Dava 33'üncü yılında ikinci kez kapandı.
Sabah Gazetesi'nin haberine göre, bundan 33 yıl önce İstanbul Üniversitesi Merkez Binası önünde 7 öğrencinin öldürülmesiyle sonuçlanan katliam sonrasında iki kez açılan 16 Mart katliamı davası, Yargıtay 1. Dairesi'nin verdiği son kararla zamanaşımından kapandı. 16 Mart katliamı davası, ilk olarak 1978'de açılmış, beş yıl sonra sanıkların delil yetersizliğinden beraati üzerine 1992 yılında yapılan suç duyurusu ile 1995 yılında yeniden açılmıştı.
YILDIR HAFIZALARA KAZINAN KATLİAM
16 Mart 1978'de İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi önünde gerçekleştirilen bombalı ve silahlı saldırıda Cemil Sönmez, Baki Ekiz, Ahmet Turan Özer, Murat Kurt Abdullah Şimşek Hatice Özen ve Hamit Açıl yaşamını yitirmişti.
Üç sanığın taammüden adam öldürmekten yargılandığı davanın değişik aşamalarında yaşanan çeşitli aksaklık ve kesintiler nedeniyle yargılama, uzadıkça uzadı ve nihayet Yargıtay 1. Ceza Dairesi'nin 21 Ocak 2010'da yerel mahkemenin verdiği kararı onaması ile zamanaşımına kurban gitti. Böylece 16 Mart dosyası, 33. yılında ikinci kez kapanmış oldu. Yargıtay'ın 2010/211 sayılı kararı doğrultusunda, saldırıda 7 öğrenciyi öldürdükleri öne sürülen Özgür Koç, Latif Aktı ve Mustafa Doğan'la ilgili kamu davası ortadan kalktı. Yedi kişiyi öldürmenin yanı sıra 41 kişiyi öldürmek amacıyla yaraladıkları öne sürülen sanıklar için ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteniyordu. İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nin verdiği karar ile bu ceza talebi zamanaşımı nedeniyle dikkate alınmadı. Kararda "30 yıllık asli ve munzam dava zamanaşımı süresi dolduğundan sanıklar hakkındaki kamu davasının ortadan kaldırılmasına karar verilmiştir" denildi.
İFADESİ ALINAMADAN KURTULDU
Müdahil avukatlar kararı Yargıtay'da temyiz etti. Yargıtay 1. Ceza Dairesi ise verdiği kararda, yerel mahkemenin kararını temyiz eden avukatların itirazlarını "vesaireye yönelen ve yerinde görülmeyen itirazlar" olarak nitelendirdi. Yargıtay kararında şöyle denildi:
"Mahkemenin verdiği hükümlerde isabetsizlik görülmemiş olduğundan, katılanlar vekillerinin zamanaşımı süresinin dolmadığına, sanıkların cezalandırılmaları gerektiğine, lehe yasa uygulamasında hata edildiğine, vesaireye yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerinin tebliğnamedeki düşünce gibi onanmasına oybirliği ile karar verildi."
Böylece; dava süresince gıyabi tutuklu olarak kırmızı bültenle aranan sanık Mustafa Doğan, onca yıl zarfında ifadesi bile alınamadan hakkında açılan davadan kurtulmuş oldu.