HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

'AB krize hala köklü çözümler üretemedi'

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Avrupa'nın hâlâ, mali krize yönelik köklü çözümler üretemediğini, Avrupa Merkez Bankası'nın para basarak geçici bir rahatlık sağladığını ifade etti.

DAVOS (İHA) - Dünya Ekonomik Forumu (DEF) yıllık toplantısı kapsamında Davos'ta bulunan Babacan, açıklamalarda bulundu. Babacan, küresel krizin "fazlar değiştirerek" devam ettiğini söyledi. Özellikle Avrupa Birliği’nde sorunların çözümsüz kaldığını vurgulayan Babacan, "Merkez Bankası’nın çok yüksek miktarda para basıp piyasaya sürmesiyle geçici bir rahatlık var şu anda. Avrupa Merkez Bankası’nın, hem bankaları rahatlatan hem de devletleri finansman açısından rahatlatan bir operasyonu oldu. Ama henüz köklü çözümler de üretilemedi" dedi.

"HER ÜLKENİN KENDİ EV ÖDEVİNİ YAPMASI GEREKİYOR"

Babacan, "Asıl yapılması gereken yapısal reformlar, iş gücü piyasalarıyla ilgili, sosyal güvenlik sistemiyle ilgili, emeklilik sistemiyle ilgili, Avrupa Birliği’nin rekabet gücünün artırılmasıyla ilgili. Pek çok alanda maalesef henüz adım atılamadı. Ve hâlâ Avrupa Birliği’ne üye pek çok ülkenin çok yüksek borcu var ve bu borç sorunun hangi plan çerçevesine, nasıl normale döneceğiyle ilgili maalesef bir strateji de ortaya konabilmiş değil. Piyasalarda geçici bir rahatlık var ama bu krizin bittiği anlamına gelmiyor. Her ülkenin kendi ev ödevini hızlı bir şekilde önümüzdeki dönemde yapması gerekiyor"diye konuştu.

"İHRACAT AÇISINDAN AB'YE ESKİSİ KADAR BAĞIMLI DEĞİLİZ"

Türkiye ile Avrupa Birliği arasında yoğun bir ticaretin bulunduğunu hatırlatan Başbakan Yardımcısı Babacan, "Dolayısıyla Avrupa Birliği’nin kendi iç pazarı sıkıntı yaşadığı dönemlerde bizim de Avrupa’ya olan ihracatımızda biraz problem oluyor haliyle" dedi. Babacan, bununla birlikte Türkiye'nin son yıllarda Avrupa Birliği’ne olan ihracatının, tüm ihracat içindeki payının üçte bire indiğini belirterek, "Dolayısıyla eskisi kadar da bağımlı değiliz. Avrupa Birliği haricindeki pazarlar artık 3’te 2 ihracatımız içerisinde. Dolayısıyla bu kuşkusuz Türkiye’ye yardımcı oluyor, Türkiye’nin toplam ihracatının artmasını beraberinde getiriyor" ifadelerini kullandı.

Babacan, "Öte yandan Türkiye ile Avrupa Birliği’nin yoğun bir finans ilişkisi var. Finans kanalları itibariyle hâlâ Avrupa Birliği’yle olan ilişkilerimiz önemli. Dolayısıyla biz Avrupa Birliği’nde işlerin iyiye gitmesini istiyoruz. Bu krizin köklü bir şekilde çözüme kavuşturulmasını istiyoruz ve bu yönde de tavsiyelerimizi kendilerine yapıyoruz" dedi.

"İŞ DÜNYASININ GÜVENİ ÇOK, ÇOK ÖNEMLİ"

Krizin aşılmasında iş dünyasının güvenini "çok, çok önemli" sözleriyle niteleyen Babacan, "İş dünyası geleceğe güvenmedikten sonra o ülkede ekonomik büyümeyi ya da istihdamı sağlamak çok, çok zor. Dolayısıyla hükümetlerin uyguladıkları politikaları iş dünyasına da çok iyi anlatmaları lazım. Ve bir ülkenin ekonomik programının hem hükümet tarafından, hem iş dünyası tarafından, hem sivil toplum kuruluşları tarafından da benimsenmesi lazım. Ancak öyle olursa o ülkede güven ortamı oluşabiliyor. Büyüme, istihdam oluşabiliyor" diye konuştu.

"BEKLENTİMİZ ENFLASYONUN BU YIL, 2012'DEN DAHA DA DÜŞÜK ÇIKMASI"

Enflasyon konusuna da değinen Ali Babacan, "Biliyorsunuz, 2012 yılı 44 yılın en düşük enflasyonunu gördüğümüz yıl oldu. Gerçekten enflasyonla mücadelede önemli bir adım attık. Şu andaki beklentimiz, 2013 yılında enflasyonun 2012 yılına göre daha da düşük çıkması. Tabii ki piyasa şartları ne olacak yıl sonuna kadar izlememiz lazım. Özellikle enerji fiyatlarının bundan sonraki dönemde hangi yönde seyredeceği belirleyici olacak. Ama bizim şuan itibariyle beklentimiz, 2013 yılının enflasyon açısından yine rekor kıracağımız bir yıl olması" dedi.

"2012'DE İÇ TALEBİ DENGELEME KONUSUNDA BAŞARILI OLDUK"

Türkiye’de iç talebin çok kuvvetli olduğunu kaydeden Babacan, "Hatta bizim açımızdan, özellikle 2012 yılında kontrol altına alınması gereken boyutlara ulaştı. Çünkü iç talep özellikle bankadan kredi çekip, borçlanıp tüketim şeklinde olursa biz bundan biraz endişe duyuyoruz" yorumunda bulundu. Babacan, "Eğer vatandaşlarımız önce kazanıyorlarsa, daha sonra kazandıklarını harcıyorlarsa bunda problem yok. Ama henüz kazanmadan bankadan kredi çekip o çektikleri krediyi hızlı bir şekilde harcayarak iç tüketim oluyorsa ondan biraz kaygı duyuyoruz. Bizim genel dengemizi de bozuyor. Dolayısıyla 2012 yılı, bizim iç talebi biraz dengelememiz gereken bir yıldı ve onda da başarılı olduk. Yani 2012 yılında iç talep, 2011’e göre hemen hemen artmadı. Zaten bunun içindir ki bizim dış dengemiz, cari açık başta olmak üzere, enflasyon başta olmak üzere pek çok göstergemiz istikrarlı yönde seyretti" ifadelerini kullandı.

"GEÇTİĞİMİZ DÖNEM DOĞRUDAN SERMAYE GİRİŞ DÜŞTÜ"

Başbakan Yardımcısı Babacan, Türkiye’ye giren doğrudan sermayenin 2012 yılında 2011 yılına göre düştüğünü belirterek, "Buna da biz üzüldük. Burada tabii ki dış faktörler de var ama en azından Türkiye olarak biz kendi içimizdeki sorunları da gidermek zorundayız. Kendi içimizde atmamız gereken adımları atmak zorundayız" diye konuştu. Babacan konuşmasına şöyle devam etti:

"Aslında Türkiye’ye 'buradan ne aldık' diye sorarsanız, herhalde buradaki bütün görüşmelerimiz, burada yaptığımız temaslar, burada Türkiye’yle ilgili konuşulanlar, bizim özgüvenimizi daha da arttırdı. Çünkü gerçekten Türkiye çok çok takdir ediliyor, çok beğeniliyor. Uyguladığımız politikalar başka ülkelere örnek gösteriliyor. Avrupa’da problem varken, Amerika’da problem varken, Japonya’da problem varken, bütün gelişmiş dünyada problem varken, Türkiye’nin ortaya koyduğu ekonomik performansı herkes takdir ediyor. Biz bunu yerinde gördük. Ama bunun yanında tabii asla rehavete düşmemek lazım, asla politikalarda gevşemeye gitmememiz lazım. Mutlaka politik alanlarda disiplini korumamız lazım. Çünkü dünya şartları hiç belli olmaz. Her an farklı ülkelerden farklı gelişmelere sahne olabilir ve dışarıdan gelen dalgalar da Türk ekonomisinde az ya da çok etkide bulunabilir. Dolayısıyla çok çok dikkat etmemiz lazım. Ve dışarıda olup bitenin Türk ekonomisi üzerindeki etkilerini sınırlı tutabilmek için de azami gayreti göstermemiz lazım."

"BÜTÇE DİSİPLİNİ DEVAM EDECEK"

Bütçe disiplininin sıkı bir şekilde uygulanmaya devam edeceğini vurgulayan Babacan, "Para politikalarında Merkez Bankamızın yenilikçi yaklaşımı çok derece önemli, çok çok başarılı; bu devam edecek. Özellikle Türkiye’nin rekabet gücüne destek verecek yapısal reform alanlarında mutlaka hızlı gitmemiz gerekiyor, Türkiye’deki yatırım ortamını iyileştirmemiz gerekiyor, bu alana ağırlık vermemiz gerekecek. Enerjiyle ilgili sorunlarımız var. Enerjide dışa bağımlılığımızı azaltan ve Türkiye’de enerjiyi daha verimli kullanmamızı sağlayan adımları atmamız gerekecek" dedi.

"İHA 20 YILDA ÇOK ÖNEMLİ HİZMETLER VERDİ"

İHA'nın kuruluşunun 20'nci yıl dönümünü de kutlayan Başbakan Yardımcısı Babacan, "Öncelikle İhlas Haber Ajansı’nın tüm yönetimini tüm çalışanlarını kutluyorum. 20 yıldır gerçekten İhlas Haber Ajansı çok önemli hizmetler verdi. Kimsenin gitmediği, kimsenin bir bakıma ulaşamadığı ülkelere, dünyanın pek çok köşesine İHA ulaştı. Pek çok medya kuruluşuna aynı zamanda İHA destek verdi, hizmet verdi. İHA’nın desteklerinden, hizmetlerinden pek çok medya kuruluşu yararlandı. Ben nice 20 yıllara diyorum ve tekrar tüm İHA çalışanlarına, yönetimine başarılar diliyorum" diye konuştu.

Mynet Youtube


En Çok Aranan Haberler