BİZE ULAŞIN
AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin, TBMM Genel Kurulu'nda, CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç ile arasında yaşanan tartışmayla ilgili açıklama yaptı.
Zengin, dün genel anlamda Genel Kurul'da kullanılan dil ve üslup anlamında ciddi bir sorun olduğunu vurgu yaparak, "Benim rahmetli Bülent Ecevit’in adını telaffuz etmemle beraber müthiş sınırlarını aşan bir saldırı oldu. O saldırı neticesinde de kamuoyu gördü zaten hangi kelimelerin telaffuz edildiğini. 'Bu kadına haddini bildirin, ulan bu kadına haddini bildirin' diye kayıtlara geçen bir ifade. Bu ifadenin bizim gibi başörtülü kadınlar için bir anlamı var. Bu anlam Merve Kavakçı'ya yemin ettirilmesin diye yasakçı zihniyetin sloganı olan bir cümledir bu ifade. Ben dahil olmak üzere bütün arkadaşlarım rahatsız oldu. Bu kendiliğinden gelinen bir nokta değil. Bir süredir Cumhuriyet kadını üzerinden kadına yönelik bir şiddet var. Olayın ardından Sayın Cumhurbaşkanı ile dün gece görüştük. Konuyu kamuoyuna mal etmesine çok teşekkür ediyorum. Bu bizim için çok kıymetli. Türkiye’nin her yerinden destek mesajları geldi" dedi.
Zengin, Engin Özkoç'un bunu daha önce de yaptığını ifade ederek, "Hem kelimenin bizatihi kendisi hem de bizde yarattığı mesaj açısından çok rahatsız edici. Ben Genel Kurul'da da ifade ettim; 'Bu kadına haddini bildirin' cümlesinin Türkiye'de kime sorarsanız sorun karşılığı, Bülent Ecevit'in Merve Kavakçı’ya söylediği yasakçı zihniyetin slogan cümlesidir. Bunu bilmediğini söyledi. Belki biliyordu. Ama orada hatırlayamamış olabilir. Ama ben bunu söylerken yüzünde bir haz gördüm. O kadar iştahlı söyledi ki bir defa değil üç defa ifade etti. Ben o hengame içinde fark etmedim, bir de bana 'ulan' demiş, kayıtlara geçmiş. 'Ulan bu kadına haddini bildirin' demiş. Aleni olarak özür diledi. Daha sonraki beyanlarında özrünü tıraşlayan şeyler vardı; ama ben özrünü kabul ettim" diye konuştu.
Zengin, aynı gün Kemal Kılıçdaroğlu'nun başörtülü kadınları kabul ettiğine işaret ederek, "Daha evvel ki konuşmalarında başörtülü kadınlardan özür diledi. Böyle bakıldığı zaman eski kodlarına geri dönüyorlar. Ben şahsen bir şeyin değişmediğini düşünüyorum. Özellikle 29 Ekim ile başlayan Cumhuriyet kadını tartışmalarının özünde de bu var zaten. Cumhuriyet kadını tartışmasında ‘Siz başörtülüler Cumhuriyet kadını değilsiniz' alt mesajı var. Türkiye’de hala 'Normal olan başınız açık olmasıdır', bunu iddia ediyorlar. Biz de diyoruz ki normal olan bir kadının tercih ettiği gibi yaşamasıdır. Başını ister açar, ister traş eder, ister başını örter. Buna sadece ve sadece kendisi karar verir. Bir kadının nasıl yaşayacağına, ne giyineceğine, ne okuyacağına, hangi mesleği seçeceğine bizatihi kendisi karar verir" ifadelerini kullandı.
(DHA)
