HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Erdoğan'dan Boris Johnson'a sürpriz hediye

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İngiltere Dışişleri Bakanı Boris Johnson'ı kabul etti. Johnson'a bir sürpriz hediye bir de çok zor bir soru geldi...

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde basına kapalı gerçekleşen kabul, 50 dakika sürdü.

Erdoğan, burada Manchester Belediye Başkanı Robert Neil'in Sultan Abdülaziz mektubunun replikasını İngiltere Dışişleri Bakanı Boris Johnson'a hediye etti.

BORİS JOHNSON'A ZOR SORU

İngiltere Dışişleri Bakanı Boris Johnson "4 ay önce Türkiye'ye yönelik sözleriniz nedeniyle özür dileyecek misiniz?" sorusuna yanıt verdi.

Dıişişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Rakka operasyonuyla ilgili yaptığı açıklamada, "Rakka veya diğer operasyonlarda YPG’lilerle iş birliği yapmak Suriye’nin geleceğini riske atmaktır. Münbiç’te bile söz geçiremediğin YPG’yi Rakka’ya götürmek çok yanlış bir adım. Teröriste karşı başka teröristle iş birliği yapmak, Suriye’nin ve Irak’ın geleceğine de ihanettir" dedi.

JOHNSON'DAN 'ÇANKIRILI MISINIZ?' SORUSUNA YANIT

Öte yandan İngiltere Dışişleri Bakanı Boris Johnson, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile görüşmesinden sonra çıkışta gazetecilerin yönelttiği "Çankırılı mısınız?" sorusuna "Kalfat" diye cevap verdi. Kalfat, Çankırı'nın Orta İlçesi'ne bağlı bir köy...

'ŞAŞIRDIĞIMI İFADE ETMEM GEREKİYOR, KİMSE BUNU DİLE GETİRMEDİ'

Bakan Çavuşoğlu ve İngiltere Dışişleri Bakanı Johnson, Dışişleri Bakanlığı’nda düzenledikleri ortak basın toplantısında gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Johnson, 4 ay önce Türkiye’ye yönelik söylediği bir sözle ilgili özür dileyip dilemeyeceği sorusu üzerine, bu sözlerinin Türkiye’deki temaslarında gündeme gelmediğini belirterek, "Bu hiçbir şekilde, çok detaylı konuşmalarımızda dile getirilmedi. Son 2 gündür Türkiye’de son derece detaylı görüşmeler gerçekleştiriyoruz. Çok faydalı görüşmeler yaptık. Bir araya geldiğim kişiler, Birleşik Krallık’ın buraya gelmesinin Türkiye’ye, Türkiye’nin demokrasisine olan taahhütümüzün bir göstergesi olduğunun farkında. Bu bence son derece önemli. Bununla ilgili olarak şaşırdığımı ifade etmem gerekiyor ama kimse bunu dile getirmedi, ta ki sen bunu dile getirene kadar" ifadelerini kullandı.

BABASI, OSMANLI NAZIRI ALİ KEMAL'İN TORUNU

Boris Johnson, linç edilerek öldürülen Osmanlı İmparatorluğu'nun son Dahiliye Nazırı (İçişleri Bakanı) Ali Kemal'in öz torunu Stanley Johnson'ın oğlu. İstiklal Mücadelesi'ne karşı tavrıyla bilinen Ali Kemal, Osmanlı döneminde Damat Ferit Paşa hükümetinde bakanlık yapmıştı.

"GÜLENİZM YENİ KARŞILAŞTIĞIMIZ ŞEYLERDEN BİR TANESİ"

Birleşik Krallık’ın Gülen grubuna karşı somutlar adımlar atıp atmadığı sorulan İngiliz Bakan Johnson, "Gülenizm ve onların davranış şekli aslında Birleşik Krallık’ta bizim yeni karşılaştığımız şeylerden bir tanesi. Biz Türkiye’deki meslektaşlarımızdan bu örgütün ne olduğuyla ilgili bilgiler alıyoruz. Böyle bir cemaatin unsurlarıyla ve detaylarıyla ilgili olarak bilgi alıyoruz. Temmuz’da olanlar gerçekten çok şiddet içerikliydi. Son derece gizlice yapılmış bir şeydi. Bunun sonuçlarına çok ciddi şekilde bakmamız gerekiyor. Gülen örgütünün ülkemizde yaratabileceği sonuçlarla ilgili olarak çok ciddi davranmamız gerektiğini düşünüyoruz. Türkiye’deki otoriteler de desteğimizi istediler. Bu hareketle bağlantılı olan unsurları tespit etmemizi ve onlardan kurtulmamız istediler. Biz de bunun için elimizden geleni yapacağız" diye konuştu.

"TÜRK YAPIMI ÇAMAŞIR MAKİNEM OLDUĞU İÇİN..."

Johnson dün AB Bakanı Ömer Çelik ile Ankara'da düzenlediği ortak basın toplantısında, "güzel ve çok iyi çalışan bir Türk yapımı çamaşır makinesi sahibi olduğu için gururlu olduğunu" söylemişti. Johnson, "İngiltere olarak Türk mallarının en büyük alıcılarından birisi olduğumuz için mutluyuz. dijital ve çok iyi çalışan bir Türk çamaşır makinesine sahip olduğum için gururluyum" demişti.

ÇİFTE STANDARTI ORTAYA KOYUYOR

Bakan Çavuşoğlu, PYD’nin Brüksel’de düzenlediği kongreyi nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine Belçika’ya yönelik eleştirilerde bulunarak, şu açıklamalarda bulundu: "PYD/YPG 8’inci kongresini Brüksel’de yaptı. Belçika ve bazı AB üyesi ülkelerin PKK ve PYD’nin faaliyetlerine izin vermesi, terör konusunda bunların çifte standartını açıkça ortaya koyuyor. Bu bahsettiğiniz sözde kongre PYD’nin, YPG’nin ve PKK’nın gerçek yüzünü bir kere daha ortaya koymuştur. PKK, YPG ve PYD’nin hiçbir farkının olmadığını biz zaten söylüyorduk. Görmek isteyen herkes bu kongrede PKK ve PYD’nin farklı olmadığını görebilir. Özellikle bölücü başı Öcalan’ın posterlerinin kullanılması ve PKK’lılarla birlikte bu kongreyi organize etmelerine baktığımız zamanhiçbir farklarının olmadığını açıkça görüyoruz"

"PYD/YPG GİBİ TERÖR ÖRGÜTLERİNE BEL BAĞLADILAR"

ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Tony Blinken’la gerçekleştireceği görüşme hatırlatılarak, Türkiye’nin Rakka operasyonunda PYD’nin yer almaması gerektiği talebiyle ilgili bir soru üzerine Bakan Çavuşoğlu, şöyle konuştu:

"Rakka, Musul; DEAŞ’ın sözde başkentleri olan, önem verdiği büyük şehirlerde de mutlaka DEAŞ’ın yenilgiye uğratılması gerekiyor. Bu şehirlerden de DEAŞ’ın temizlenmesi gerekiyor. İki ülkede istikrar ve güveni geri getirmek istiyorsak ve bu ülkenin geleceğini inşa etmek istiyorsak DEAŞ’ın ve diğer terör örgütlerinin bir an evvel yok edilmesi gerekir. Maalesef çok sayıda ülke olmamıza rağmen, 65 ülkenin DEAŞ’a karşı koalisyonun içinde olmasına rağmen bugüne kadar sonuç odaklı, kararlı bir stratejimiz olmadı. Hep yanlış adımlar attı. Strateji olmadığı için de PYD/YPG gibi diğer terör örgütlerine bel bağladılar. Bunun ne kadar tehlikeli olduğunu söyledik. Brüksel’deki kongre bunu da ortaya çıkardı. Gerçek gündemlerinin ne olduğunu itirafettiler. Suriye’nin geleceği için değil, kendi kurmak istedikleri kanton ve ayrı devlet için mücadele ettiklerini itiraf ettiler. Terör örgütleriyle başka bir terör örgütüne karşı iş birliği yapmak çok yanlış bir stratejidir. Biz bunları kontrol ediyoruz, diyenler de ya kendilerini kandırıyorlar ya bizi kandırmaya çalışıyorlar. Ama bizi kandırdıklarını düşünüyorlarsa yanılıyorlar. Biz gerçekleri görüyoruz"

"YPG’Yİ RAKKA’YA GÖTÜRMEK ÇOK YANLIŞ BİR ADIM"

Münbiç operasyonundan sonra YPG’nin Fırat’ın gerisine gitmesi konusunda ABD’yi eleştiren Bakan Çavuşoğlu, "Münbiç operasyonunda bazı YPG unsurlarının geriden lojistik amaçla katılması gerektiğini ortaya koyunca ABD, biz bunun yanlış bir politika olduğunu söyledik. Ama sonra bir şartla buna bir şekilde olur verdik. Münbiç operasyonu biter bitmez YPG’liler Fırat Nehri’nin gerisine gidecek. Fırat Nehri’nin gerisine gitmesi demek, oralarda bunların uyguladığı politikalara katılıyoruz anlamına gelmez. Şu anda YPG unsurları hala Münbiç’te. Obama, Biden, Kerry söz verdi. Ya geri gönderemiyorlar yani YPG’ye söz geçiremiyorsunuz ya da göndermek istemiyorsunuz. Bunun başka seçeneği yok. 200’den fazla YPG unsuru Münbiç’te. 200 YPG’liyi Fırat’ın ötesine gönderemiyorsanız o zaman diğer alanlarda YPG’ye nasıl güveneceksin? YPG’nin özellikle Arapların çoğunlukla yaşadığı yerlerde bulunması Suriye’nin geleceği için tehlikelidir. Etnik temizlik yapıyorlar. Rakka veya diğer operasyonlarda YPG’lilerle iş birliği yapmak Suriye’nin geleceğini riske atmaktır. Münbiç’te bile söz geçiremediğin YPG’yi Rakka’ya götürmek çok yanlış bir adım. Teröriste karşı başka teröristle iş birliği yapmak, her şeyden önce kendi değerlerimize ihanettir. Suriye’nin ve Irak’ın geleceğine de ihanettir" diye konuştu. (AJANSLAR)

En Çok Aranan Haberler