12 Eylül davası kapsamında bugünkü duruşmada bir ilk yaşanıyor. Rahatsızlıkları nedeniyle mahkeme salonuna gidemeyen Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya’nın görüntüleri telekonferans yoluyla mahkeme salonuna verildi. Müdahil avukatları görüntünün bozuk olduğu gerekçesiyle itiraz etti. Müdahil avukatların salonda MİT'e ait kameralar var iddiası üzerine gerginlik yaşandı. Mahkeme, avukatların itirazını reddetti.
12 Eylül askeri darbesine ilişkin, dönemin Genelkurmay Başkanı, Yedinci Cumhurbaşkanı Kenan Evren ile Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Tahsin Şahinkaya'nın yargılandığı davanın duruşması başladı.
Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, sanıkların avukatı Bülent Hayri Acar, müdahilliğine karar verilen bazı gerçek ve tüzel kişiler ile avukatları katılıyor.
Sanıkların görüntüleri, sesli ve görüntülü sistem ile duruşma salonuna kurulan 4 LCD ekrana yansıtılıyor.
Ekranlarda 4 kameradan çekilen görüntüler aynı anda bulunuyor.
Sanıklar dışında duruşma salonu ve heyetin görüntüleri de ekranda yer alıyor.
Salondakiler ilk olarak Tahsin Şahinkaya'nın görüntüsünü gördü. Şahinkaya, İstanbul GATA'da yatağında yarı oturur vaziyette bulunuyor.
Şahinkaya'nınkinden bir süre sonra Kenan Evren'in bulunduğu odanın görüntüsü ekranda yer aldı. Evren, daha sonra Ankara GATA'daki odasında bir kişinin eşliğinde yatağa yarı yatar yerleşti. Evren'in yanında, avukatlarından Sezin Duygu Tuncer de bulunuyor.
Duruşmada öncelikle iddianamenin okunması bekleniyor.
Mahkeme Başkanı Süleyman İnce, duruşmanın başlangıcında, salonda her türlü sesli ve görüntülü kaydın yasak olduğunu tutanağa geçirdi, ardından celse arasında dosyaya giren belge ve dilekçeleri okudu.
MİT KAMERASI İDDİASI
Müdahil avukatları görüntülerin kamuoyu ile paylaşılmasını istedi. Avukatlar ayrıca, salonda MİT’e ait kameralar olduğunu iddia etti İddia üzerine salonda gerginlik yaşanırken mahkeme başkanı iddiayı yalanladı.
İŞTE MAHKEMENİN ARA KARARLARI
* Salondaki kamera ve mikrofonun kapatılması talebine ret
* Evren ve Şahinkaya'nın yanında müdahil avukat bulundurulması talebine ret
* Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya'nın bulunduğu yerde, mahkemece görevlendirilen yazı işleri müdürü ile teknik işlemlerin devamlılığı için orada bulunması gereken görevliler, sanık avukatı ve sağlık görevlileri dışında kimsenin bulunmayacağına ilişkin tedbir alınmasına
* Sanıkların savunmalarının alındığı yerin görüntülerinin, kamera gezdirilerek zaman zaman gösterilmesine, sanıkların görüntülerinin daha iyi yansıtılması için gerekli düzenlemelerin yapılmasına ve sanıklar için ilaç ve tıbbi müdahaleye gerek duyulması halinde, bu yerlerde bulunan yazı işleri müdürlerine bilgi verilerek, duruşmaya ara verilmesine ve bunun tutanak altına alınmasına
* “Salonunda müdahilliğine karar verilen kurum temsilcileri, özel kişiler, seyirciler, medya temsilcileri, müdahillik talebinde bulunmamakla birlikte iddianamede ismi geçen kişilerin bulunduğu” belirtilerek, “aleniyetin sağlandığı” kaydedildi.
Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi, ara karar uyarınca, 12 Eylül davası sırasında Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya'nın savunmalarının alınacağı yerde bulunan görevlilerin isimlerini, sesli ve görüntülü bağlantıyla tutanak altına aldı.
EVREN: AYLIK GELİRİM 13 BİN TL
Duruşmada mahkemenin ara kararlarını açıklamasının ardından duruşmaya 10 dakika ara verildi. Aranın ardından sanıkların kimlik tespiti yapıldı. Kenan Evren, kimlik tespiti sırasında ikamet adresi olarak, “Ankara'da Merkez Orduevi'nin yanındaki” askeri lojmanı bildirdi. Evren, eğitim ve aylık gelir durumuyla ilgili, “Aylık gelirim 13 bin 330. Eğitim durumum, Askeri Akademi mezunuyum” dedi.
Tahsin Şahinkaya da adres olarak “Fenerbahçe Orduevi Korumalı Lojmanlar”ı bildirdi. Askeri Akademi mezunu olduğunu belirten Şahinkaya, aylık gelirinin 6 bin 800 olarak açıkladı.
Soruların bazılarını iyi duyamayan Evren ve Şahinkaya'ya, bu bilgiler alınırken, yanlarında bulunan kişiler yardımcı oldu.
Kimlik tespitinin ardından 80 sayfalık iddianame okunmaya başladı. Suçlamalar videokonferans yöntemiyle sanıkların yüzlerine okunuyor.
'YAN GELİP YATMIŞ, BU NASIL HESAPLAŞMA'
12 Eylül Davası'ndaki telekonferans sistemine tepki gösteren eski bakanlardan Yaşar Okuyan, "Görüntü bir gidiyor, bir geliyor. Bu ne biçim iş, ufacık bir kadraj, adamın yüzünü görmüyorsun, yatakta birisi yan gelmiş yatıyor, keyfi iyi. Mamak'ta hücrede yatarken bize aynı muameleyi mi yapıyorlardı, bu ne biçim hesaplaşma" dedi.
[