BURSA (İHA) - Bursa'da, şarkıcı Emrah ile olan ilişkisinden çocuk sahibi olan Ebru Çolak'ın, Türkiye'de babalık davasının 8 yıl 9 ay sürmesi sebebiyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) açtığı davada Türkiye'yi 14 bin Euro tazminat ödemeye mahkum etmesi, Çolak ailesini sevindirdi. Bursa'nın Çekirge semtinde oturan Ebru Çolak, gazetecilerle görüşmeyi kabul etmezken, babası Mustafa Çolak ve oğlu Tayfun düşüncülerini gazetecilerle paylaştı.
Kızı Ebru'nun gayretlerinin çocuğunun daha iyi bir gelecek sahibi olması için olduğunu belirten babası Mustafa Çolak, "Kızımın bir görüşü yok. Uğraş verdi. Sonunda muvaffak oldu. Sevinçliyiz tabiki. Haklı olduğumuz ortaya çıktı. Haklı olduğumuz için böyle bir kararı bekliyorduk. Parayı Tayfun'un eğitiminde değerlendirmeyi düşünüyoruz. Bütün düşünce çocuğunun iyi yetişmesi, babasıyla yetişmesi. Adalet şimdi yerini buldu. Adalet kim haklı ise ona göre tecelli etti. Biz çocuğu kullanmıyoruz. Biz çocuğumuzun çok iyi yetişmesi için çalışıyoruz" dedi.
Bu arada Rahime Malcıoğlu İlköğretim Okulu 8. sınıf öğrencisi Tayfun da, babasıyla bir senedir görüşemediğini belirterek, "Sevinçliyim tabiki. Babama da haksızlık etmek istemiyorum. İşleri çok yoğun olabilir. Heyecanlıyım. Babamda benim telefonum var. Babamla en son bir sene önce görüştüm. Çok sık aramıyor. Onun daha fazla aramasını istiyorum. Ben de bu karar sebebiyle sevinçliyim. Ancak babam, beni İngiltere'ye gezmeye götüreceğini söz vermişti, götürmedi. Bisiklet alacağını vaat etmişti almadı. Sağlık karnesinden bile faydalanamıyorum. Hastalanınca sosyal güvencem olmadığı için dedem nakit ödemek zorunda kalıyor. Zor durumda kalıyoruz. Babamın böyle büyük bir meslekte olmasını isterdim ama benim yanımda olmasını çok arzu ederdim. Kalbimdeki babamla şu andaki babam farklı" dedi.
Ebru Çolak'ın avukatı Süreyya Bilir ise, herhangi bir para peşinde olmadıklarını, ancak hukukun işleyişindeki aksaklıklara dikkat çekmek için böyle bir davayı açtıklarını belirterek, "Türkiye'de değişik yerlerde sahneye çıkan ünlü sanatçı Emrah'ı 3 yıldır hiçbir yerde bulamadılar. Davalı tarafı, yalnız kan verebilmek için 3 yıl devlet aramıştır. Halbuki davalı şahıs Türkiye'de her gün değişik yerlerde sahne almaktaydı. 3 yıl boyunca sürekli mahkemelerle, polis merkezlerine koşuşturduk. 1998 de yakalanarak mahkemeye getirilmesi için müzekkere yazıldı. Bu müzekkereyi ilgili zabıta birimleri infaz etmedi. Bunun üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunduk. Ancak 19 karakol görevini kötüye kullanmamışlardır diye takipsizlik kararı verdi. Eğer bu takipsizlik kararı verilmeseydi AİHM dava açmazdık. Biz mağdur olduk. Biz bu para için AİHM'e dava açmadık. Haklı olduğumuzu ispat ettik. Bu davanın diğer davalarda da emsal teşkil etmesi, bundan sonra hukuki süreçlerin daha hızlandırılmasına katkı sağlayacağını düşünüyoruz" dedi.
Avukat Süreyya Bilir, internetten indirdikleri Fransızca karar metnini tercüme ettirdikten sonra detaylı bilgi sahibi olabileceklerini sözlerine ekledi.
Bu arada, Emrah'ın aylık 300 bin YTL olarak ödediği nafaka miktarını 500 bin YTL'ye yükselttiği öğrenildi. Ancak avukat Süreyya Bilir, babası olan davalının hayat standartlarıyla çocuğun hayat standartlarının uyuşmaması sebebiyle bu miktarın bin 500 YTL'ye yükseltilmesi için dava açacaklarını bildirdi. Bilir, çocuğun sağlık harcamalarını Emrah'ın karnesinden istifade edemediği için nakit olarak ödemek durumunda kaldıklarını söyledi.