HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

11 Eylül çelişkileri

Alman gazeteci Mathias Bröckers, internet üzerinden, pek su yüzüne çıkmayan, manşete taşınmayan 11 Eylül'le ilgili haberlere ulaşarak, cevapsız kalan soruları, çelişkileri ve hasıraltı edilen bilgileri biraraya getirdi.

11 Eylül çelişkileri

Bröckers'in, "Komplolar, Komplo Teorileri Ve 11 Eylül'ün Sırları" adını verdiği kitap, Almanya'da birkaç hafta içinde 18 baskı yaptı. Bröckers, kitabında, "Neden uçaklar ve kontrol kuleleri arasındaki telsiz bağlantıları ve kara kutuların kayıtları kamuoyuna açıklanmıyor?" diye sorarken, teröristlerin lideri olduğu iddia edilen Muhammed Atta'yla CIA arasında ilişki olduğuna dair ipucu bulunduğunu savunuyor.

11 Eylül 2001 tarihinde kaçırılan yolcu uçakları, Dünya Ticaret Merkezi'ne ve Pentagon'a çarptırıldığı zaman ABD ve bütün dünya dehşete düşmüştü. Saldırıdan daha birkaç saat sonra resmi ağızlar için sorumlu belliydi: 'Usame Bin Ladin ve radikal dini örgüt El Kaide'. Ardından da Başkan George W. Bush, 'uluslararası terörizme karşı dünya çapında savaş ilan ediyordu'. Ancak o günden bu yana geçen süre içinde, resmi açıklamalarda sayısız çelişki gün ışığına çıkarken, ABD yönetiminin 11 Eylül saldırılarından önceden haberli olduğu yönünde iddialar ve daha da ötesinde ipuçları artıyor.

İNTERNETTEN KİTABA

Almanya'da birkaç hafta önce piyasaya çıkan bir kitap, işte bu ve benzeri iddiaları, çelişkileri, komplo teorilerini, cevapsız kalan, göz göre göre hasıraltı edilen soruları biraraya getiriyor. Kitabın adı: "Komplolar, Komplo Teorileri Ve 11 Eylül'ün Sırları", yazarı ise Mathias Bröckers.

Uzun süre Die Zeit, Die Woche gibi Almanya'nın önde gelen gazetelerinde çalışan, Tageszeitung adlı gazetenin de uzun yıllar kültür bölümünden sorumlu olan Bröckers, saldırıların gerçekleştiği tarihten bu yana, hepsi bir ağızdan yayın yapan medya organlarına, sanki sözleşmiş gibi Beyaz Saray'ın çığırtkanlığını yapan gazete ve televizyon kanallarına şüpheyle yaklaşmış.

Alternatif bilgi kaynakları arayışındaki Mathias Bröckers'e en büyük yardım 'sanal alem'den gelmiş. 'Google' arama robotu üzerinden araştırma yapmaya başlayan Bröckers, bu basit yolla, kitle iletişim araçlarında pek su yüzüne, manşete çıkmayan bilgileri, kaynak da göstererek, internette düzenli yayınladığı yazılar ile bir dizi haline getirmiş.

KİTAPTAKİ BİLGİLER GİZLİ DEĞİL

Kitabındaki bilgilerin gizli olmadığını, her gün internet üzerinden düzenli olarak okuduğu gazetelerden ulaştığını anlatan Bröckers, "Almanya'dan veya diğer Avrupa ülkelerinden değil, ABD'den, Arap dünyasından, çeşitli ülkelerde çıkan İngilizce gazeteleri taradım. Buradan derlediğim bilgiler ile çizilen tablo, resmi ağızların bize sattığı versiyondan çok ama çok farklı oldu. Ancak bu şekilde ufkunuzu genişlettiğiniz zaman, benim başıma gelenler sizin de başınıza gelebilir, hemen Amerikan veya Yahudi karşıtı damgası yiyebilirsiniz" diye özetliyor çalışmasını.

Gazeteciliğin kriterleri doğrultusunda olayları tarafsız ve doğru yansıtmaya özen gösterdiğini ve kendisine yöneltilen suçlamalardan bu yüzden etkilenmediğini söyleyen Mathias Bröckers, "Hatta kitabımı okuyanlar bana yazdıkları mesajlarda, olayların daha akla yatan versiyonunu benim kitabımda bulduklarını, belki de bir yıl önce Der Spiegel dergisinde yer alması gereken soruları bu kitapta bulduklarını belirtiyorlar" diyor.

KARA KUTU KAYITLARI AÇIKLANMADI

Bir yap-bozun parçalarını birleştirir gibi okunan kitabın insanları düşünmeye davet ettiğini ifade eden yazar, bahsettiği çelişkileri şöyle anlatıyor: "Neden uçaklar ve kontrol kuleleri arasındaki telsiz bağlantıları ve kara kutuların kayıtları kamuoyuna açıklanmıyor? Bugün halen, 11 Eylül saldırılarının ardında kim var, bilinmiyor? Saldırıyı yaptığı iddia edilen 19 teröristten altısı halen hayatta. Hatta bir tanesinin 2000 yılında ölmüş olduğu belgelendi bile ve bu bilgiler, örneğin BBC gibi saygın kurumlar tarafından duyuruldu. Ama yine de halen bu 19 teröristten bahsediliyor. Büyük bir ihtimalle teröristler, sahte pasaport kullanarak uçağa girdiler. Artı, sorulması gereken bir soru da şu: '11 Eylül saldırılarını kim organize etti, finansmanını kim karşıladı?' Bu noktada birkaç ipucu var".

ATTA, CIA'NIN ELEMANI MI?

Yine BBC'de çıkan bir habere göre, baş terörist olduğu iddia edilen Muhammed Atta'ya, Pakistan gizli haber alma argütü ISI'ın Başkanı General Mahmud Ahmed tarafından, 2001 yılının Temmuz ayında 100 bin dolarlık bir havale gönderildiğini vurgulayan Bröckers, "Bu neredeyse bir yıldır bilinen bir gerçek. Peki, neden bu ipucunun izi sürülmüyor? Çünkü ISI, CIA'nin bölgedeki en güvendiği işbirlikçisi ve bu yönde soruşturma genişletilirse, belki de CIA'nin Atta'yla ilişkisi ortaya çıkabilir. İşte bu ve benzeri sorular, cevapsız kalıyor. Tabii oluşturulmaya çalışılan 'ak-kara' tablosuna bu gibi sorular uymuyor, arada gri tonlar ortaya çıkarsa, savaş ilan etmek o kadar kolay değil tabii. Kısa süre önce ABD tarihinin en büyük askeri bütçesi karara bağlandı, tam 355 milyar dolar. Gerekçe de şu: ABD, sonu belli olmayan bir savaşta bulunuyor".

JOHN O'NEILL'İN ÖLÜMÜ TESADÜF MÜ?

Bröckers kitabında, ince eleyip sık dokuyor ve resmi ağızdan yapılan açıklamalardaki mantık boşluklarını, cevapsız kalan soruları gün ışığına çıkarıyor: "Neden, FBI'da Usame Bin Ladin'i yakalamakla görevli ve New York Times gazetesi tarafından, 'Amerika'nın en iyi terörist avcısı' olarak nitelendirilen John O'Neill, saldırılardan sekiz hafta önce, 'Yeter artık, bütün soruşturmalarım belli bir noktaya gelince yukarıdan durduruluyor' diyerek havlu atıyor? Daha da ilginci ve tüyler ürpetici yanı: Bu nasıl bir tesadüf ki, John O'Neill FBI'dan istifa ettikten sonra 1 Eylül tarihinde Dünya Ticaret Merkezi'nin Güvenlik Müdürü oluyor ve saldırılarda hayatını kaybediyor?"

CHENEY, ESKİ ŞİRKETİNE Mİ ÇALIŞIYOR?

Bush ailesi ile Bin Ladin ailesi arasındaki ticari ilişkilerin boyutunu da sorgulayan Mathias Bröckers, "ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney'in bu göreve gelmeden önce başkanı olduğu şirketin, Afganistan'da kurulacak petrol boru hattından çıkarları ne? Neden pilotluk dersi alan şüpheli yabancılar hakkında FBI tarafından yürütülen soruşturma, yukarıdan gelen bir emirle durduruldu? Ve Bush ile Cheney'in, muhalefet lideri Daschle'a baskı yaparak, 11 Eylül hakkındaki kongre soruşturmasını engellemesinin ardında ne gibi bir niyet yatıyor?" diye soruyor.

İNSANLARIN ÖNÜNE KONULAN 'GERÇEK'

Bröckers, 'İnsanlar neden resmi ağızdan yapılan açıklamaları bu kadar süredir, bu kadar sorgu sualsiz kabul ediyor?' sorusunu da şöyle cevaplandırıyor: "İnsanlar işler biraz karmaşıklaşınca, 'önlerine konulan gerçeğe' inanıyorlar. George Bush ve ekibinin en büyük başarısı da bu. Geçenlerde ABD'de bir kamuoyu araştırması yapıldı ve bu araştırmanın sonunda, halkın üçte ikisinin El Kaide ile Irak arasında çok yakın bir ilişkinin bulunduğunu düşündüğü ortaya çıktı. Oysa ılımlı bir çizgi izleyen Saddam ile radikal örgütü El Kaide arasında işbirliği değil, daha çok bir düşmanlık daha muhtemel".

BRÖCKERS, ELEŞTİRİLERİ CEVAPLIYOR

Kitaba ve yazargına yöneltilen bir dizi eleştiri de var. Öncelikle kitabı internette yaptığı araştırmalar sonucu yazan Bröckers'in bu metodu, bazı basın kurumları tarafından alaycı tavırla eleştiriliyor: 'Oturduğu yerden, bilgisayarı başından 11 Eylül'ü aydınlatmak mı olur?' diye. Bröckers ise bu eleştirilere şöyle cevap veriyor: "Benim kitabımda kaynak gösterdiğim internet sayfalarının yüzde 85 ila yüzde 90'ı, herkesin bildiği, saygın kurumlar, BBC, CNN veya New York Times, Washington Post gibi, benim için internet bütün medyayı içine alan apayrı bir kaynak olduğu için bu iddiaları yersiz ve tutarsız buluyorum".

İHA

Mynet Youtube


En Çok Aranan Haberler