ANKARA (İHA) - Bağımsız Kamu Görevlileri Sendikaları Konfederasyonu (BASK) Genel Başkanı Resul Akay, öğrenci affının toplumsal bir yaranın tedavisine katkı yapacak gecikmiş bir düzenleme olduğunu belirterek, affı 'siyasi' olduğu gerekçeleriyle karşı çıkan Yükseköğretim Kurulu (YÖK) ve Üniversitelerarası Kurul'un (ÜAK) asıl siyaset yaptığını söyledi.
BASK Genel Başkanı Resul Akay, düzenlidiği basın toplantısında YÖK ve ÜAK'nın affa karşı olduklarına ilişkin yaptıkları açıklamayı 'talihsizlik' olarak niteledi. Üniversite ve yüksek okullarda eğitimlerini sürdürürken çeşitli nedenlerle kayıtları silinenler için çıkarılması düşünülen öğrenci affının toplumsal bir yarının tedavisine katkı yapacak gecikmiş bir düzenleme olduğunu belirten Başkan Akay, "YÖK ve ÜAK gibi kuruluşların bu affa karşı çıkması büyük bir talihsizliktir. Toplumsal sıkıntıların hafifletilmesine zemin hazırlayacak olan bu girişime, öncelikle YÖK ve ÜAK destek vermelidir. Ama hiç değilse köstek olmamalıdır" dedi.
Öğrenci affının siyasi bir af olmadığının altını çizen Akay, asıl affa karşı çıkan anlayış sahiplerinin siyaset yapmakta olduğunu vurguladı. Af konusunda hükümetin politikalarını da eleştiren Akay, "Hükümet bu zamana kadar yüzlerce yasal düzenleme yapmıştır. Ancak yasal düzenleme af olunca hükümet ayak sürümektedir. Hiçbir konuda diyalog ve uzlaşma aramayan hükümet öğrenci affı gündeme gelince mutabakat derdine düşmüştür" diye konuştu.
Akay ayrıca, ana muhalefet partisinin öğrenci affına ilişkin yapılacak yasal düzenlemeye karşı çıkmayacağına dair tavrını açıkça belirlemesine rağmen hükümetin TBMM'de sayısal desteğe ihtiyacı olmamasına rağmen bir sorun varmış gibi hareket etmesini anlamının mümkün olmayacağını kaydetti.
"AFFIN TÜRBANLA İLİŞKİLENDİRİLMESİ ANLAMSIZ" BASK Genel Başkanı Akay, bugüne kadar fakülte ve yüksek okullarda okumakta iken kayıtları silinmiş 674 bin öğrenci olduğunu belirterek, bu sayının 450'binin açık öğretimde, 224 binin de fakülte ve yüksekokullarda bulunmakta olduğunu açıkladı. YÖK ve ÜAK çevrelerinin affın siyasi amaçlı olarak türbanla ilişkilendirmelerinin anlamsız olduğunu vurgulayan Akay, "Üniversitelerden kaydı silinmiş 274 bin öğrenciden sadece 277'si türban taktığı için okulları ili ilişiği kesilmiştir. Başta YÖK ve ÜAK Başkanları olmak üzere bu itirazı öne sürenlerin hiçbir haklı gerekçesi yoktur. Birincisi, türbanlı gençlerin sayısı toplam öğrencilerin binde biri kadardır. Bir kişi için bin kişiyi feda eden mantık, bilim mantığı olamaz. Bu yöntem 'Kuyucu Murat Paşa' yöntemidir. İkincisi, sayıları 277 olan türbanlı öğrenciler, aftan yararlansa bile, yeniden öğrenim hakkını elde edebilmek için üniversitenin koyduğu kurallara uymak zorundadırlar. Kaygılanacak bir şey yoktur" şeklinde konuştu.
Çıkarılacak öğrenci affının 674 bin gencin sokaktan kurtarma projesi olduğunu belirten Akay, "Çeşitli nedenlerle okuyamamış gençlerimizi hayata döndürme projesidir. Ülkemizin içinde bulundu sosyo ekonomik koşullar göz önüne alındığında bu projeden dana önemli sosyal, ekonomik ve hatta insani bir proje olamaz" dedi.
Akay, affa karşı durulmasına ilişkin olarak teröre ve şiddete bulaşmış gençlere yönelik çıkartılan örtülü afları anımsatarak, "Bu aflara ses çıkartmayanlar, tepki göstermeyenler ve hatta bu süreçe katkı sağlayan çevrelerin, hiçbir suça bulaşmamış ve gelecek arayan gençlerimizin, fakülte ve yüksekokullardan mezun olmasının yolunu açacak öğrenci affına karşı çıkmaları şaşırtıcıdır" şeklinde konuştu.
"GEÇMİŞTE ÇIKARTILAN AF YASALARINA NEDEN KARŞI ÇIKMADINIZ" "Okullardan kayıtları silinmiş gençlerin devlete karşı çıkmak için dağa çıkmamıştır. Bu gençler kap-kaç çetesinin üyesi de değildir. Bu gençler hırsız, arsız ve namussuz da değildir" diyen Akay, YÖK Başkanı Erdoğan Teziç ile ÜAK Başkanı İsmet Vildan Alptekin'e şu soruları yöneltti:
"Bugüne kadar sayısını bile unuttuğumuz af yasaları ile cezaevleri defalarca boşaltıldı. Bu af yasaları çıkarken neden karşı çıkmadınız. Bu af yasaları gündeme geldiğinde sizler neredeydiniz. Patagonya'damıydınız. Üniversiteden kaydı silinmiş gençler, Kandil Dağı'na çıkarılmış gençlerden daha mı tehlikelidir? Cinayet işlemiş, hırsızlık yapmış, ırza tecavüz etmiş sapıklardan daha mı kötüdür?"
Akay, öğrenci affının diğer konulara benzemediğini, bu konuda pek çok aileyi ilgilendiren, tedavi edilmesi gereken toplumsal bir yara olduğunu belirterek, affa karşı çıkan YÖK ve ÜAK'nın bir siyasi parti gibi hükümetin karşısında yer almasının demokrasi ve üniversitelerin geleceği açısından sağlıklı bulmadıklarını söyledi. Akay bu konuda, "YÖK ve ÜAK'nın hükümet politikalarına karşı çıkma adına yüz binlerce gencin geleceğini karartmaya ve umutlarını söndürmeye hakkının olmadığını düşünüyoruz" dedi.
Akay açıklamasında ayrıca af sonucu üniversitelerin bu yükün altından kalkamayacağına ilişkin açıklanan gerekçeleri yersiz bulduklarını bilerterek, bu zamana kadar çıkartılan afların altından nasıl çıkıldıysa bugünde o şekilde kalkılabileceğini ifade etti.