HABER

Almanya'da Cumhuriyet Bayramı resepsiyonu

BREMEN (İHA) - Türkiye Cumhuriyeti'nin 83. kuruluş yıldönümü dolayısıyla Türkiye'nin Bremen Fahri Başkonsolosu Karl Hugo Grabbe ve Bremen Meclis Başkanı Christian Weber tarafından bu yıl da geleneksel bir kutlama resepsiyonu verildi.

Bremen Eyalet Meclis salonunda verilen resepsiyonda Türkiye'nin Berlin Büyükelçisi Mehmet Ali İrtemçelik ile eşi, Hannover Başkonsolosu Hakan Aytek, Başkonsolos Yardımcısı Nurcan İpekçi, Hristiyan Demokrat Parti'nin (CDU) Bremen Meclis Grubu Başkanı Hartmut Perschau, çeşitli siyasi parti mensupları, bürokrat, din görevlileri, eğitimciler ve sivil toplum örgüt temsilcilerinden oluşan çok sayıda davetli yer aldı.

Resepsiyonun açılış konuşması Bremen Eyaleti Meclis Başkanı Cristian Weber (SPD), tarafından yapıldı. Konuşmasında, ilginç ve etkileyici olarak nitelediği Türk tarihi üzerine verdiği bilgilerde Türk-Alman tarihine de değinen Weber, bu tarihin derin dostluğun, bağlılık ve karşılıklı saygı ile şekillendiğini belirterek, "Ben, bize büyüklerimizin anlattığı gibi bu dostluğun, ilelebet devam etmesini istiyorum" diye kaydetti. Konuşmasına Atatürk'ün, "Almanlar, olağanüstü dinamik, çalışkan ve disiplinli bir millettir. Milletleri anlaşmalar değil duygular bağlar" sözlerini hatırlatarak devam eden Weber, bu güzel duyguların burada yaşayan Türklerle paylaşılması gerektiğini vurguladı. Büyümekte olan Avrupa'yı Türkiye'siz düşünemediğini kaydeden Weber, uzun yıllardır tanıdığını vurguladığı Türkiye'nin Bremen Fahri Başkonsolosu Grabbe'ye de, görevini başarıyla yerine getirdiğinden dolayı teşekkür ettiğini belirtti.

Kutlamayla ilgili duygusal bir konuşma yapan CDU'lu Perschau ise, "Bu kutlama, aynı zamanda, burada yaşayan Türk vatandaşlarının eyaletimize ve bize ne kazandırdığını, bizi, onlara teşekkür etmemiz gerektiğini düşündürmeye sevk eden bir gün olmalıdır" diye belirtti. Türklerin Alman toplumuna daha da yaklaşmasını beklediklerini vurgulayan Perschau, Alman nüfusunu kastederek, "Göçmen sayısı gittikçe artmakta olan ülkemizi, onlarla birlikte geliştirmek için çaba göstermeliyiz. Göçmen çocukları, kendi çocuklarımız gibi yetiştirmeli, onların başarılarını, bizim başarımız gibi görmeliyiz" ifadelerini kullandı. Perschau bu gerçeklerin bilindiği halde bazı durumlarda ihmalkar davranıldığını belirterek, Türklerden de, Almanları'ın bu davranışlarını ikaz etmelerini istedi.

"TÜRKLER DAHA ÇABUK ENTEGRE OLMA ARAYIŞI İÇERSİNDE"

Yaklaşık 20 yıldır Türkiye'nin Fahri Başkonsolosu olarak görevini başarıyla sürdürdükten sonra, yaşından dolayı görevinden çekildiğini açıklayan Karl Hugo Grabbe (70) ise, altı sayfadan oluşan yaptığı veda konuşmasıyla davetlilere duygulu anlar yaşattı. Güzel yıllar geçirdiği görevinden, hem gözü yaşlı, hem de sevinçli olarak ayrıldığını ifade ettiği konuşmasında, gündemden düşmeyen "entegrasyona" da değinen Grabbe, katıldığı Türklerin düzenlediği toplantılarda, onların daha çabuk entegre olma arayışı içerisinde olduklarını gördüğüne dikkat çekti.

Grabbe, "Bremen'de yaşayan Türklerin çoğunluğu kuşkusuz bir an evvel entegre olmak istedikleri halde maalesef bende, bunun Almanlar tarafından pek istenmediği görüşü hasıl olmuştur" şeklinde konuştu. Grabbe, tarihi Türk-Alman dostluğunun da zarar gördüğünü ifade ettiği konuşmasında, Bremen'de entegrasyonu engellemek için yapılanlar için, "Yabancılara karşı değilim ama, Gröpelingen semti için sanki küçük bir Anadolu, deniliyor. Bunun nasıl ortaya geldiğini gelin birlikte araştıralım" diye kaydetti. Bremen'de bölücülere nasıl destek verildiğine örnek gösteren Grabbe, "Türkler vatanını seven bir millettir. Buradaki bazı tutumlarından dolayı eleştirilmeleri yerine, geldikleri ülkenin eleştirilmesi onları büyük ölçüde kırmaktadır" diyerek, Bremen Üniversitesindeki bir önceki rektörün PKK'ya nasıl destek verdiğini, bir önceki senatörlüğün, üniversiteye girmek için yabancılarda nasıl Kürtçe dili şart koşulduğunu ve Arapça dilinin de dünya ticari dili olarak kabul edildiğini anlattı.

"Başbakan Konrad Adenauer zamanında, Alman Anayasa'sını imzalamak istemeyen Bavyeralı bölücü gurubun nasıl cezalandırıldığını unutmadım" diyen Grabbe, Almanya gibi bir çok etnik guruptan oluşan cumhuriyet rejimi ile yönetilen Türkiye'nin şiddet ve tehditlere karşı rejimini koruduğunu ve Türklerin, tüm etnik kökenlilere karşı toleranslı ve Atatürk prensiplerine karşı saygılı olarak yetiştirildiklerini belirtti. Grabbe, "Entegrasyonun başında gelen dil eğitimi için Osnabrück kenti gibi 3 yaşından itibaren göçmen çocuklarına anaokulu imkanı sunmak yerine, Bremen'de, çeşitlerinin yazılışı bile bulunmayan Kürtçe dili öğretilmesi imkanı sunuluyor. Sözlerimin yanlış anlaşılmasını istemiyorum, Almanlar tarafından önyargı ile yaklaşılan Kürtler, çalışkan ve dürüstler. Zaten de çoğu Türklerle de akrabadırlar" şeklinde konuştu. Grabbe konuşmasında, eğitimde de entegre olunmasına karşı çeşitli etkenlerin bulunduğuna dikkat çekti.

Sözde Ermeni soykırımı hakkında da konuşan ve bu konuda Bremen'deki Türklerin yardım çağrılarının duyulmadığına dikkat çeken Karl Hugo Grabbe, "Bu konuyla ilgili bir de anıtın dikildiği kentimizde, bir önceki eyalet başbakanı tarafından tarafsız tarihçilerden oluşacak büyük bir konferansın düzenleneceği sözü verildiği halde, ses çıkmamaya devam etmektedir" diye kaydetti. Grabbe ayrıca, 90 yıl önce savaş halinde olan olayda çok sayıda ölü veren Türklerin dostluktan yana olduklarını de ekledi. Alman yerel basınının da, Türkiye aleyhine çıkan yazılarla entegrasyonun engellenmesinde büyük emeği olduğuna dikkat çeken Grabbe, olayları Türk basını aracılığı ile öğrenen Türklerin de kendilerini izole ettiklerini söyledi. Grabbe konuşmasında, Bremen'de entegrasyona hizmet eden bazı Türk, ve Alman kuruluşların bulunduğu bilgisine de yer verdi.

Gelişen Türkiye'de kadın haklarına da değinen Grabbe, ekonomi dergisi Fortune'ın dünyanın en nüfuslu 50 kadın listesinde Almanlar'dan kimse olmadığı halde iki Türk kadınının yer aldığını örnek göstererek, "Entegrasyon politikası olan Türkiye'de cinsiyete değil, başarılara bakılmaktadır" diye konuştu.
Konuşmasının teşekkür bölümünde, görevi süresinde kendisine yardımcı olan Türkiye'nin Hannover Başkonsolosluğu olmak üzere, kurum ve kuruluşlara teşekkür eden Grabbe, Türk-Alman ilişkilerinin gelişerek sürmesi temennileriyle, Türklerin ramazan ve Cumhuriyet bayramlarını Türkçe olarak kutladı.

"Atatürk'ün, en büyük eserim dediği cumhuriyetimizin 83. yıldönümünü sizlerle birlikte kutlamaktan memnunluk duydum" diyerek sözlerine başlayan Büyükelçi İrtemçelik de, Türkiye Dışişleri Bakanı Abdullah Gül tarafından Grabbe için yazılan, "Görevi süresince, Türkiye'ye olan köklü sevgisi nedeniyle sadece eleştirilere değil, tehlikelere de göğsünü siper etmesi takdire şayandır" ifadelerinin yer aldığı teşekkür mektubunu okudu. Büyükelçi, ilk kez bir kutlamada yer aldığı Bremen'e en kısa zamanda tekrar geleceğini de söz verdi.

Lezzetli Türk menülerinin ikram edildiği kutlamaya, Vatanspor Folklor gurubu ve Aşina Türk Sanat Müziği korosu da gösteri ve müzikleriyle renk kattı. Son yıllarda dönüşümlü olarak verilmesi gelenek haline getirilen kutlama resepsiyonu, geçtiğimiz yıl Bremen belediye sarayında verilmişti.

En Çok Aranan Haberler