kendine olan güveni ve beğenisi ‘normal’in hayli üzerindeydi. Açıklamaları ve tweetleriyle bunu çok defa belli etti.
Daha bebekliğinden beri yıldız olduğunu düşünüyordu. İlkokulda, ortaokulda farklılığı hemen fark edilmişti. Arkadaş ortamlarının gözdesiydi. Okuduğu okullarda rock star gibiydi. Trend setterdi, hayranları hep vardı…
Ancak bu defa çıtayı bir hayli yükseğe, şöyle arşa doğru koydu Aleyna Tilki özgüven konusundan. Bir konserinde şarkı arasında anlattığı hikaye sosyal medyada gündem oldu.
Hikayeyi Aleyna’nın ağzından dinleyin buyrun.
Hikayenin özeti şu: Aleyna henüz 6 yaşında, 1. Sınıf öğrencisiyken bir kombin yapmış okulun serbest kıyafet gününde. Sonra herkes onu taklit etmiş. Bütün okul o kıyafetleri giymeye başlamış. Müdür de bir gün çıkıp demiş ki Aleyna bu senin kıyafetin artık okulun resmi kıyafeti oldu. Aleyna da diyor ki daha 1. Sınıfta devlete resmi kıyafet getirmişim daha ne yapayım?
Bu hikaye gerçek midir, uydurma mıdır bilmek mümkün değil. Ancak neresinden bakarsak bakalım komik. Uydurmaysa komik, gerçekse bunun yaşanmış olması da komik.
Aleyna Tilki geçtiğimiz günlerde yeni şarkısı ‘Sen Olsan Bari’ ile kısa sürede yine büyük bir başarı yakaladı. Dinlenme sayıları günden güne artıyor, sosyal medyada tepkiler oldukça iyi.
Ancak henüz 16 yaşında bu kadar ego, bu kendini beğenmekler hatta kendine tapmaklar sağlıklı bir ruh halini işaret etmiyor.
Evet Aleyna Tilki bu yaşında oldukça başarılı, sesi güzel, hoş bir kız. Ancak hayat bunlardan ibaret değil. Parayı, popülariteyi, başarıyı merkez alan ahlak Aleyna gibi 16 yaşında bir kızı bu noktaya getirebiliyor.
Türkiye’de uzun süredir pompalanan bu değersiz değerler günden güne yayılıyor. Herkes kendine aşık, herkes kusursuz, herkes en birinci, sorun hep başkalarında, kimse onları çekemiyor, herkes onları kıskanıyor vesaire…
Televizyonda, internette bize gösterilen tüm idoller bu zihin yapısında. Bir zamanlar önemli olan insani değerlerin artık esamesi okunmuyor. Başarılı, zengin ve popülerseniz nasıl biri olduğunuzun önemi yok.
Aleyna’ya ve çevresindekilere naçizane tavsiyemiz sadece kariyerin değil iç huzurun, hayatın ve etrafında olan bitenlerin farkında olmanın, yaşam üzerine kafa yormanın, anlamanın, dünyayı kim kimden ne kadar üstün, kim daha iktidar sahibi gibi noktalar üzerinden değil eşitlik üzerinden algılamanın önemini görmede ona yardımcı olabilecek bir uzmandan psikolojik destek almaları.
Umarız büyüdükçe değişir, başarılarını katlayarak ilerlersin Aleyna! Seviyoruz seni…
