BİZE ULAŞIN
CHP Sözcüsü ve Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç, "Yalan rüzgarına inanarak saf saf AKP yelkenlerini dolduranların bugün nasıl bir aldatılmışlık ve pişmanlık sergilediklerine hep beraber tanık oluyoruz. Bu çevrenin bugün düşüncelerini ifade edebilecekleri ne yazık ki ne bir gazete köşesi var, ne bir televizyon ekranı var. Kullanıldılar ve atıldılar" dedi.
CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında genel merkezde toplandı. Koç, düzenlediği basın toplantısında MYK'nın gündemine ilişkin açıklamalarda bulundu, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarının yıl dönümünü anımsatarak,17 Aralık'ın Türkiye'deki demokrasi tarihinin en acılı günlerinden biri olduğunu söyledi. Koç,"Devleti yönetenlerin, kendilerine verilen emaneti, yolsuzluk, rüşvet ve hırsızlık gibi kirli ilişkiler çarkı içerisinde nasıl kirlettiklerinin açığa çıktığı gün.AKP hükümetinin en üst noktasından başlayarak bazı bakanları ve uzantıları ile içine girdiği yolsuzluk ilişkilerinin belgeleriyle ortaya döküldüğü gün" ifadelerini kullandı.
Görevden alınan savcılar, polisler, yerleri değiştirilen emniyet müdürleri, algı operasyonlarının ardından bir yıl sonra, "bu olayların soruşturulmasına gerek olmadığı, rüşvetin aslında hediye olduğu, hırsızlığın da makbul meslekler arasında sayılması gerektiği" sürecine varıldığını belirten Koç, "Şaka gibi ama gerçekler maalesef bunlar" dedi.
17 Aralık'ın aynı zamanda AK Parti'nin dünyaya ve Türkiye'ye kendisini meşrulaştırma aracı olarak gördüğü AB üyeliği içinmüzakere tarihi aldığı gün olduğunu da ifade eden Koç, şöyle devam etti:
"O tarihte bunun AKP için asla bir amaç olmadığını, içte ve dışta demokrasi maskesi takarak kendisini ve hedeflerini saklama girişimi olduğunu söylemiştik.Bu yalan rüzgarına inanarak saf saf AKP yelkenlerini dolduranların bugün nasıl bir aldatılmışlık ve pişmanlık sergilediklerine hep beraber tanık oluyoruz. Ama bu çevrenin bugün düşüncelerini ifade edebilecekleri ne yazık ki ne bir gazete köşesi var, ne bir televizyon ekranı var. Kullanıldılar ve atıldılar. Şimdi hepsi yeni çıkarılan güvenlik paketindeki yasa ile makul şüpheliler ordusu arasına katıldılar."
-"TÜRKİYE BİR AN ÖNCE AB BAKANLIĞINI KAPATMALIDIR"-
Hırsızdan, katilden demokrat olamayacağını söyleyen Koç, "Sahte delil üretip insanları hapse attıran, ölümlerine sebep olan gafillerden demokrat olmaz. Pozitif hukukun yerine iktidar hukukunu koymaya çalışan korkaklardan demokrat olmaz. Kuvvetler ayrılığı ilkesini ayak bağı olarak gören kişi demokrat olmaz. Yandaş iş adamlarına önce haksız ihale yoluyla devleti soyduran sonra da bunlardan avanta alarak haram havuzu kuranlardan demokrat olmaz" dedi.
Birinci derece hısım akrabasını, eşini dostunu milyonlarca işsizin gözünün içine baka bakasınavsızKPSS olmadan memur kadrosuna atayanlardan da ahlaklı, vicdanlı, demokrat siyasetçi olamayacağını belirten Koç, Türkiye'nin bağımsız yargı ve hukuk devleti noktalarında telafisi olmayan uygulamalara imza atmış bir ülke olarak görüldüğünü söyledi.
Bunun da AB tarafından açıkça ifade edildiğini kaydeden Koç, "17 Aralık 2004'degündüz vakti attığınız fişekleri şimdi ne yapacaksınız onu düşünün. Artık Türkiye bir an önce AB bakanlığını kapatmalıdır çünkü bu kafayla ve bu uygulamalarla vazife alanı boşalmış bir bakanlığın yandaş kadrolaşmadan başka bir işe yaramayacağı ortadır. Sayın Volkan Bozkır'da amaçsız bir koltukta oturmanın sıkıntısından kurtarılmalıdır" diye konuştu.
-"ÇARŞI DAVASI DEĞME HOKKABAZLARIN BECEREMEYECEĞİ BİR BAŞARI"-
Dün ilk duruşması görülen Çarşı Davasına da değinen Koç, "Çarşı taraftar grubundan darbe yapacak bir terör örgütü çıkartmak değme hokkabazların beceremeyeceği bir başarıdır. Bu dava sonrası hukuk fakülteleri birinci sınıfta hukuka giriş, hukukun temel ilkeleri, Roma hukuku dersleri yanına 'çarşı hukuku' diye ibretlik bir hukuk dersi konulursa şaşırmamak lazım" dedi.
-"HERKES HADDİNİ BİLECEK"-
Koç, açıkladığı "torpil listesi" konusuyla ilgili de Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'a yanıt verdi. Arınç'ın "kayırmalı atama iddialarını" çürütemediğini söyleyen Koç şöyle devam etti:
"Artık bilemiyorum canınız mı yandı, nadasa bıraktığınız vicdanınız mı huzursuz oldu ama giderayakbir siyaset tecrübelisi olarak gördüğüm size şu hatırlatmayı yapmak istiyorum. Bir siyasetçinin inanmadığı ve savunmaması gereken konuları siyaset görevi olarak savunur duruma gelmesi en başta kendisine olan saygısını yitirdiğinin göstergesidir. İstisnai kadro uygulaması evet vardır, anlaşılabilir yönü de vardır ama bu ortaya koyduğum tablo istismardır. Siyaset ahlakına girmez, vicdanen kabul edilmesi mümkün değildir."
Başbakan Ahmet Davutoğlu'na da seslenen Koç, "Millet bunu merak ediyor Sayın Davutoğlu. Sen ne diyorsun şu işlere? Sen bırak Kemal Kılıçdaroğlu'nu. Sen şu işlere ne diyorsun Sayın Davutoğlu? Vicdanın rahat mı senin? Yine anlamsız gülümsemelerine devam mı edeceksin? Var mı gücün, var mı basiretin bunların soruşturulması için yol açmaya? Yok. O zaman konuşma. Sen fotokopiliğe devam et. Uzaktan kumandalı Başbakanlığa devam et. Herkes haddini bilecek" diye konuştu.
-GÜLER'İN DURUMU PM'DE GÜNDEME GELEBİLİR-
Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Koç, CHP İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler'in "CHP'nin 30 Mart yerel seçimlerinde cemaat ile işbirliği yaptığı" yönündeki sözleriyle ilgili bir disiplin sürecinin işletilip işletilmeyeceğiyle ilgili de, "MYK gündeminde böyle bir durum yok ama önümüzde Parti Meclisi (PM) toplantısı var, orada gündeme gelir mi bilmiyorum" yanıtını verdi.
-"ŞİŞLİ BELEDİYESİ HİZMETLERİNE HAYRİ İNÖNÜ BAŞKANLIĞINDA DEVAM EDECEK"-
Koç, Şişli Belediyesiyle ilgili iddiaların anımsatılması üzerine de, Kılıçdaroğlu'nun dün TBMM'de Belediye Başkanı Hayri İnönü ve Belediye Başkan Yardımcısı Emir Sarıgül ile görüştüğünü belirterek, "Bu konuda parti duruşunu kendileriyle paylaştı. Onlardan da birlikte çalışma noktasında işbirliği talebini yineledi. Bu çerçevede Şişli Belediyesi de hizmetlerine Hayri İnönü başkanlığında devam edecektir" dedi. (ANKA)
