İngiltere gazetelerinde bugün Suriye ve göçmenlere ilişkin gelişmelere ilişkin haberler öne çıkıyor.
Financial Times gazetesinde yer alan bir habere göre, AB ile Türkiye arasında anlaşmaya varılmasından sonra bir hafta içinde Yunanistan'a giden göçmen sayısında keskin bir düşüş oldu.
Yunan yetkililer ve uluslararası yardım kuruluşları ise bu düşüşü ve insan kaçakçılarının faaliyetlerini azalmasını AB-Türkiye anlaşmasııyla ilişkilendirmek için henüz çok erken olduğu görüşünde.
Financial Times, 20 Mart'ta varılan anlaşmadan bir hafta sonra, 26 Mart'ta Yunan adalarına ulaşan göçmen sayısının günde 930'dan 78'e düştüğünü yazıyor.
Yunan hükümetinin verilerine göre dün Yunanistan'a varan göçmen sayısı ise 73 olarak kaydedildi.
Yunan hükümetinin göç politikasından sorumlu birimin sözcüsü ise gazeteye açıklamasında "Sayılarda çok büyük bir düşüş oldu, bu iş bir şey ama sonuca varmak için çok erken" dedi.
Sözcü, daha önce de düşüş yaşandığını ve bu son verilerin kötü hava şartlarıyla ilgili olabileceğini ifade etti. Mart ayının ilk üç haftasında, insan kaçakçıları tarafından adalara ulaştırılan göçmen sayısının günde 230 ila 3300 arasında olduğunu söyledi.
Geçen hafta en çok göçmen alan adalardan Midilli'deki yetkililer de düşüşün devam edeceğine şüpheyle yaklaşıyor.
ABD Uluslararası Kurtarma Komitesi'nin Yunanistan'dan sorumlu müdürü Panos Navrozidis, "Çok erken, bir hafta eğilimi açığa çıkarmak için yeterli değil" diyor.
AB ile Türkiye'nin vardığı anlaşma kapsamında, kaçak yollardan Yunanistan'a geçen göçmenlerin, iltica başvurusu yapmıyorlarsa ya da başvuruları reddedilmişse Türkiye'ye geri gönderilmeleri öngörülüyor.
Financial Times, Yunanistan'ın anlaşmanın uygulanabilmesi için AB'den 4 bin hakim, sığınma uzmanı ve güvenlik yetkilisi göndermesini istediğini yazıyor ve anlaşmayla ilgili şunları aktarıyor:
"Yunanistan'dan ilk dönüşlerin bugün gerçekleşmesi planlanıyordu fakat Yunan yetkililer, sığınma taleplerinin değerlendirilmesi sürecinde yaşanan idari sorunlar nedeniyle en az 4 Nisan'a kadar gecikebileceğini söylüyor."
"Hükümet, sığınmacıların taleplerinin bireysel olarak uluslararası uygulamalar çerçevesinde değerlendirileceği sözünü verdi."
Gazete, İzmir'de daha önce insan kaçakçısı olarak çalışan Ahmed adlı bir Suriyeli mültecinin de "Hala gitmek isteyenler var ama öncesine göre çok daha az" sözlerine yer verdi.
Financial Times, olumsuz hava koşullarının da etkili olduğunu belirtiyor ve şöyle devam ediyor: "Ahmed, son bir haftada da iki defa Yunanistan'a geçmek isteyen bir aileyi tanıdığını söylüyor. Her defasında tekneleri büyük dalgalar nedeniyle geri dönmek zorunda kalmış. Tekrar deneyeceklermiş."
Suriyeli avukat Ziyad Othman da, İzmir'e ulaşan göçmen sayısının Ocak ayına göre düştüğünü ifade etti. Othman, bu düşüşün de Türkiye'nin çoğunlukla Ürdün ve Lübnan'dan hava veya deniz yoluyla gelen Suriye vatandaşlarına vize uygulamaya kararı almasının ardından yaşandığını söyledi.
Gazeteye konuşan Othman, İzmir'deki otellerin de daha önce dolu olduğunu şimdi ise boşalmaya başladığını belirtip "Önceden kişi başına 40 lira alıyorlardı, şimdi ise 20-25 lira alıyorlar" dedi.
'IŞİD Libya'da göçmenlere para teklif ediyor'The Times gazetesinde yer alan bir haberde, IŞİD'in Libya'da insan kaçakçılarının göçmenleri Avrupa'ya ulaştıran yolları ele geçirdiği ve IŞİD'e katılmaları için göçmenlere para teklif ettikleri yazıyor.
Gazetenin Libyalı yetkililerin ifadelerine dayandırdığı habere göre Balkanlardaki geçiş yollarının kapanması üzerine Libya'dan geçenlerin sayısı bu yıl iki kat arttı.
Haberde IŞİD'le ilgili şu ifadeler var:
"Cihatçılar, Sirte çevresindeki yaklaşık 200 kilometrelik kıyıların kontrolünü ellerinde bulunduruyor. Batı şehri Sabhratha'da da bir eğitim kampları var. Kontrollerindeki bölgelerden geçen genç göçmenleri örgüte alıyorlar."
Times: Türkiye ile ABD arasında 'Mınbıç anlaşmazlığı'The Times gazetesi, ABD'nin 'IŞİD militanlarının geçişine engel olmak için' Türkiye'nin Suriye'de IŞİD kontrolündeki Mınbıç'la arasındaki sınır hattını kapatmasını istediğini yazıyor.
Haberde, Türkiye ile ABD arasındaki en büyük anlaşmazlığın da Suriyeli Kürtler olduğu belirtilirken, Brüksel saldırıları sonrası ise Mınbıç'a açılan yolların kapatılması için Ankara'ya yapılan taleplerin yenilendiği yazıyor.
Habere göre ABD, Mınbıç'a açılan yola Suriyeli Kürtlerin çoğunlukta olduğu Suriye Demokratik Güçleri'nin yerleştirilmesini istiyor.
Yazıda ilgili satırlar şöyle:
"Batılı istihbarat birimleri, Paris ve Brüksel saldırılarıyla bağlantılı olan bazı teröristlerin Fransa ve Belçika'ya gitmeden önce Suriye-Türkiye sınırının güneyinde IŞİD kontrolündeki Mınbıç'ı çevreleyen yaklaşık 96 km uzunluğundaki yolu kullandıklarına inanıyor."
"Amerika'nın planı, Mınbıç'ın dışarı açılan yolu ile sınır noktasını ele geçirmeleri için Kürt savaşçıları desteklemek. Fakat Türkiye ısrarla, Kürtlerin bu önemli sınır geçişinden sorumlu olmalarına karşı çıkıyor. Ankara hükümeti, ABD'nin desteklediği Kürt savaşçıları terörist olarak görüyor."
"Amerika, bu kilit alanı 'Mınbıç Boşluğu' olarak adlandırıyor. Yabancı savaşçıların Suriye'ye giriş çıkışları için örgütün burayı elinde bulundurması önemli. Zira IŞİD bu kenti bu yüzden bir kaleye dönüştürdü. IŞİD komutanları yabancı savaşçıları Mınbıç'ta topluyor ve onları savaş alanlarına, Suriye'ye ya da sınır boyundan Türkiye ve Avrupa'ya yönlendiriyor."
"96 km'lik yolun yaklaşık 40 km'lik bölümü Dabık kentini de içeriyor. IŞİD buranın 'Mahşer'in başlayacağı yer olacağına inanıyor."
The Times gazetesine konuşan ABD'nin IŞİD'le mücadele koalisyonu özel temsilcisi Brett McGurk de Dabık için "Burası onların kalbi, orayı kuvvetlendiriyorlar" diyor.
Gazete, Brüksel saldırılarından sonra ABD'nin 'Mınbıç Boşluğu'nun kapatılması için Türk hükümetini ikna etmeye çalıştığını yazıyor:
"Brüksel'deki terör saldırılarının ardından Amerika Türk hükümetini Mınbıç Boşluğu'nun kapanmasına destek olması ve çoğu Kürtlerden oluşan iyi eğitimli Suriye Demokratik Güçleri'nin yolu kontrol etmelerine, yabancı savaşçı ve silah geçişlerini durdurmalarına izin vermesi için ikna çabalarını yeniledi."
Gazete, Türkiye'nin ABD'ye İncirlik üssünü açmasına rağmen iki ülke arasındaki en büyük anlaşmazlığın da Kürtlerle ilgili olduğunu belirtiyor ve şu yorumu yapıyor:
"Türk hükümeti hala ABD'nin Suriye'nin kuzeyinde uçuşa yasak bölge oluşturulması için ısrar ediyor. ABD Başkanı Obama da bununla ilgili tüm önerileri reddetti. Mınbıç Boşluğu'yla ilgili anlaşmaya varılana kadar Amerika'nın yabancı savaşçıların geçişini havadan gözetlemek dışında başka alternatifi yok."
'IŞİD savaşı kaybetmedi'Independent gazetesinin deneyimli muhabiri Patrick Cockburn, Suriye ordusunun antik kenti Palmira'yı IŞİD'in elinden geri almasına ilişkin analizinde "Bu IŞİD'in mücadeleyi kaybetmiş anlamına gelebilir ama henüz savaşı kaybetmedi" diyor.
Analizde şu yorum yapılıyor:
"Ordunun başarılı ilerleyişi Esad için önemli bir an fakat doğuda daha fazla saha kazanmaları onlar için daha zor olacak."
"IŞİD'in antik kentin içinde ve çevresinde savaşçılarına ait 400 cesedi bıraktığı haberleri gelse de, örgüt birlikleri dağılmadan çok önce çekilmiş gibi görünüyor."
Gökkuşağı bayrağı yüzünden gözaltıSuudi Arabistan'da bir doktor evinde, LGBTİ sembollerinden Gökkuşağı Bayrağı'nı dalgalandırdığı için gözaltına alındı.
Doktor, gökkuşağı renklerindeki bayrağın LGBTİ (Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Trans ve İnterseks) sembolü olduğunu bilmediğini öne sürdü.
Independent internet sitesinin CNN'e dayandırdığı habere göre doktor bayrağı, 'çocuklarından birinin renkleri çok şirin bulması' üzerine internetten satın aldığını söyledi.
Bayrağı Cidde'deki evinin üstünde üç metre uzunluğundaki direğe asan doktor, Suudi Arabistan'ın Erdem ve Ahlak Komitesi polisi tarafından gözaltına alındı.
Suudi medyasının aktardığına göre 'soruşturmanın' ardından bayrağı indirmeyi kabul eden doktor kefaletle serbest bırakıldı.
Şeriat yasasının hüküm sürdüğü Suudi Arabistan'da eşcinsel ilişki suç sayılıyor.
Eşcinsel ilişkiye girenlere verilen cezalar arasında idam, kimyasal hadım ve hapis de var.