Hisse bazlı hareketlilikler, özellikle yabancı yatırımcıların ilgisi ve alacak beklenti olmamasına rağmen, teknik hareketliliğin ön planda olması, endeksin de en sonunda zorlu 30 bin engelinin üzerine çıkmasını sağladı.
Haftanın ilk günü, özellikle Fransa'nın, Güney Kıbrıs'ın tanınmadığı yönündeki deklarasyona gelen olumsuz tepkisi ile kan kaybeden endeks 29 bin 300 desteğinde tutunmuş ve haftanın geri kalanında da kar satışlarını seans içinde karşılama eğilimini sürdürerek, 29 bin 500 desteğini koruma çabasında başarılı olmuştu.
DÜŞÜK ENFLASYON MORALİ Temmuz ayı enflasyon verilerinin beklentilerin oldukça altında gelerek para ve sermaye piyasaları açısından sürpriz yarattığı üzerinde duran borsacılar, "Merkez Bankası'nın gelecek hafta Para Politikası Kurulu toplantısından bir faiz indirimi kararı çıkma olasılığı belirdi" hatırlatmasını yapıyorlar.
BANKACILIK SEKTÖRÜ HAREKETLİ Borsayı hareketlendiren bir unsur da, bankalardaki hareketlilik. Koç Grubu, Bankacılık Yasası'nın bazı maddelerine gelen vetonun ardından YKB'yi satın almak için alternatif yollar peşindeydi. Konuyla ilgili basına yansıyan haberler ise, grubun konuyu daha fazla uzatmayıp, gelecek hafta BDDK'ya konuyla ilgili başvurusunu ileteceği yönünde. Bir tarafta da Garanti Bankası'nın yabancı ortak arayışlarında, yine gelecek hafta içinde net sonuçların alınacağı yönünde haberler sözkonusu. Şirketler arasındaki birleşmeler ve özellikle de yabancı şirketlerin Türkiye'ye yatırım konusunda artan ilgisi, hisse senedi piyasasına doğal olarak olumlu yansıyor.
AĞIR AĞIR YUKARI! Peki endeks nereye gidiyor? 29 bin 500 desteği üzerinde tutunma çabasında başarılı olup, desteğini bir adım yukarıda, 29 bin 700'lerde sağlamlaştıran endeks, en sonunda 30 binlerin üzerinde. Para girişi olumlu göründüğü ve kar realizasyonları da seans içinde karşılandığı için 31 binlere kadar ilerleme potansiyeli var. Ama fazla beklentisi olmayan, bunun yerine teknik hareketlilikle ilerleyen endeksin bu yükselişi ağır ağır gerçekleştireceğini ve özellikle AB ilişkileri ve Kıbrıs konusunda açıklamalara karşı duyarlılığın yüksek olduğunu da unutmamak gerek.