ANKARA (İHA) - Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Bircan Akyıldız, toplu görüşme masasında yaşanan ve daha sonra Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin'in masayı terk etmesiyle sonuçlanan gelişmeleri değerlendi. Akyıldız, görüşmelerdeki oturma düzenine itiraz ettiklerini ve Bakan Şahin'in de buna öfkelenerek masayı terk ettiğini belirterek, "Kamu-Sen ve heyetin başkanı olarak masada oturmaya devam edeceğiz" dedi.
Toplu görüşmelerin sadece memuru değil, aileleri, emekli, dul ve yetimlerle birlikte 20 milyon kişiyi ilgilendirdiğini ifade eden Akyıldız, Bakan Şahin'e görüşmelerin basına açık yapılmasını önerdiğini söyledi. 4688 Sayılı Sendikalar Kanunu'nun heyetler arası görüşmelerin eşit yapılmasını emrettiğini hatırlatan Akyıldız, "Bu yasaya göre, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı'nın görüşmelere başkanlık etmesi hükme bağlanmıştır. Biz kanuna aykırı bu uygulamaya devlete ve millete saygımızdan dolayı itiraz etmeyeceğimizi söyledik. Ancak oturma şekli yönetmeliğe aykırı bir şekilde düzenlenmiş. Başbakanlık Müsteşarı Ömer Dinçer, Bakan Şahin'in yanında masayı kontrol eden ve yöneten kişi konumunda bulundu. Heyet psikolojik baskı altına alınmak istendi. Ben Bakan Şahin'e Dinçer'in yerine heyet başkanı olarak benim oturmam gerektiğini bildirdim. Şahin ise bu konuyu akademisyenlere sorması gerektiğini belirterek toplantıyı ertelediğini bildirdi" diye konuştu. Bakan Şahin'in sendika temsilcilerinden görüş almadan toplantıyı ertelemesinin doğru olmadığını savunan Akyıldız, şöyle konuştu:
"Pazarlık görüşmelerini kesmek hiç kimsenin hakkı değildir. Bakan Şahin, 'Toplantı ertelenmiştir' dedi ve heyetiyle birlikte salona terk etti. Diyalog sürecinin sabote edildiğini söyleyenler bu sürecin hükümet tarafından sabote edildiğini açıklamak zorundadır. Kamu-Sen ve heyet başkanı olarak biz masada oturmaya devam edeceğiz. Kamu işveren kurulu o masaya gelmek zorundadır."
Akyıldız, KESK ve Memur-Sen'in itiraz ettiği heyet başkanlığı konusuna da değinerek, 4688 sayılı kanuna göre Türkiye Kamu-Sen'in Heyet Başkanı olma sıfatını hak ettiğini söyledi.