İSTANBUL (İHA) - Son yıllarda büyük rağbet gören bitkisel ürünlerin satıldığı aktarlar, Avrupa Birliği'ne (AB) girmeye hazırlanıyor. Aktarlar da AB'ye uyum sürecinde, tüketicilere yanlış ürünlerin verilmemesi için okullu olacak.
Doğal Yaşam ve Halk Hekimliği Derneği (DOYADER), doğal ürün alanının kendini yenilemesi için ilk olacak bir proje hazırladı. DOYADER Genel Başkanı Yunus Aksu, "Doğal Yaşama Dönüş" eğitim projesiyle ilk etapta 10 aylık sürede, aktar çalışanları, eczacı kalfaları, konuya ilgi duyan doktor ve diğer sağlık mensupları ile işsizlerden oluşan 200 kişiyi bitkisel kaynakların geleneksel tıpta pratik kullanım usulleriyle ilgili eğitmeyi ve başarılı olanları sertifikalandırmayı hedeflediklerini açıkladı.
Kısa süre önce kurulup, faaliyete başlayan DOYADER, AB'nin "Aktif İşgücü Programları Projesi"nden yararlanmak için hazırladığı projeyle Türkiye İş Kurumu'na (İŞ-KUR) başvurdu. İşsizlere iş imkanı ve işini kaybetmek üzere olanlara istihdam edilebilirliği arttırma amaçlı proje aynı zamanda aktarların eğitimli olmasını hedefliyor.
Dernek Başkanı Yunus Aksu, kursun temel amacının aktarların sattıkları ürünleri tüm yönleriyle tanıması, buna bağlı olarak tüketicilere yanlış ürünlerin verilmesinin önüne geçmek olduğunu söyledi. Aksu, "Bitkisel kaynaklı, sağlıklı yaşam için yararlı doğal ürünleri satan aktarların, baharatçıların sayılarının da her gün arttığı da bilinmektedir. Ancak bu anılan yerlerde yeterince bilinçli ve nitelikli eleman olmadığından çoğu zaman tabipler tarafından tavsiye edilen bitkisel tababete ters, yanlış hatta ilgisiz ürünün verildiği bilinmektedir. Bundan dolayı birçok insanın sağlığının bozulabildiği doğrudur. Bu nedenle yazılan ve istenen reçeteye uygun tababeti bilen tanıyan nitelikli eleman yetiştirmek derneğin, uzun dönemli programında yer almaktadır. Günümüzde tıptaki gelişmelere paralel olarak Avrupa toplulukları dahil şehir merkezlerinde bitkisel kaynaklı ürünler satan aktarlara, baharatçılara yoğun bir ihtiyaç olduğu bilinmektedir. Bu eksiklik her şeyin sunileştiği ve sentetikleştiği günümüzde tabiplerin de sıkça, tabiilikten uzak katkı maddelerinin olmadığı, tabiata ihtiyaç olduğunu açıkça reçeteye yazıp tavsiyede bulunduğu bilinmektedir" dedi.
YÜZDE 85'İ EĞİTİME KATILACAK Nitelikli eleman bulamadıklarını belirten aktarlar da eğitim çalışmasına destek verdi. DOYADER'in İstanbul geneli 50 denek üzerinde gerçekleştirdiği anket sonuçlarına göre, aktarlar ve ilgililerin yüzde 85'i eğitimin gerekli olduğunu belirtti. Yine yüzde 85'i eğitime katılacağını vurguladı. Yüzde 11'i eğitimin belki gerekli olduğunu ve olması durumunda şartlarının uyması halinde eğitim faaliyetine katılacağını kaydederken, sadece yüzde 4'ü olumsuz görüş beyan etti.
Türkiye genelinde bitkisel ürünlerin satışını yapan 2 bine yakın aktar bulunuyor. Arı sütü, polen, kekik suyu, macun gibi doğal ürünlerin kullanımı 1990'lı yıllardan itibaren artmaya başladı. Modern tıbbın da hastalıkların tedavisinde doğal ürünlerin kullanımını teşvik etmesi aktarların müşteri potansiyelinin hızla artmasına neden oldu. Doktorların hastalara yazdığı reçetelerin içinde doğal ürünlerin isimleri de yer almaya başladı. Eczanelerde sağlığa faydası bilinen belli başlı doğal ürünler satılıyor. Doğal ürünlere olan yoğun talep, perakende satış yapan aktarların yanı sıra fabrikada seri üretim yapan şirketlerin sayısını da artırdı. Bitkisel ürünlerin ve baharatların karışımından elde edilen mamuller yurt dışından da alıcı buldu.
Dernek Başkanı Aksu, DOYADER olarak hazırladıkları projenin hayata geçmesi halinde derneğin bunu süreklileştirmeyi planladığını açıklayarak, "Gayemiz, hem halk sağlığının yani tüketici sağlığının korunmasına yardımcı olmak, hem de sektörün daha kaliteli hizmetle gelişmesine katkıda bulunmaktır" dedi.
2.5 aylık dönemler halinde 4 dönemde, 25'er kişilik iki sınıfta 200 kişinin eğitiminin planlandığı proje onaylandığı takdirde uygulanmaya başlayacak. Alınacak kurs açma izniyle, "Doğal Yaşama Dönüş" eğitim projesi sonunda başarılı kursiyerlere Milli Eğitim Bakanlığı sertifikası verilecek. Aksu, onaylandığı takdirde önümüzdeki aylarda projeyi uygulamaya başlayacaklarını kaydederek, bunun Türkiye'de bir ilk ve yenilikçi proje olacağını vurguladı.