HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

AK Partili Ünal'dan 'Kılıçdaroğlu'nun iddiaları' hakkında açıklama: 'Gazeteci haberleştirecek, suç kapsamına girmiyor'

AK Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal, Sosyal Medya Yasası ile ilgili açıklamalarda bulundu. Ünal, konuşmasında yasanın Anayasa'ya aykırı olmadığını vurgulayarak Gelişmiş demokrasilerde bu tarz düzenlemeler yapılıyor. Almanya bu konuda daha sert tedbirler getirdi" sözlerini kullandı. Muhalefetin eleştirilerine de yanıt veren Ünal, "Kemal Kılıçdaroğlu'nun iddialarını tabii ki gazeteci haberleştirecek. Bu suç kapsamına girmiyor" diye konuştu.

AK Partili Ünal'dan 'Kılıçdaroğlu'nun iddiaları' hakkında açıklama: 'Gazeteci haberleştirecek, suç kapsamına girmiyor'

AK Parti ve MHP, basın, sosyal medya ve internet haberciliğine ilişkin düzenlemeler içeren yasa teklifini TBMM Başkanlığı'na sundu. Tartışmalara yol açan teklifle ilgili AK Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal'dan açıklamalar geldi. Ünal, dezenformasyonu 'kamu barışına karşı suçlar' başlığı altında ele aldıklarını söyleyerek yasaya ilişkin 'ifade özgürlüğünün ihlali' iddialarına yanıt verdi. Dezenformatik bilgiye yargının karar vermesi gerektiğinin kararlaştırıldığına değinen Ünal, "İfade hakkı, eleştiri ve basın özgürlüğü herhangi bir şekilde kısıtlanmasın diye böyle bir düzenleme yaptık" dedi.

thumbs_b_c_10d0a87cf217be4aae6114fd5378174f

"DEZENFORMASYONA YARGI KARAR VERSİN"

Yeni yasa teklifini NTV canlı yayınında değerlendiren Ünal'ın açıklamalarından öne çıkan noktalar şöyle:

  • Dezenformasyonun ceza ile engellenemeyeceğini bütün dünya kabul ediyor ama bunun suç olduğunu da kabul ediyorlar.

  • Sosyal medya teklifi gibi özellikle Avrupa'da da benzer düzenlemeler yapılıyor. Bakın biz, dezenformasyonu 'kamu barışa karşı suç'lar başlığı altında ele aldık. Biz eğer kişilere yönelik suç başlığı altında ele alsaydık o zaman ifade özgürlüğünün ihlali söz konusu gibi iddialar ortaya atılabilirdi.

  • İfade hakkı, eleştiri ve basın özgürlüğü kısıtlanmasın diye böyle bir çalışma yapıyoruz.

  • Anayasa'ya aykırı olabilmesi için öncelikle diğer yasalarda karşılık bulmaması gerekiyor ya da basın özgürlüğünü doğrudan kısıtlayıcı niteliğe sahip olması gerekiyor. Gelişmiş demokrasilerde bu tarz düzenlemeler yapılıyor. Almanya bu konuda daha sert tedbirler getirdi.

  • Bir bilginin dezenformatik olduğunu kim belirleyecek? Bir bilginin yalan olduğunu kim belirleyecek? Bu konuda uzun süre tartışıldı. Bu konuda bir kurul mu kurulmalıdır yoksa başka bir mekanizmanın mı oluşturulması gerekir, burada son derece demokratik yani bütün gelişmiş demokrasilerde olduğu gibi çok doğru bir karar verildi. Ve denildi ki bir bilginin gerçek olup olmadığına, gerçeğe aykırı bilgi nedir buna yargı karar versin.

"HEPİMİZİ TEHDİT EDİYOR"

  • Peki yargı buna nasıl karar versin? Bilgiyi alenen yayma suçu nasıl teşekkül edecek? Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma suçunu 3 kademeye bağladık ki suçun teşekkülü niteliği ve karar vericinin bununla ilgili kararında bir belirsizlik ortaya çıkmasın. İkinci bir şey yaptık. Ceza muhakeme kanununa bunu 7. madde olarak ekleyerek ifade özgürlüğüne temas eden hususlarda temyiz yolunu açarak eğer bu konuda bir hâkim kararı olmasına rağmen temyize gitme yolunu da ifade özgürlüğünün korunması konusunda gerekli hukuki altyapıyı oluşturduk. İfade hakkı, eleştiri ve basın özgürlüğü herhangi bir şekilde kısıtlanmasın diye böyle bir düzenleme yaptık."

  • Kemal Kılıçdaroğlu'nun iddialarını tabii ki gazeteci haberleştirecek. Bu suç kapsamına girmiyor.

  • Dezenformasyon hepimizi tehdit eden bir durum. Dezenformasyon ya suç kararını da yargı verecek. Ama kalkıp daha ilgili düzenlemeyi okumamış, çıkıp 'vatandaşın sesini kısıyorsunuz' diyorlar.
    Mynet Youtube


En Çok Aranan Haberler