HABER

Ankara Garı önündeki terör saldırısı davası

Terör örgütü DEAŞ'ın Ankara Garı önünde düzenlediği ve 100 kişinin hayatını kaybettiği terör saldırısına ilişkin 36 sanığın yargılanmasına devam edildi - Duruşmada müşteki beyanları alındı

Ankara Garı önünde 10 Ekim 2015'te düzenlenen ve 100 kişinin yaşamını yitirdiği terör örgütü DEAŞ'ın saldırısına ilişkin 36 sanığın yargılanmasına devam edildi.

Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza ve İnfaz Kurumları Kampüsü'nde görülen duruşmaya, sanıklar, müştekiler ve taraf avukatları katıldı.

Duruşmada, CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel ile CHP Genel Başkan Yardımcıları Veli Ağbaba, Onursal Adıgüzel ve Tekin Bingöl'ün yanı sıra milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu, Kani Beko, Kemal Zeybek, İrfan Kaplan, Mahmut Tanal, Ali Haydar Hakverdi ve Murat Emir ile bazı sivil toplum kuruluşu temsilcileri de hazır bulundu.

Mahkeme Başkanı Selfet Giray, dava dosyasına gelen evrakı okuduktan sonra esasa ilişkin beyanda bulunmaları için müşteki avukatlarına söz verdi.

Avukatların bazı müştekilerin beyanlarının alınmasını talep etmeleri üzerine duruşmanın öğleden önceki bölümünde söz konusu isimler dinlendi.

Saldırıda oğlunu kaybeden Zöhre Tedik, olay tarihinde toplumsal barış için Türkiye'nin farklı illerinden Ankara'ya geldiklerini söyledi.

Ankara Garı'na geldiklerinden kısa bir süre sonra bombaların patladığını, ardından çocuklarını aramaya koyulduğunu ifade eden Tedik, vatandaşların aracılığıyla oğluna ulaştığını anlattı.

Otopsi raporunda yer alan bilgilere inanmadığını belirten Tedik, oğlunun olay yerindeki polislerin attığı gaz bombasından etkilendiğini savundu.

Kamu çalışanlarının ihmali sonucu oğlunun hayatını kaybettiğini öne süren Tedik, adaletin yerini bulmasını beklediğini sözlerine ekledi.

Müşteki Kemal Kılıç da yoğun güvenlik önlemleri altında duruşma salonuna alındıklarını belirterek, "Bugün burada uygulanan güvenlik önlemleri neden o gün yapılmadı? Eğer o gün gerekli önlemler alınsaydı, bunlar olmayabilirdi." dedi.

Saldırıda hayatını kaybeden avukat Uygar Coşkun'un annesi Nuray Coşkun ise asıl suçluların dışarıda gezdiğini ileri sürdü. Nuray Coşkun, firari sanıklar yakalanmadan davanın bitirilmemesi gerektiğini söyledi.

Müşteki Özcan Tekin ise dönemin Ankara Valisi başta olmak üzere olayda ihmali olan kamu çalışanlarının beyanı alınmadığını, bu durumun adil yargılama yapılmadığının göstergesi olduğunu iddia etti.

Müşteki Ahmet Andiç de saldırının üzerinden 3 yıl geçmesine rağmen tedavisine devam edilen Cihan Andiç'in babası olduğunu dile getirdi. Oğlunun inşaat mühendisi olduğunu, barış ve toplumsal huzur için mitinge katıldığını anlatan Andiç, yapılmasına izin verilen bir mitingde devletin gerekli önlemleri almadığı için oğlunun yaralandığını savundu.

Saldırıda yaralanan Ayşegül Duman ise olayın asıl faillerin mahkeme huzuruna çıkarılmasını beklediklerini belirterek, saldırıda ihmali olanların yargılanmasını istedi.

Duruşma, müşteki avukatlarının esas hakkındaki mütalaaya karşı beyanıyla devam ediyor.

En Çok Aranan Haberler