Anadolu'nun "yüce dağı" Ilgaz ziyaretçilerini büyülüyor
BİLAL KAHYAOĞLU - Kastamonu ile Çankırı arasında bulunan, Batı Karadeniz'in yüksek dağlarından Ilgaz, doğal güzellikleriyle her mevsim ziyaretçilerini büyülüyor.
Şarkılara konu olan Ilgaz Dağı, kış aylarının yanı sıra ilkbahar, yaz ve sonbahar aylarında da ziyaretçilerini ağırlamaya devam ediyor.
Her mevsim ayrı bir güzelliğe bürünen "Anadolu'nun yüce dağı"nda sonbaharda oluşan renk cümbüşü doğa tutkunlarını heyecanlandırıyor.
Endemik bitki türlerini de barındıran Ilgaz Dağı Milli Parkı, doğa sporlarını seven vatandaşlar tarafından her mevsim ziyaret ediliyor.
Ilgaz Dağı'nın 2 bin 587 metre ile en yüksek noktası olan Büyük Hacet tepesine her yıl onlarca insan tarfından zirve tırmanışı gerçekleştiriliyor.
Konum itibarıyla da Kastamonu ve Çankırı yamaçlarında iklimsel farklılıkların görüldüğü Ilgaz Dağı, ziyaretçilerine iki iklimi aynı anda yaşama fırsatı sunuyor.
Karaçam, sarıçam ve göknar ağaçları ile yüksek kesimlerde alpin bitkilerin yaygın olduğu Ilgaz Dağı'nda ayı, kurt, tilki, geyik, karaca ve yaban domuzu gibi 30 civarında yabani hayvanın yaşadığı biliniyor.
Kastamonu Dağcılık ve Doğa Sporları İhtisas Spor Kulübü (KADASK) Başkanı Alp Arslan, Kastamonu'nun doğasını tüm dünyaya tanıtmak istediklerini belirtti.
Kastamonu'da çok sayıda doğa sporu yapılabilecek alan olduğuna işaret eden Arslan, şunları dile getirdi:
"Ilgaz Dağı Kastamonu'nun ve Batı Karadeniz'in en büyük zirve noktasını barındırıyor. 2 bin 587 metre yükseklikte Büyük Hacet zirvesi var. Ilgaz Dağı'nın kuzey yamacı farklı iklime sahip, güney yamacı farklı iklime sahip. Kuzey yamacı Kardeniz'den gelen nemli havayla nemlenip bulutların yağış bıraktığı nemli, ılıman bir iklime sahipken güney yamacı ise çok farklı bir iklime sahip. "
- "Renk cümbüşü özellikle sonbahar ayında kendini gösteriyor "
Arslan, Ilgaz Dağı'nda yaklaşık 2 bin 200 metreye kadar orman görüldüğünü, bu yükseklikten sonra ormanların yerini ot türü bitkilerin aldığını anlattı. Tırmanışlarda belirli bir yüksekliğe çıktıklarında görülen manzaranın eşsiz güzellikte olduğunu vurgulayan Arslan, "Bu sebeple o yüksek noktalara çıktığımızda ağaçların, dağların ve bulutların üstüne çıktığımızda çok muhteşem bir manzarayla karşılaşıyoruz. Bu muhteşem manzarayı her yerde bulmak mümkün değil. Kartpostallarda belki görürsünüz. Buna canlı gözle şahit olmanız çok farklı. Bulutların akışı rüzgarın size verdiği haz çok başka oluyor." dedi.
Kastamonu'ya gelen doğa sporcularının yılın her mevsiminde Ilgaz Dağı'na tırmanmak istediklerini anlatan Arslan, Ilgaz Dağı ve Milli Parklar bölgesinde birçok yabani hayvanın yaşadığına işaret etti.
Dernek olarak yılda iki kez Ilgaz Dağı'na çıktıklarını anlatan Arslan, "Bu zirvelere çıkarken il dışından da gelenler oluyor. Misafirlerimiz ormanları gördüklerinde hayran kalıyorlar. Ilgaz Dağı'nın etrafı muhteşem bir manzarayla çevrili. Bu manzaranın karşısında etkilenmemek mümkün değil. Ilgaz Dağı dört mevsim misafirlerini bekliyor. Her mevsim ayrı güzelliği var. Renk cümbüşü özellikle sonbahar ayında kendini gösteriyor ancak Ilgaz Dağı'na rehbersiz çıkmayı tavsiye etmiyoruz." ifadesinde bulundu.
- "Ilgaz'ın bilinmeyen yönü de var" Kastamonu Turizm ve Otelciler Derneği (KASTOD) Başkanı Serkan Mütevelli de Ilgaz Dağı'nın sadece kış turizminin yapıldığı bir alan olarak düşünülmemesi gerektiğini vurguladı. Ilgaz Dağı'nın kış turizminin yanında diğer spor faaliyetlerinin de yapılmasına olanak sağladığını belirten Mütevelli, şunları söyledi:
"Kastamonu Türkiye'nin akciğer deposu. Yüzde 75'e yakın orman varlığımız var. Burada 12 ay turizmden bahsediyoruz. Ancak Ilgaz deyince akla hep kış turizmi geliyor. Benim tavsiyem Ilgaz'ı bir de yazın, ilkbaharda ve sonbaharda görmeniz. Mevsim geçişlerini, ağaçlardaki, yapraklardaki değişimi, doğadaki değişimi hissetmeniz. Kış turizmi bizim için tabii ki de çok önemli ancak Ilgaz'ın bilinmeyen yönü de var. Fotoğrafseverler, yazın ve sonbaharda Ilgaz'dan çekeceğiniz manzaralar gerçekten muhteşem oluyor."
