Bir spor salonuna gittiğinizde ya da spor yapan birini gördüğünüzde kilo kaybı ile ilgili pek çok tavsiye ile karşılaşırsınız. Sports International Spor Direktörü Muratcan Üner, üyelerinden duydukları spor mitlerini anlattı ve uyardı; Sözde ''yağ yakıcı'' olan mucizelerden tutun da aç karnına yenilmesi gereken yalancı iksirlere kadar olan bu sahtelikler asla takip edilmemelidir. Çünkü hem yanlış spor yaparak metabolizmanızı yavaşlatır hem de sağlığınızdan olabilirsiniz!"
Eğer daha hızlı bir şekilde yağ yakmak için maksimum kalp atım hızınızın %60 - %70'i arasında kalarak egzersiz yapıyorsanız zayıflamanızı yavaşlatıyor olabilirsiniz. Yağ yakma nabız aralığı tamamen bir efsanedir. Orta şiddetli bir hızda egzersiz yaparken tek bir kaloride yüzdesel olarak daha fazla yağ yaktığınız doğru olsa da, egzersiz sonunda total olarak da yağdan harcanan kalori miktarı olarak da daha az kalori yakarsınız.
Özellikle cardio antrenmanlarımızda 3 değişik enerji sisteminide antrene etmemiz gereklidir.Eğitmen ve doktorunuzun onay verdiği nabız aralıklarına sağdık kalarak ,haftanın iki günü orta şiddet ,1 günü yüksek şiddet ,1 günü ise düşük şiddetle kardio egzersizi yaparak kalp damar sağlığınızı geliştirmek ve metabolizmanızın daha iyi çalışması için en doğru adımı atmış olacaksınız.
Unutulmaması gereken hassas nokta nabzın düşük olmasından ziyade düzenli ve sık egzersiz ile doğru beslenmeyi bir araya getirmektir.
Kiloyu vücudunuzda fazla depolanan yağlardan kaybetmek için en etkili yöntem programınıza hem kardiyo hem de ağırlık antrenmanını eklemektir. Yapılan araştırmalarda doğru ve kontrollü kalori alımı ile beraber günde 30 dakika bisiklet süren kişilerde, sekiz hafta içerisinde üç kilo yağdan kaybettikleri ve yarım kilo kas kazandıkları görülmüştür. Diğer bir grup ise 8 hafta süresince günde 15 dakika bisiklet ve 15 dakika ağırlık çalışarak 8-10 kilo verdikleri görülmüştür, ayrıca 2 kiloya kadar kas oranlarını arttırarak hem metabolizmalarını hızlandırmışlar hem de kas iskelet yapıları çok daha kuvvetli ve sağlıklı olmuştur.
Bu tür efsaneler bizi kahkahalara boğuyor. Kalçamızı neyin büyüttüğünü hepimiz biliyoruz ve bu kesinlikle çömelme hareketleri değildir. Eğer ki aktif olarak bu konuda birşeyler yapmazsak bütün gün bilgisayar, masa başında ya da araba koltuğunda oturan hepimiz zayıf kalça kaslarına sahip olma riskindeyiz. Bunu önlemenin en iyi yollarından biri çömelme hareketleridir! Doğru açı, doğru ağırlık ve tekrar sayıları ile yapılacak bu egzersiz ile vücudumuzun en büyük kas gruplarını aktive edecek ,kalça kaslarını çalıştıracak ve şekillendireceksiniz.
Karnınız açken egzersiz yaparsanız vücudunuzdaki yağ rezervlerini çalışması için zorlayacağınızı muhtemelen duymuşsunuzdur ama bu doğru olmaktan çok uzaktır. Bilimsel olarak yapılan çalışmalar vücut sisteminizin yağdan kalori harcamayı aktif hale getirmesi için biraz glikoza ihtiyacı olduğunu göstermiştir. Aç kalarak ya da öğün atlayarak egzersiz yaparsanız vücudunuzda depolanan glikozu tüketirseniz, vücut ateşiniz söner ve kas dokunuzdan enerji sağlamaya başlarsınız. Kas dokunuzu kaybetmeniz daha fazla yağ depolamanız ve metobolizma hızınızı düşüreceğiniz anlamına gelecektir. İdeal olanı kardio ya da ağırlık antrenmanından en az 90 dakika evvel en son besini tüketmektir.
Bölgesel çalışmalar ile vücudumuzun yağı nereden yakabileceğini seçebilmemiz güzel olurdu. (Daha büyük göğüs bedeni ve ince kalçalar gibi) Ama bu mümkün değildir. Bilimsel gerçek şudur ki vücudunuz genetik yapınıza göre nereden yağ yakması gerektiğini belirli bir sıra dahilinde yapar.
Antrenmanlarınızda bu yüzden tek bir bölgeye odaklanmak yerine, vücudunuzun her yerinden fazla olan kilolarınızı vermek için kardio ya da tüm vücuda yönelik direnç egzersizleri yapmalısınız.
Zayıf olan ve aktive edilmeyen kas gruplarınız daha fazla yağ depolayacaklardır. O yüzden tüm vucüdunuzu eşit şekilde antrene etmeniz gereklidir.
Bir zamanlar dünyanın en güçlü çocuğuydu! Ona herkes 'Küçük Herkül' diyordu... 24 yıl sonra gören tanıyamadı