HABER

4. Kolordu ve 28. Mekanize Tugayı'ndaki eylemlerle ilgili dava

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında 4. Kolordu ve 28. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı'ndaki eylemlere ilişkin 216'sı tutuklu, 268 kişinin yargılandığı davaya sanık savunmalarıyla devam edildi.

Ankara 20. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza ve İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya, sanıklar, müştekiler ve taraf avukatları katıldı.

Sanık eski Yüzbaşı Musa Türe, darbe girişiminin yaşandığı gece, mesaiye çağrılması üzerine birliğine gittiğini söyledi.

Türe, 2015'te Ankara'da yaşanan terör saldırılarından sonra destek görevi icra eden birliğine alarm verildiğini, izindekiler dahil o dönem de mesaiye çağrıldıklarını anlattı. Bunun Türk Silahlı Kuvvetlerinde rutin, genel bir uygulama olduğunu ileri süren Türe, bu nedenle birliğine çağrılmasını sorgulamadığını kaydetti.

Olayın bir darbe girişimi olduğunu gece saatlerinde televizyondan öğrendiğini iddia eden Türe, o geceki mesajlaşmaların, gece saat 01.00'e kadar olaydan haberinin olmadığını, o saatten sonra da yaşananları küçük bir grubun kalkışması olarak değerlendirdiğini gösterdiğini savundu.

Sanık eski Astsubay Emre Özyurt da 15 Temmuz kanlı darbe teşebbüsünü ve FETÖ'yü lanetleyerek savunmasına başladı.

Tüm suçlamaları reddeden Özyurt, darbe girişimi yaşandığında henüz 20 günlük astsubay olduğunu söyledi. Özyurt, "Kışladaki hemen herkesin mesleki tecrübesi benden fazla olduğu halde onlar, yapılanların ne olduğunu anlamamışken benim anlamam mümkün değildi." savunmasını yaptı.

FETÖ ile hiçbir bağının bulunmadığını ileri süren Özyurt, "Henüz bir aylık askerken bu hain darbe girişimi içinde kendimi buldum. Darbe nedir, nasıl yapılır bilmem. Bu konuda ne bilgi ne de tecrübeye sahibim." dedi.

Sanık eski Astsubay Doğan Tuğdemir ise 15 Temmuz günü saat 18.00 sıralarında eve geldiğini, gece saatlerinde televizyonda Başbakan Binali Yıldırım'ın açıklamalarını gördüğünü söyledi.

Telefonunun sesinin kapalı olduğunu, bir ara baktığında Musa Türe'nin 4-5 kez kendisini aradığını gördüğünü anlatan Tuğdemir, bu sırada eski Albay Yusuf Beyazıt'ın arayarak kendisini birliğe çağırdığını kaydetti.

Sivil şekilde taksiyle kışlaya gittiğini, burada konuştuğu kimsenin bir şeyden haberinin olmadığını savunan Tuğdemir, Musa Türe'nin ise "Neredesin? Senin yüzünden fırça yedim. Cephaneye çık, mühimmat isteyen olursa ver. Saldırılar varmış." dediğini aktardı.

Mühimmat deposunun anahtarının kendisinde olduğunu belirten Tuğdemir, emir üzerine depoya gittiğini ancak bir talep olmadığı için beklediğini, bu sırada internette 1. Ordu Komutanı'nın bir grubun emir komuta zinciri dışında darbe girişiminde bulunduğu yönündeki açıklamasını gördüğünü söyledi.

Kendi birliğinde emir komuta zinciri içinde hareket edildiğini düşündüğünü ileri süren Tuğdemir, birlikte bir hareketlilik görmediği için de şüphelenmediğini savundu.

Daha sonra Yusuf Beyazıt'ın arayarak mühimmatları sorduğunu ve hafif mühimmatın hepsinin helikopter pistine götürülmesini istediğini anlatan Tuğdemir, Beyazıt'ın 2 kez daha arayarak acele etmesini söylediğini aktardı.

Piste mühimmatı indirdiklerini, Beyazıt'ın da buna yardım ettiğini belirten Tuğdemir, bütün sıralı amirlerinin orada olması nedeniyle kanuna aykırı bir iş yaptıklarını düşünmediğini iddia etti. Sanık Tuğdemir, iddianamede kendisine yöneltilen suçlamaları reddederek, tahliyesini istedi.

- "Televizyonda Boğaz köprüsünün tutulduğunu gördüm"

Sanık Astsubay Davut Dönmez de bir gün önce nöbet tuttuğu için 15 Temmuz'daki mesaisinin ardından evinde saat 22.00'ye kadar uyuduğunu söyledi.Ardından izne çıkacağı için hazırlık yaptığını, bu sırada televizyonda İstanbul'da Boğaz Köprüsü'nün tutulduğunu gördüğünü ifade eden Dönmez, televizyonda kanunsuz bir durumdan söz edilmediğini ileri sürdü. Dönmez, daha sonra takım komutanı Mustafa Güneri'nin arayarak kendisini mesaiye çağırdığını kaydetti.

Emniyet ve tedbir amaçlı çağrıldığını düşündüğü için sivil kıyafetiyle birliğine gittiğini anlatan Dönmez, gittiğinde kendilerine bilgi verilmediğini, silah ve hücum yeleği almalarının istendiğini dile getirdi.

İlerleyen saatlerde Yusuf Beyazıt'ın talimatıyla araçlarla kışladan ayrıldıklarını belirten Dönmez, yolda aynı kademede görev yaptıkları Barış Tosun'un Mustafa Güneri'yi arayarak, Başbakan Yıldırım'ın açıklamasını, askerin halka müdahalesini anlattığını söyledi.

Güneri'nin bunun üzerine dönmek istediğini ve kendilerinin de destek verdiğini ileri süren Dönmez, yasa dışı bir olaya karışmamak için aracın arıza yaptığını bahane ederek, Yusuf Beyazıt'ı aradıklarını, Beyazıt'ın ise daha fazla devam etmeden döneceğini, kendilerinin de arızaya göre hareket etmelerini söylediğini savundu.

Dönmez, kışlaya saat 03.30 sıralarında döndüklerini, silahlarını teslim ettiklerini, ardından 04.30'da lojmanlardaki evine geçtiğini ileri sürdü. Yaklaşık 1,5 saat sonra kışlaya geri çağrıldığını belirten Dönmez, mühimmat almak için kışlaya gelen helikopterin kendisi evdeyken iniş kalkış yaptığını, bu nedenle bu durumdan haberinin olmadığını iddia etti.

- "Bekleyip göreceğiz" Sanık eski Albay Cüneyt Sürücü de savunmasında FETÖ'nün darbe teşebbüsünün firari sanıklarından eski Kara Kuvvetleri Personel İşlem Daire Başkanı Tuğgeneral Ali Kalyoncu'yu,15 Temmuz sabah saatlerinde karargah binasına girerken gördüğünü, bir grup ile sohbet eden Kalyoncu'nun nasıl ve ne şekilde kaçtığını ise görmediğini söyledi.Sanık Sürücü, Kalyoncu'dan ve sıralı amirlerinden şikayetçi olduğunu belirterek, Kalyoncu'nun sanık Fatih Yücekan'a "Bu yıl YAŞ'ta ihraç edilecekler listesinde senin de adın geçiyor. Büyük ihtimalle ihraç olacaksın." dediğini duymadığını ancak odaya girdiğinde Yücekan'ın "Bekleyip göreceğiz." şeklinde bir ifade kullandığına şahit olduğunu kaydetti.

Sanık Sürücü'nün ardından bazı sanıklar, avukatlarının salonda bulunmaması nedeniyle daha sonra savunma yapma talebinde bulundu. Bunun üzerine duruşmaya yarın devam edilmek üzere ara verildi.

En Çok Aranan Haberler