BİZE ULAŞIN
Trafik, kalabalık, gürültü, pahalılık... Bazen dünyanın en güzel şehirlerinden birinde yaşadığımızı unutturuyor, insanda İstanbul’dan kaçmak duygusu uyandırıyor. Oysa bu şehrin eski isimlerinden biri Dersaadet, yani ‘mutluğun kapısı’.
Sanatçılar, tarihçiler, turizmciler, en gece mavisi delikanlılar, en havalı metropol kızları sizin için seferber oldu. Bu kapının anahtarı olacak, bu soğuk kış günlerinde içinizi ısıtacak, size ilham verecek bir liste çıkardı.
Kimini fazla lüks, kimini çok uçuk bulabilirsiniz, kimisi de tarzınıza uymaz belki.
Ama bunu bir bahane kabul edin, hiçbirini beğenmediyseniz alın elinize kağıdı kalemi, kendi İstanbul listenizi oluşturun... En kötü ihtimal bir hayal sahibi olursunuz, hayal kurmak da parayla değil ya canım!
Savaş Özbey / Hürriyet
YAZAR AHMET HAKAN
En iyi Türk kahvesini için
Bir sonbahar günü Beyoğlu’nda turlarken İstanbul’un en iyi Türk kahvesini yapan mekânı Mandabatmaz’da köpüklü bir Türk kahvesi içmek...
Taksiyi Adalar’a sürün
İlkbaharda paraya kıyıp deniz taksi tutmak ve Adalar’a doğru şöyle bir açılmak...
Tarabya Oteli’nde eskileri yad edin
Eski Tarabya Oteli’nin yerinde yükselen ve eskisinin aynısı olan Grand Tarabya’nın kafesinde 1960’ları yâd etmek..
OYUNCU AHMET MÜMTAZ TAYLAN
Sinan ile Cervantes’in izini sür
İstanbul’da yaşayanlara, yolu düşen her insana, geçmişi 5 bin yıla dayanan bu kadim şehri, mimarlık tarihinin en zarif mücevherlerini hediye etmiş büyük mimarın, Mimar Sinan’ın gözüyle seyretmeyi, onun kemerleri, köprüleri, camileriyle her biri doyulmaz seyirlik keyif vaat eden yapılarını ziyaret etmeyi, onlara dokunmayı öneririm. Benim aşk duyduğum eserleri içinde Kılıç Ali Paşa Camii yapım serüveni, hakkında günümüze kadar taşınmış efsaneleriyle ayrı bir yer tutar.
Sinan mimari adaba uygun biçimde küçülterek inşaa ettiği camiiyi Ayasofya’dan modellemiştir. Kılıç Ali Paşa, İnebahtı deniz savaşında ağır bir yenilgiye uğrayan Osmanlı donanmasının sol kanadını kumanda etmiş, parlak manevralarıyla gemilerini kurtarmayı başarmış ve bu nedenle padişahın ihsanıyla adına bu camii inşaa edilmiştir.
Kılıç Ali’nin İnebahtı dönüşü yanında getirdiği İspanyol esirler de bu camiinin yapımında çalışmışlardır. Bir rivayete göre bu esir-köleler arasında kölelikten kurtulup ülkesine döndükten sonra modern romanın şahikası Don Kişot’u kaleme alan Cervantes de vardır. Mimar Sinan ve –kim bilir belki de- Cervantes’in ayak izleri… Orada Kabataş’ı Karaköy’e doğru geçer geçmez solda Tophane kıyısında sizi bekliyor. Kulağınıza muhteşem hikâyeler fısıldamak üzere…
GEZİ REHBERİ SAFFET EMRE TONGUÇ
Isınmak için Kaplumbağa Terbiyeci’sini ziyaret et Soğuk bir kış günü, yolunuz Beyoğlu’nda düşerse ısınmak için Pera Müzesi’ne girin ve Osman Hamdi Bey’in Kaplumbağa Terbiyecisi’ni seyredin.
Rus kilisesinde Paskalya’ya katıl
Noel gecesi, yani 25 Aralık’ta Beyoğlu’ndaki St. Antoine Kilisesi veya Harbiye’deki St. Esprit Katedrali’nde yapılan ayinleri izleyin. Bunu daha önce yaptıysanız Karaköy’deki Rus çatı kiliselerinden birinde Paskalya ayinine gidin.
Mihrimah Sultan’ın doğumgünü kutla
Mihrimah Sultan 21 Mart günü doğmuş. Adı ‘güneş ile ay’ anlamına geliyor. Geceyle gündüzün eşit olduğu 21 Mart’ta Galata Kulesi’ne çıkın, Edirnekapı’daki Mihrimah Sultan Camii’nde güneşin batışını ve ayın Üsküdar’daki Mihrimah Sultan Camii üzerine doğuşunu seyredin. Mimar Sinan’a hayran kalacaksınız.
Dan Brown’la serinle
Yazın ilk sıcak günlerini serin müzelere ayırın. Bebek’teki Aşiyan Müzesi’nin muhteşem manzaralı bahçesinde, rengârenk çiçekler arasında dolaşın. Hararetten kaçmak için, şehrin en serin müzelerinden İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde İskender Lahti’ni ziyaret edin. Edirnekapı’daki Kariye Müzesi’nde Bizans sanatının en güzel örnekleri arasında gösterilen mozaik ve freskleri görün. Dan Brown’ın ‘Cehennem’ kitabındaki izleri sürüp, Yerebatan Sarnıcı’ndaki Medusa heykellerini görün.
İŞADAMI HACI SABANCI
Şehri sen uyandır
Ölmeden önce; başka bir İstanbul görmek, bahar günü tan vaktine, sıcak yaz esintisi eşliğinde, Pierre Loti’de, elinde demli çay, şehrin uyku halini izlemek... O zaman bambaşka bir İstanbul’a tanık oluyor insan…
TASARIMCI GAMZE SARAÇOĞLU
Sıcak şarapla kar telaşı seyret
Karlı bir günün İstanbul’a yaşattığı telaşı, denizde bir tekneden sakince sıcak şarap eşliğinde seyretmek...
İŞADAMI RALF TEZMAN
Güneşi deniz kenarında karşıla
Arka fonda eski İstanbul manzarası, ilkbahar sabahı bir deniz kenarında güneşin doğuşunu, şehrin uyanışını izlemek.
EDA TAŞPINAR
Adalar’da erguvan kuru at
İlkbaharda, mümkünse erguvan mevsimi Adalar’da bisiklete binmek, dolu dolu bir tam gün geçirmek, balığını, midyeni, dondurmanı yiyip dönmek.
DUAYEN İLETİŞİM UZMANI BETUL MARDİN
Balık, balık, balık....
Önce güneşli bir günü düşünelim. Tabİi ki, öğle yemeği Bebek’te bir balık lokantasında yiyeceğim. Allah! O masmavi deniz, arkada ufak Bebek Camii... Sahilde oynayan çocukların kahkahaları... Önümde balık, balık, balık... Yuşatepe’ye bakar, dua ederim: Allah razı olsun böyle güzelliklere... Benim için artık eğlence zamanı gelmiştir: Tünel’de arabadan iner, bastonuma dayanarak Galatasaray’a yürürüm. Ne anılar bir bilseniz... Keşke o günleri siz de benimle yaşayabilseydiniz.
DOĞA DERNEĞİ’NDEN YÜCEL SÖNMEZ
Yunus göçünü izle
Nisan ayında Sarayburnu’ndan kıyıya çok yakın geçen yunusların göçünü izlemek.
YAZAR SELİM İLERİ
Banyan’ın cafe glace’sini iç
Şehrin en köklü pastanelerinden Kadıköy Banyan’da cafe glace içmek...
YAZAR AHMET ÜMİT
Buğular içindeki Ayasofya’yı gör
Yaz sabahı güneş doğarken, Kadıköy’den Karaköy’e giden ilk vapurlardan birine binip Tarihi Yarımada’ya yaklaşmak. Bir de sis varsa, denizden yükselen buğular Ayasofya ile Sultanahmet’in eteklerini basmışsa...
Yani tarihi yarımadanın kadim iki mekanı sanki bir rüya alemindeymiş gibi görünüyorsa... İşte dünyanın hiçbir yerinde göremeyeceğiniz manzara budur. Vapurun kenarındaki banklara oturup yaz rüzgarını teninizde hissederek bu olağanüstü görüntünün tadını çıkarın. Ve içinizden şükredin, iyi ki İstanbul’dayım diye...
Aya Yorgi’den rüzgarın mırıltısını dinle
Baharın ilk günleri, henüz sıcaklar bastırmamış ama kendini hissettiriyor. Büyükada’daki Aya Yorgi Manastırı’nın bulunduğu tepedeki salaş meyhanenin ahşap sandalyelerine kurulup ev yapımı şarap eşliğinde çilingir sofrasındaki yiyecekleri mideye indiriyorsunuz.
Havada güneşin baygınlaştırdığı çam ağaçlarından yayılan enfes bir koku, gökyüzünde martıların çığlıklar, içinizde yaşama sevinci... Biraz doğrulsanız ayaklarınızın altında masmavi bir deniz, uzaktaki şehrin gürültüleri silinmiş kulaklarınızda sadece rüzgarın mırıltısı...
İnsanların çocuklaşmasına tanık ol
Karlar içinde bir Beyoğlu... İstiklal caddesi diz boyu kara batmış. Çirkinlikler, kirlilikler bembeyaz bir örtüyle kaplanmış. Öğleden sonra, hatta gecenin ilk ışıkları yanmış. Kar, her yaştan insanı çocuklaştırmış, millet kartopuna başlamış tarihi caddede.
Siz eski muhallebicilerden birinin vitrininin hemen arkasındaki bir iskemledesiniz, bir yandan salebinizi yudumlayıp bir yandan sokaktaki mucizeye bakıyorsunuz. Hiç alışık olmadığınız o görüntüye...
İstiklal’den 16. yüzyıla sap
Bir yaz ikindisi... İstiklal Caddesi yine cıvıl cıvıl, her taraf rengarenk insan... Sokak çalgıcıları, bıçkın delikanlılar, birbirinden güzel kızlar... Yüz yıllık gürültü, yüz yıllık patırtı, yüz yıllık debdebe...
Ama sen Galata Mevlevihanesi’ndesin. Yüz adımda yüzlerce yıllık bir yolculuk yapmış gibi 16. asırdasın. Bahçedeki ağaçların duldasına sığınmış, eski mezar taşlarının güzelliğine bakarak hayatı düşünüyorsun. Hayatın ne kadar büyük bir mucize olduğunu ve bu mucizenin sana bir armağan olarak sunulduğunu. İçinden derin bir huzur, gözlerinde anlamını senin de çözemediğin bir doygunluk...
AKADEMİSYEN LEVENT ERDEN
Işık oyunlarını yakala
Kapalı bir havanın sabahında Ortaköy Camii’nin üzerine bulutların arasından spot gibi düşen ışıkları seyretmek.
İsimlerin peşine düş
Son 60 yılın ve bugünün herhangi bir vaktinde Beyoğlu’nun arka sokaklarında boş boş dolaşmak. Gezilen her yerin isminin hikayesini öğrenmek. İstanbul’un bütün isim hikayeleri çok enteresandır.
EKAV YÖNETİM KURULU BAŞKANI İNCİ AKSOY
Sanat tabanvayına bin
Havalar çok soğumadan, güneşli bir pazar sabahını Boğaz’da yürüyüşe ayırın. Bebek’ten çıkın, muhteşem İstanbul tabiatı eşliğinde Rumeli Hisarı’na kadar yürüyün. Soluklanmak için, Rumeli Hisarı’nın en önemli ve tarihi binalarından Perili Köşk’ün içindeki Borusan Contemporary Müzesi’ne gidin, mesela Rafael Lozano-Hemmer’ın 16 Şubat 2014’e kadar sergilenecek işlerini gezin.
Ardından Müze Cafe’ye çıkıp harika Boğaz manzarası eşliğinde Türk kahvenizi için. Manzarayı yukarıdan izlemeye doyduysanız, Emirgan’daki Sakıp Sabancı Müzesi’ne kadar yürüyüşe devam. Anish Kapoor’u gezmek için 5 Ocak 2014’e kadar vaktiniz var. Çıkışta müzenin içindeki Müzede Changa’da pişmaniyeli, damla sakızlı dondurma yiyin. Müzenin bahçesinde, 150 yıllık dev ağaçların ardından Boğaz’ı izleyin.
OYUNCU CEYDA DÜVENCİ
Ekmek Teknesi’nde hamburger ye
Kuzguncuk’ta, Perihan Abla Sokağı’nın köşesindeki Ekmek Teknesi’nin ahşap sandalyelerine oturup kalori hesabı yapmadan hamburger yemek.
YAZAR GÖKHAN AKÇURA
Çiya’da yemek sohbeti et
Güneşli bir öğlen Kadıköy çarşısına gidip, Çiya’nın dışarıdaki masalarında oturup sahibi Musa Dağdeviren’le çıkardığı Yemek ve Kültür dergisi üzerine sohbet etmek
İllüstrasyon alışverişi yap
Bant dergisinin Moda’da çok hoş minik bir kafesi var. Orada sizi sürprizler bekler. Bant dergisi etrafında son beş yılda gelişen illüstrasyon ekolüne dair her şey orada satılır.
Çöp dairesinde saatler harca
Son yıllarda efemera ve kitap müzayedeleri epeyce çoğaldı, hatta sırf Kadıköy’de haftada 16 müzayede oluyor. Bunların bir kısmı bayağı kaliteli eserler satar, bir kısmı vasattır, bir kısmı da ‘çöp dairesi’ diye adlandırılır ama aralarından öyle bir şey çıkar ki geçirdiğiniz saatlere değer.
OYUNCU NİLGÜN BELGÜN
Bir günlüğüne turist ol
İstanbul’da yaşayıp da görmediğimiz, bilmediğimiz o kadar yer var ki. Bir günlüğüne turist olmak isterdim, bunu herkes istemeli.
Pera Palas’ta bir şeyler karala
Bir de yıllarca Atatürk’ü, Hemingway’in, Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nu ağırlayan Pera Palas Oteli’nde bir gece kalıp, eline de kağıt kalemi alıp, birkaç anı yazmayı öneririm.
RESSAM GÜNSELİ KATO
Tarikat ayini izle
Bir kere bile olsa İstanbul’da başka bir kültür olan Cerrahi Tarikatı’nın her pazartesi ve perşembe Karagümrük’teki zikir törenine katılın.
Bir hisardan bir hisara çay keyfi sür
Küçüksu Kasrı’nın harika bir kafesi vardır. bu kafeye oturup iki hisarı izleyerek çay için.
TARİHÇİ MÜZİSYEN HALDUN HÜREL
Küçük Ayasofya’da bir tam gün geçir
Kasım ayında, gözlerden uzak Küçük Ayasofya Camii’nin avlusunda bir tam gün geçirin. Restorasyon gören medresede bugün ahşap işlemeciliği, sedefkârlık, minyatür, tezhip sanatları ve daha birçok sanat icra ediliyor. Sessiz, sakin, huzurlu çay bahçesi de cabası.
Piyer Loti’yi tahtından indir
Bir bahar günü, çirkin asfalt görüntüsüne aldırmayıp, etraftaki araba gürültüsüne kulağınızı tıkayıp Balat sırtlarına tırmanın. Molla Aşkı tepesi, Fatih Sultan Mehmet’in de takdirle beğendiği bir yerdir. Yakında oraya inşa edilen Teras Cafe’de çayınızı yudumlayıp Haliç’i şimdiden seyredin; çünkü orası yakında Piyer Loti’yi tahtından indirecek.
SUNUCU TANEM SİVAR
Göktaşı yağmuru izle
Ağustos ayında Kulindağ dağ evinde kalarak göktaşı yağmurunu izlemek.
Avrasya’da koş
Kıtalar arası maratona katılın, koşamasanız da yürüyün...
MODACI ZEYNEP TOSUN
Kalpazankaya’da rakı-balık
Benim için İstanbul’da en büyük keyif rakı-balık. Bu yüzden akşamları güneş en kızıl halini sulara yansıtırken, Burgaz Ada’daki Kalpazankaya’yı öneriyorum. Pazar akşamları için öneriyorum: Gayet salaş, çok keyifli ve çok eviniz gibi hissettiğiniz bir yer…
İLETİŞİM UZMANI FEM GÜÇLÜTÜRKilyos’ta iyot takviyesi yap
Serin, hafif yağmurlu ve puslu ama zaman zaman güneş yüzünü gösterip de kızarmış yaprakları parlattığı bir havada, evde yapılmış iyi bir kahveyi termosa koyup epey erken bir saatte, hatta sadece orman köpeklerinin fink attığı saatte Belgrad Ormanı’nda toprağı koklamak, ağaçlardan yağan yaprakların arasından Kilyos’a inmek, sahilde köpüren suların düzlediği kumlarda uzaktaki tankerlere, kumdaki zambaklara bakarak uzun uzun ciğerlere iyot takviyesi yapmak.
Yılın ilk gününün tadını çıkar
1 ocak sabahı şehir yeni yatmışken, sabah erken saatte motorsiklete atlayarak İstanbul’un normal şartlarda keşmekeş olan sokaklarında turlamak, açık olan bir kahvehanede taze demlenmiş bir çay içmek ve yeni yılın ilk gününün miskinliğinen istifade ederek bomboş semtlerde bomboş sokaklardan geçip gitmek.
Sinan hamamında paklanın
Tarihi bilgilere saplantı derecesinde sadık kalınarak yenilenen Sinan yapısı Kılıç Ali Paşa Hamamı’nda hayatınızda bir kere olsun aklanıp paklanın. Sonra dinlenme bölümünde gerçek meyvelerden yapılmış şerbetle rahatlayın.
Sinan hamamında paklanın
Tarihi bilgilere saplantı derecesinde sadık kalınarak yenilenen Sinan yapısı Kılıç Ali Paşa Hamamı’nda hayatınızda bir kere olsun aklanıp paklanın. Sonra dinlenme bölümünde gerçek meyvelerden yapılmış şerbetle rahatlayın.
Sedef’e tekne kirala
Sedef Adası’na doğru bir tekne kiralayıp İstanbul boğazına demirli bir şekilde rakı içmek.
Sezen’i yakala
Müzik danışmanlığını yaptığı Nişantaşı Frankie’de Sezen Aksu’nun çıktığı özel bir geceyi yakalamak.
OYUNCU SELİN DEMİRATAR
Şehrin ortasında havuz partisi ver
Çırağan Oteli’nin ısıtılabilen açık hava havuzunu kapatıp şehrin göbeğinde Boğaz’a karşı havuz partisi verin.
GAZETECİ CEM ERCİYES
Eski Türkçe gazeteleri okuyun
Atatürk Kütüphanesi’nde eski gazeteleri karıştırın. Kentin en iyi periyodik yayın arşivlerineden birine sahip olan Taksim’deki Atatürk Kütüphanesi’ne gidin, okuyabiliyorsanız eski Türkçe, olmadı latin harfleriyle basılmış mesela 30’ların gazetelerinden birini isteyin. Tozlu ciltlerinizi beklerken kendinize müthiş Boğaz manzaralı masalardan birinde yer bulun ve geçmişe yolculuğa çıkın. Sayfalardan her başınızı kaldırdığınızda manzara molası vererek vakit geçirin.
Panel ortamı soluyun
TÜYAP’ta bir panel izleyin. Beylikdüzü’ndeki TÜYAP Fuar Merkezi’nde düzenlenen Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı’na uzak muzak demeyin mutlaka gidin. Gitmişken, kapıdaki etkinlik programından kafanıza uygun bir panel seçin ve o saatte orada olun.
Son yıllarda tıpkı 80’lerdeki gibi ilgi gören bu etkinlikleri izlemek için, salonu içindeki havayı tüketircesine dolduran meraklı kalabalığa karışın. Sıkılırsanız çekinmeyin uyuklayın. Soru soracakmış gibi yapıp korsan bildiri sunanları, kürsüden inen konuşmacının etrafını saran hayranları ve meraklıları görün, hatta mümkünse onlardan biri olun. Bir şeyler öğreneceğiniz kesin. En azından fuar gezmekten yorulan bacaklarınızı dinlendirmiş olursunuz.
İŞLETMECİ MELDA TUNA
Boğaz’ın en güzel süitlerinden birinde gece geçir
İstanbul’da Uzakdoğu keyfi yaşamak için şiddetle SwissOtel’deki jakuzi süitini öneriyorum. Terasındaki jakuziden Boğaz’ı izlemek de ayrı bir keyif. Gece sonrasında ertesi gün yine otelin SPA’sında bir masaj iyi gider.
GAZETECİ ERDEM KIRIM
Radar’da piknik yap
Şile yolu üstünde Taşdelen Ormanları’na gelince Radar’ı sorun. Yarı asfalt yarı patika bu yoldan Radar’a çıkın. Sizi temin ederim, böyle bir İstanbul manzarası görmemişsinizdir ve sevgilinizle sizden başka kimse olmayacak etrafta. Serin battaniyenizi yapın pikniğinizi...
CEMİYET İNSANI GÜLİZ ONURSAL
Haliç’te kürek çekin
Haliç’te kürek dersi alabileceğinizi biliyor muydunuz? Eğer bunu da akşamüstü, tam her yandan ezan sesleri yükseldiği saate denk getirebilirseniz, İstanbul’da en etkilendiğiniz, aklınızdan ömür boyu çıkmayacak anlardan birini yaşayabilirsiniz.
ŞEF ŞEMSA DENİZSEL
Zarganayla lüfer avlayın
Sabaha karşı hava ışımadan lüks lambasıyla bir sandalda zarganaları kepçeleyip, devamında, gün ışırken o zarganaları canlı yem yapıp, uzun oltayla kendi lüferinizi avlayın. Ekim-Kasım bunun tam zamanı.
MODA EDİTÖRÜ ECE SÜKAN
Elinizi kalkanla yakın
Bulabildiğiniz herhangi bir tekneyle Boğaz’dan Karadeniz’e açılın. Dostlarla, güzel müzikle, şarap ve peynir eşliğinde... Boğaz’ın havasını, kalan yeşil kıyıları, tarihi yalıları doya doya seyredin. Günün sonunu da elbet Rumeli Kavağındaki Balıkçı Kahraman’da kalkan ziyafeti çekerek bitirin. O inanılmaz lezzetli kalkanın yanında gelen ve başka hiçbir yerde bu kadar lezzetlisini yiyemeyeceğiniz domates salatasının gizemini çözmek için mutfağı ziyaret edin. En önemlisi de hesaba çok dikkat edin, zira el yakabilir.
OYUNCU SERRA YILMAZ’DAN ARTIK İSTANBUL’DA YAPAMAYACAKLARIMIZA DAİR BİR TERS KÖŞE
Emek Sineması’nda film seyretmeye gitsinler
Rejans’ta matmazellerin yaptığı merengli tatlıdan, Markiz’de jambonlu sandviç yesinler.
Taksim Gazinosu’nda Zeki Müren’i dinlesinler. Taşlık’ta cafe glace içip Süreyya plajında denize girsinler.
