ANKARA (ANKA) –CHP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Özyürek, Almanya'daki Deniz Feneri davasının iddianamesinin, AKP'nin finansmanının bu dernek tarafından karşılandığını gösterdiğini belirtti. Özyürek, "Bu çember gösteriyor ki AKP bu yolsuzluğun tam içindedir. Baş sanık durumunda olan Mehmet Gürhan'ı tanımadığını söylemiştir sayın Başbakan, boy boy gazetelerde resimleri çıkmıştır" dedi. Özyürek, AKP Genel Başkan Yardımcısı Fırat'ın, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın, Antalya'daki arsasına ilişkin iddialarına tepki gösterirken, "Bu konuyu durmadan ısıtıp ısıtıp gündeme getiriyorlar. Bunun cevabı verilmiş, Meclis gündeminde konuşulmuştur. AKP'nin her yolsuzluğu ortaya çıktığında bu konuşulacak bir konu değil. Kaldı ki bu konuyu konuşarak AKP'nin yolsuzluklarını ortadan kaldırmak mümkün değildir" dedi.
CHP'li Özyürek, AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Fırat'ın CHP Lideri Baykal ve Aydın Doğan'la ilgili iddialarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Fırat'ın açıklamalarını ANKA'ya değerlendiren Özyürek, "Sayın Başbakan ve AKP iyice köşeye sıkıştı" dedi. AKP'li Şaban Dişli'nin karıştığı rüşvet olayının edilemeyecek belgelerle gündeme getirdiklerini hatırlatan Özyürek, AKP yönetiminin de bu olay nedeniyle Dişli'yi partideki görevinden uzaklaştırdığını kaydetti. Özyürek, "Bizim tavrımız net. Partideki görevinden istifa etmesi yeterli değil, yargının önüne çıkması lazım. Onun için ya milletvekilliğinden de istifa edecek veya dokunulmazlığı kaldırılacak. Yargıya gitsin yargılansın. Bu olmadığı takdirde CHP bu olayın üzerine gitmeyi sürdürecek" diye konuştu.
Özyürek, Gaziantep'te "Antep Fıstığı Kültür Sahası" olan bir arsanın, AKP'li işadamı Nuri Üysen tarafından sahiplerinden 14 milyon YTL'ye alındığını ardından, Üysen'in bu arsayı 3 gün sonra Lüksemburg'lu bir firmaya 87.5 milyon YTL'ye sattığını hatırlattı. Bu satıştan kısa süre sonra da AKP'li Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, arsanın imar durumunu "ticari alan" olarak değiştirdiğini hatırlatan Özyürek, bu yolla 73,5 milyon YTL'lik bir rantın elde edildiğine dikkat çekti. Özyürek, "Rantı sağlayan AKP'lidir. Rantın sağlanmasına yol açan plan değişikliğini yapan belediye başkanı AKPlidir. Bu çok açık bir yolsuzluktur" diye konuştu.
-AKP, YOLSUZLUK ÇEMBERİNİN TAM İÇİNDE-
Özyürek, Almanya'da devam eden Deniz Feneri davasına ilişkin iddianameyi örnek gösterdi ve şunları söyledi:
"AKP'nin finansmanı, Deniz Feneri denilen kuruluşun Almanya'daki işçilerimizden, onların kutsal duyguları, dini inançları istismar edilerek toplanılan paralarla oluşmuştur. AKP'nin organı gibi davranan Kanal 7'nin finansmanı sağlanmıştır. Bu çember gösteriyor ki AKP bu yolsuzluğun tam içindedir. Baş sanık durumunda olan Mehmet Gürhan'ı tanımadığını söylemiştir sayın Başbakan, boy boy gazetelerde resimleri çıkmıştır. Almanya'da yaşayan herkes bilir ki, sayın Başbakanın her Almanya seyahatinde organizasyonları yapan Gürhan'dır. Çok yakınıdır. Her bakımdan içli dışlılardır. Deniz Feneri iddianamesinin CHP tarafından gündeme getirilmesi ve gündeme getirilen bu konuların medyada haber olması Başbakanı adeta çıldırtmıştır. Doğan Medya grubuna hücum etmektedir, CHP'ye hücum etmektedir."
-ARSANIN CEVABI DEFALRACA VERİLDİ-
CHP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Özyürek, AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Fırat'ın, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın, Antalya'daki arsasına ilişkin iddialarına da tepki gösterdi. CHP Lideri'nin bu konuya ilişkin Meclis kürsüsü olmak üzere pek çok kez yanıt verdiğini hatırlatan Özyürek, şunları söyledi:
"Sayın Baykal'ın, 1980'den sonra siyasi yasaklı olduğu dönemde, avukatlık yaptığı dönemde kazandığı paralarla elde ettiği bir arsa vardır. Bu arsanın da bulunduğu bölgenin imar planları yapılmıştır. Bu imar planı yapılmış olması nedeniyle o arsanın da değeri artmıştır. Ama bu arsa ne alım satım konusu yapılmıştır, ne herhangi bir rant elde edilmesi söz konusu değildir. İmar değişikliği yapıldığı dönemde Büyükşehir Belediyesi CHP'li değildi. İlgili alt birim belediyesi CHP'li değildir. Alt birim belediye başkanının CHP'ye geçmiş olmasını istismar ederek, sanki bir ilişki varmış gibi gösteriliyor. Belediye başkanı da bu konuya açıklık getirdi. Kaldı ki alt birimde özel parsel bazında bir imar değişikliği söz konusu değildir. Bu konuyu durmadan ısıtıp ısıtıp gündeme getiriyorlar. Bunun cevabı verilmiş, Meclis gündeminde konuşulmuştur. AKP'nin her yolsuzluğu ortaya çıktığında bu konuşulacak bir konu değil. Kaldı ki bu konuyu konuşarak AKP'nin yolsuzluklarını ortadan kaldırmak mümkün değildir."
-DENİZ FENERİ'NİN AVUKATI OLDU-
CHP'li Özyürek, Başbakan Erdoğan'ın, Ergenekon davasıyla ilgili olarak "Ben Ergenekon'un savcısıyım" şeklindeki sözlerini de hatırlattı ve "Şimdi aynı zamanda Deniz Feneri davasının avukatı olmuştur. Oradaki bütün suçluları ve orada yapılan bütün yolsuzlukları savunmaktadır" dedi.
"Korkunun ecele faydası yoktur" diyen Özyürek, "Yaptıklarının hesabını vermek zorundadırlar. Tam bir suçluların telaşı içinde. Her gün Başbakan bağıra çağıra konuşuyor. AKP sözcüleri bağıra çağıra konuşuyorlar. Daha önce gündeme getirdikleri, hiç kimsenin itibar etmediği iddiaları ısıtıp ısıtıp kamuoyunun önüne getiriyorlar. Bizim verilmeyecek hiçbir hesabımız yok. Tam bir korku içinde bize, medyaya saldırıyorlar" diye konuştu.
-İDDİALARA YANIT VERMEKTEN KAÇIYORLAR-
Başbakan Erdoğan'ın ve AKP sözcülerinin kendileriyle ilgili iddialara yanıt vermekten kaçtığını söyleyen Özyürek, "En iyi savunma hücumdur anlayışıyla cevap vermiyorlar fakat sürekli suçluyorlar" dedi.
Başbakan Erdoğan'ın "gerçekler ortaya çıkmayacak" anlayışıyla sürekli üs perdeden atarak idare etmek istediğini öne süren CHP'li Özyürek, şunları söyledi:
"Esas cevap verilmesi gereken nokta şudur. Aydın Doğan'ın konuşmasında, ‘Biz rafineri kurma izni istedik. Ama Başbakan hayır, o rafineriyi bizim Çalık kuracak dedi. Putin, Berlusconi'de ona yardımcı olacaklar dedi. Onun için ben sana vermem' dedi. Başbakan, böyle bir şey konuşmuş mu konuşmamış mı? Esas bunu açıklaması lazım. Ne demek? Birisine hakkı varsa izni verirsiniz. Esas savcılar bu konuda görev yapmalı."
-BİZ GÖREVİMİZİ YAPIYORUZ-
Özyürek, kendilerine yönelik "Aydın Doğan'ın avukatlığını üstlendiler" şeklindeki iddialara da yanıt verdi. Özyürek, şunları söyledi:
"Medyayı izleyen herkes görür ki, Doğan Grubu bütün yayınlarında CHP'den daha çok AKP'ye destek vermiştir. Bunu herkes yaşayarak gördü. Şimdi elbette bir yolsuzluğun üzerine CHP gidiyor. Yolsuzluğun üzerine gittiğimiz için bizim açıkladığımız belgeler, bilgiler namuslu, dürüst medya tarafından haber yapılıyor. Bu işbirliği anlamına gelmez. Biz görevimizi yapıyoruz. Biz yolsuzlukların belgelerini açıklıyoruz. Bunu yayınlayan medyaya da teşekkür ediyoruz. Ama bunu yayınlamak medyanın görevi. Bunu görmezden gelen AKP yandaşı medyaya sormak lazım. Niçin Deniz Feneri davasını görmüyorsunuz? Madem basın özgürlüğü var, neden Dişli davasını görmüyorsunuz. Gaziantep olayını görmüyorsunuz? Sayın Başbakan, hele Sabah ve Atv'yi de satın aldıktan sonra yandaş medyayı yaratmıştır. O yandaş medya bu kadar önemli yolsuzlukların olduğu bir dönemde bir satır haber yazmıyor. Sadece Başbakanın açıklamalarını yazıyorlar. Sadece onların gazetelerini okuyanlar şaşar kalır. ‘Acaba Başbakan niye bu kadar kızıyor' diye. Neye kızdığını bilmeyecek."