MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, kara harekatının süresi nedeniyle polemik yaşadığı Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'a zeytin dalı uzatarak, "TSK, hükümetin verdiği siyasi direktifle çizilen sınırlı çerçevede askeri hedeflere yönelik görevleri bugüne kadar başarıyla icra etmiştir. Hükümet bu konuda sınırlı siyasi çerçeve çizdiyse, askeri harekatın hedeflerinin de buna uygun olarak sınırlı kalması doğaldır" dedi.
Kara harekatının erken bitmesi konusundaki siyasi sorumluluğun hükümete ait olduğunu belirten Bahçeli, Talabani'nin Türkiye'ye ziyaretine yönelik sert eleştirilerde bulundu.
Bahçeli, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, kara harekatı sonrası yaşayan tartışmalara değindi. Bahçeli, TBMM'nin 17 Ekim 2007'de sınır ötesi operasyon için hükümete yetki verdiğini hatırlatan Bahçeli, TBMM'nin muhatabının hükümet olduğunun altını çizdi. Sınır ötesi askeri harekat konusunda Meclis'in verdiği izin ve yetkinin fiiliyatta kullanış biçimi belirleyen, hükümetin bu konuda askeri makamlarına verdiği siyasi direktif olduğunu ifade eden Bahçeli, "TSK, hükümetin verdiği siyasi direktifle çizilen sınırlı çerçevede askeri hedeflere yönelik görevleri bugüne kadar başarıyla icra etmiştir. Hükümet bu konuda sınırlı siyasi çerçeve çizdiyse, askeri harekatın hedeflerinin de buna uygun olarak sınırlı kalması doğaldır. Bu noktadaki siyasi sorumluluk da hükümete aittir. Bu konuda TBMM'ye hesap verecek olan da hükümettir. Son karar harekatı etrafında süregelen siyasi tartışmaların bu çerçevede değerlendirilmesi herkes için önem taşımaktadır" diye konuştu.
Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani'nin geçtiğimiz hafta Türkiye'ye yaptığı ziyareti değerlendiren Bahçeli, bu konuda sert eleştirilere yer verdi.
Terörle mücadelede sudan sebeplerle Türkiye'yi oyalayan Talabani'nin Irak'ın Kuzeyinin 'Kürdistan' olduğunu Atatürk'ün Çankaya Köşkü'nde kayda geçirmekten çekinmediğini söyleyen Bahçeli, "Bu zatın PKK'yı terörist olarak görmediği, terör örgütüyle ilgili en ağır sözünün 'bela'dan öteye geçmediği, sorunun Tükiye'de genel af ve siyasi çözüm yoluyla sona erdirilmesini savunduğu da aynı şekilde hatırda tutulması gereken doğrular ve gerçeklerdir. Talabani'nin bu nedenle bugüne kadar Türkiye'ye davet edilmemiş olması gerçeği karşısında, bu şartlarda herhangi bir değişiklik olmamışken, bu davetin hangi düşünceyle yapıldığının ve Canlı Köşk'te ağırlandığının anlaşılması kolay değildir" şeklinde konuştu.
Bahçeli, Talabani'nin ziyaretinin ibret verici bir yönünün de, bu şahsın özel dostu olan bir grup Türk gazetecinin Köşk'e davet edilerek, bunlar üzerinden Türk kamuoyuna mesaj verilmesinin Cumhurbaşkanlığı tarafından kabul edilmesi olduğunu kaydetti.
MHP lideri Bahçeli, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın muhalefeti hedef alarak, "Siz neden Kandil Dağı'na gidip terörü bitirmediniz?" şeklindeki sözlerine tepki göstererek, "MHP'nin koalisyon ortağı olduğu 57. hükümet döneminde terörle mücadelede büyük başarı sağlanmış ve Kasım 2002'de AKP hükümetine terörün bitme noktasına geldiği bir Türkiye teslim edilmiştir. PKK terör örgütünün K.Irak'ta güç kazanması ve organizasyonda değişiklikler yapması 2003 yılında ve AKP iktidarı döneminde gerçekleşmiştir" ifadelerine yer verdi.
Başbakan Erdoğan'ın, "K.Irak'a kara harekatının ABD baskısıyla erken bitirildiğini ispat ederseniz siyaseti bırakırım" sözlerini eleştiren Bahçeli, "Sayın Başbakan'a buradan şunu hatırlatmak isterim; terör örgütüne teslim olmak anlamını taşıyan siyasi hesaplar içinde bulunmadığını açıkça söyleyecek cesareti ve niyeti olmayan bir Başbakan'ın, demokratik ülkelerde siyaset sahnesinde bir dakika dahi kalmaya hakkı ve yüzü yoktur" cevabını verdi.
PKK'nın Meclis'teki taşeronu olmakla suçladığı DTP'yi hedef alan Bahçeli, bu partinin son dönemlerde tahriklerine hız verdiğini, İrlanda'dan Bask'a, Bulgaristan'dan İtalya'ya, K.Irak'tan Kosova'ya kadar geniş bir yelpazeye yayılan örneklerden hareketle Türkiye için bölünme modelleri arayışına girdiğini ileri sürdü.
Bahçeli, DTP'nin Irak operasyonlarına karşı bölge halkını ayaklandırmaya ve fiili direnişe davet etmekle suçlayarak, "Türk Milleti ebedi vatanında kardeşliğini sonsuza kadar koruyarak yaşayacak ve şerefli Türk bayrağı hain ellerin uzanamayacağı zirvelerde ebediyyen dalgalanacaktır" şeklinde konuştu.