Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu'nun (KESK) hazırladığı raporda, geçen yıl yaklaşık 520 sendika üyesi kamu emekçisinin sürgün edildiği öne sürüldü.
KESK, Dünya Hür Sendikalar Konfederasyonu'nun (ICFTU) her yıl düzenli yayımlanan "Sendikal Hak İhlalleri Raporu"nda yer almak üzere, "Türkiye'de Sendikal Hak ve Özgürlükler Sorunu" başlıklı bir rapor hazırladı.
Türkiye'nin, sendikal haklar ve örgütlenme konusunda geri bir noktada olduğu savunulan raporda, "Türkiye'nin, sosyal politikalar ve sendikal hak ve özgürlüklerin
kullanımı konusunda henüz yeterli düzeyde olmadığı" görüşüne yer verildi.
"Sendikal hakların ve özgürlüklerin kullanımına yönelik getirilen kısıtlama ve yasaklar hala varlığını devam ettirmekte" denilen raporda, şunlar kaydedildi:
"1980 askeri darbesi ile birlikte örgütsüzleştirilmiş bir toplum modeli öngörülmüş ve sendikalar ciddi saldırılara maruz kalmıştır. Bugüne kadar Türkiye, sendikal haklar konusunda yaşanan sınırlamalara ve yasaklara ilişkin olarak uluslararası platformda ILO tarafından ciddi eleştiriler almıştır. Bununla birlikte, sendikal hakların korunması ve özgürlüklerin sağlanması konusunda AB normları çerçevesinde kısmi düzenlemeler gündeme gelmiş, ancak bu düzenlemeler uygulama alanı bulmamıştır."
Türkiye'de sendikal hak ve özgürlüklerin tam anlamıyla güvence altında olmadığı ifade edilen raporda, konfederasyona bağlı sendikalara üye olan çok sayıda kamu emekçisi ile sendika temsilcisinin, sendika üyelikleri nedeniyle görev yerlerinin değiştirildiği ya da cezai yaptırımlara maruz kaldıkları savunuldu.
Raporda, sendikalara üye olma ya da sendika kurma hakkı tanınmayan yaklaşık 500 bin kamu emekçisinin örgütlenme hakkından mahrum bırakıldığı dile getirildi.
Bağlı sendikaların ve konfederasyonun iç işleyişine yönelik ciddi müdahalelerin gündeme geldiği iddia edilen raporda, Tüm Belediye ve Yerel Yönetim Hizmetleri
Emekçileri Sendikası'nın 130 belediyede yaptığı "toplusözleşmelerin" uygulanmaması konusunda belediyelere baskı yapıldığı savunuldu.