İZMİR (A.A) - Bakan Bağış, çeşitli üniversitelerin uluslararası ilişkiler bölümlerinde okuyan öğrencilerle İzmir Ticaret Odası'nda bir araya geldi. Öğrencilere AB sürecini anlatan ve sorularını cevaplandıran Bağış, Türkiye'nin AB sürecinin kolay bir süreç olmadığına işaret eden Egemen Bağış, ''Bazen umutlanıyoruz. Ne kadar sürmüş diye bakınca, insanın keyfi kaçıyor'' diye konuştu.
Geçmişin sorgulanmasından ziyade, geleceğe yönelik hazırlık yapılması gerektiğini anlatan Bağış, şunları söyledi:
''AB 35 değişik fasılda taramaları bitirdi, 12 tanesini açtı, yeni fasıllar açmak için ciddi çaba içindeyiz. Bizim için önemli olan AB'de fasıl açmak değil, önemli olan zihinleri açmak. AB içinde Türkiye'ye karşı şüphe duyan, korkan bireyler var. Ülkemizde de AB'den şüphe duyan, korkan insanlar var. Kimileri 'AB Hristiyan Kulübü, bizi böler mi, gücümüzü kaybetmemize vesile olur mu, ekonomimize zarar verir mi?' diyor. AB içinde de Türkiye gibi genç ve dinamik bir ülkenin AB'nin önüne geçeceği endişesi var. AB Parlamentosunda daha fazla karar yetkileri olacak, bütçeden fazla payı olacağından endişe eden kesimler var. Onun için işimiz kolay değil. Hem Türkiye'de vatandaşları ikna etmemiz lazım, faydalı olacağını, demokrasi, insan haklarının genişlediğini, bölünüp parçalanmadan kuvvetli hale gelmemiz gerektiğini, Türkiye'nin yük olmaya değil, yük almaya geldiğini, AB'nin Türkiye'ye ihtiyaç duyduğunu anlatmamız lazım.''
-AVRUPA VE EKONOMİK KRİZ-
Avrupa'nın en önemli mesellerinden birinin ekonomik kriz olduğunun altını çizen bakan Bağış, AB'ye son katılan ülkelerin hiç birinin Türkiye kadar zengin olmadığını belirtti.
''Türkiye'yi AB üyesi olduğunda yönetecek sizlersiniz'' diyen Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Bağış, şöyle devam etti:
''Sizlerin yöneteceği Türkiye'nin önü çok açıktır. Yeter ki Türkiye'de biz birbirimizle uğraşmayı bırakalım. Ne zaman bu millet birbirinin giydiğiyle, yediğiyle uğraşmaya, saç, sakal, inanç, kitap, siyasi fikir ile birbirine düşmeye başlamış, hep gerilemişiz. Ne zaman birbirimize sahip çıkmışız, birbirimizi değiştiremeyeceğimizi kabul etmişiz, inanın başta Fenerbahçeliler istediği kadar uğraşsınlar Galatasaraylıları Fenerbahçeli'ye çeviremiyorlar. Bir Fenerbahçeli, Galatasaraylıyı kendi kulübüne dahil edemiyorsa, birbirimize hoşgörü göstermeliyiz. O zaman Türkiye şaha kalkar. Türkiye'de statüko muhafızları var, 'hiç bir şey değişmesin'. Dünyada değişmeyen tek şey, değişim. Yıllarca 'Konuşan Türkiye' dendi ama söylenen Türkiye vardı. İlk defa empati kuran Türkiye haline geldik.''
-ANAYASA-
Sorunları teşhis etmeden ve tedavi yoluna gitmeden AB'ye üye olunamayacağına işaret eden Bakan Bağış, 51 yıldır sivil iradenin halka sunduğu Anayasa olmadığını ifade etti.
Bütün vatandaşların benimseyeceği bir anayasaya kavuşmadan, Türkiye'nin AB'ye üye olmasının mümkün olmadığını bildiren Bağış, şunları ifade etti:
''Türkiye'de darbe anayasasına mahkum değiliz. Asgari müşterekte anlaşarak Türkiye'yi ileri götürecek değişikliklerde uzlaşmalıyız. Parti olarak çalışma yaptık, her türlü uzlaşmalara, anlaşmalara açık metin. Bunun üzerinde her türlü tartışmaya hazırız, eksiği, fazlası olabilir. Ama muhatabınız sizinle konuşmaya gönüllüyse sağlarsınız. Uzlaşma kültürünü benimsemeden AB üyesi olamayız. AB'nin kendi içinde sorunları yok mu? Kendi aralarındaki savaşların ne kadar kanlı geçtiğine bakarsanız, onların arasında daha derin ayrım olduğunu görürsünüz. Onlar 1949'dan sonra savaşmamak üzere uzlaşma yaptılarsa, biz de uzlaşmayı yapmalıyız.''