HABER

ANALİZ: Sivil muhalefet buluştu

Suriye'de krizin başladığı günlerden beri örgütlenmeye çalışan iç sivil muhalefet dün ilk kez Şam'da buluştu. Toplantı her türlü şiddeti reddeden çeşitli kesimlerden sivil muhaliflerin büyük kısmını bir araya getirdi.

Hediye Levent

Şam

Suriye'de krizin başladığı günlerden beri örgütlenmeye çalışan iç sivil muhalefet dün ilk kez Şam'da buluştu.

Toplantı her türlü şiddeti reddeden çeşitli kesimlerden sivil muhaliflerin büyük kısmını bir araya getirdi.

Krizin başından itibaren iç sivil muhalefetten en keskin dili kullanan Hasan Abdulazim liderliğindeki Ulusal Koordinasyon Komitesi'nin düzenlediği toplantıya 20 siyasi partinin temsilcileri ve herhangi bir oluşuma katılmadan bireysel olarak yoluna devam eden muhalifler de katıldı.

Bu partilerden çoğu, kriz başladıktan sonra kurulan, yeni partiler. Ama partileşmeleri yeni olsa da, lider ve üyeleri Suriye toplumunun tanıdığı, bildiği isimler. En azından dış muhalefetten daha fazla tanındıklarını söylemek mümkün.

"Suriye'yi Kurtarmak" adı altında süreceği açıklanan toplantıların ilkinde üç nokta öne çıktı:

Şiddetin barışçıl yollarla sona erdirilmesi, Dağınık durumdaki muhalefetin birleştirilmesi, Ülkedeki krizin sebebi olarak görülen BAAS rejiminin ülke yönetiminden tamamen el çekmesi çağrısı. Bu toplantının "Şam'da gerçekleştirilen ilk muhalifler toplantısı" olmasının yanı sıra "önümüzdeki günlerde uluslararası toplumun önüne yeni bir sivil muhalefetin çıkabileceği" yorumları açısından da önemli olduğu söylenebilir.

Ancak toplantıya gölge düşüren unsurlar da vardı. Örneğin Suriye dışında yapılanan sivil muhalefetten ve ÖSO'dan temsilcisi yoktu.

Yine ülke dışında yaşayan ancak "dış müdahale talebinin reddi ve silahlı mücadeleye karşı mesafeli duruşu" nedeniyle iç sivil muhalefetten sayılan Heysem Menna'nın toplantıdan birkaç gün öncesine kadar Suriye'ye dönebileceği söylentilerine rağmen gelmeyeceğini açıklaması, toplantıya gölge düşüren unsurlar arasındaydı.

Rus, Çinli ve İranlı diplomatlar

Toplantının en dikkat çekici katılımcıları ise Rus, Çinli ve İranlı diplomatlardı.

Rus diplomatın toplantıda yaptığı konuşmada, "taraflara şiddeti durdurma çağrısı yapılması, silahlı muhaliflere silah, para, eğitim desteğinin kesilmesi ve dış müdahale ihtimalini devre dışı bırakan bir çözüm bulunması gerektiği" yönündeki ifadeleri, hem krize taraf olan Rusya-Çin-İran üçlüsü hem de Suriye yönetiminin söylemleri ile örtüşüyor.

Suriye iç sivil muhalefeti de genel olarak "krizin silahsız çözülmesi gerektiği ve dış müdahale talebinin reddi" söylemlerini kullanıyor.

Dikkat çeken bir başka nokta da toplantının Suriye devlet televizyonunda kısmen canlı yayınlanmasıydı. Bu nokta önemli, çünkü bugüne dek devlet televizyonunda "muhalif" sözcüğü bile kullanılmıyordu.

Yönetim geçmişte muhaliflerin toplantı girişimlerine de sıcak bakmamış ve bu girişimler çeşitli gerekçelerle ertelendiği için bir türlü gerçekleştirilememişti

Başarıya ulaşırsa...

Şam'da yapılan yorumlara göre, "ilk toplantıda öne çıkan üç noktanın daha sonraki toplantılarda detaylandırılması, krizin sona erdirilmesi için bir yol haritasının hazırlanması ve yönetimle temel çatışma noktalarında uzlaşılması halinde yeni bir sayfa açılabilir."

Toplantıya katılan Rusya, Çin ve İran'ın bu yeni muhalefetin uluslararası toplum tarafından tanınması için girişimlerde bulunacağı yorumları yapılıyor.

Ancak "halkın, yönetim tarafından da kabul edilen temsilcisi olma" yolunda ilk adımını atan iç sivil muhalefetin önündeki en önemli sorulardan biri, Özgür Suriye Ordusu ile ülke dışında yapılanan ve uluslararası toplum tarafından kabul gören sivil muhalefetin nasıl tepki vereceği.

İç sivil muhalefetin "silahsız çözüm ve dış müdahale reddi" söylemleri dikkate alındığında girişimin başarıya ulaşmasının ve uluslararası toplum tarafından kabul görmesinin Suriye yönetimini avantajlı hale getirebileceği gibi, ÖSO'nun "illegal bir yapılanma" zeminine itebileceği ve ülke dışındaki muhalefetin işlevsizleştireceği yorumları yapılıyor.

Nitekim toplantının düzenleyicilerinden Raca Nasır'ın "Ateşkes radikal politika değişiklilerini garantileyecek, mevcut rejimi sona erdirecek ve gerçek bir demokrasi sağlayacak siyasi bir sürecin yolunu açabilir." çağrısına ÖSO'dan tepki geldi.

ÖSO'nun açıklamasında bu çağrı "uluslararası toplumu 'ortada görüşülebilecek bir durum olduğu' yanılgısına düşürecek, saçma bir plan" olarak nitelendi ve reddedildi.

En Çok Aranan Haberler