Sanıklardan birine, Kemer'deki patlamada yaralanan 12 kişiyle ilgili ayrıca 130 yıl hapis cezası verildi.
26 Ağustos 2011'de Konyaaltı Beach Park'taki Yakamoz Beach'te, 28 Ağustos'ta da Kemer'deki Nona Hotel plajında patlayan bombalarla ilgili Akdeniz Üniveritesi öğrencisi 25 yaşındaki Şervan Yılmaz ile evli ve iki çocuk babası kamyon şoförü 42 yaşındaki Şemsettin Erdem'in tutuklu yargılandığı dava, 24'üncü duruşmada karara bağlandı. 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın karar duruşmasına, tutuklu sanıklar ile avukatları katıldı. PKK'dan aldıkları talimatla bombalama eylemlerini gerçekleştirdiği iddia edilen sanıklar, suçlamaları kabul etmedi. Kürtçe tercümanı eşliğinde savunmalarını yapan sanıklar, tahliye talebinde bulundu.
BODRUMDA BOMBALARLA YAKALANDI
Kemer'deki bombalama olayı sonrasında Bodrum'da bombalarla yakalanan Şemsettin Erdem, Kemer'de eylem yapması için PKK tarafından görevlendirildiğini, ancak bombaları kendisinin patlatmadığını söyledi. Antalya'da hiçbir bombalama olayına karışmadan Bodrum'a gittiğini anlatan Erdem, “Bodrum'da herhangi bir eylem yapamadan polisler tarafından patlayıcı maddelerle yakalandım. Antalya'daki patlamalardan ve yaralanan kişilerden ben sorumlu değilim. Bombayı ben patlatmış olsaydım açıkça kabul ederdim. Benim diğer sanık Şervan ile hiçbir ilgi ve alakam yok. Ben bu kişiyi tanımıyorum" dedi.
SAVCIYA ELEŞTİRİ
Şemsettin Erdem'in avukatı, aynı zamanda Çağdaş Hukukçular Derneği Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı, Antalya ve Kemer'de patlayan bombaların faillerinin yakalanan sanıklar olmadığını iddia etti. Kozağaçlı, "Savcı Osman Şanal'ın polislerle yaptığı çalışma sonucu Kemer ve Antalya'daki patlamaların faillerinin bulunamaması sebebiyle oluşabilecek düşünceyi ortadan kaldırmak için müvekkilim hakkında bu dava açılmıştır. Müvekkilim bombalarla Bodrum'da yakalanmıştır. Ancak Kemer'de patlatılan bombalarla kendisinin bir ilgisi bulunmamaktadır" dedi.
HAPİSTE FITIK OLDUM
Diğer sanık Şervan Yılmaz da bombalama olaylarıyla ilgisi olmadığını iddia etti. Yılmaz, üniversitede birinci sınıfı bitirdikten sonra ailesine yük olmamak için Antalya'da çalıştığını, o dönemde Konyaaltı'nda patlama meydana geldiğini söyledi. Yılmaz bu olayla ilgili bir arkadaşının evinde polislerin kendisini gözaltına aldığını söyledi. Evde yapılan aramada ele geçirilen bomba yapımında kullanıldığı iddia edilen malzemelerle ilgisi olmadığını söyleyen Yılmaz, beraatını talep etti. Cezaevinde fıtık olduğunu da söyleyen Yılmaz, "Tahliyemi istiyorum" dedi.
Şervan Yılmaz'ın avukatı Mustafa Rollas da evde bulunan bomba yapımında kullanılan malzemelerde müvekkilinin değil, polis memurlarının parmak izi olduğunu söyledi. Rollas, müvekkilinin suçsuz olduğunu iddia etti.
HER İKİ SANIĞA DA ÖMÜR BOYU HAPİS
Mahkeme heyeti, Konyaaltı'ndaki bombalama eylemini gerçekleştirdiği iddia edilen Şervan Yılmaz'ı önce ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasına mahkum etti. Sanığın saygılı tutumundan dolayı bu cezayı ömür boyu hapse indiren mahkeme, Yılmaz'a ayrıca eylemde kullandığı bombayı imal etmek ya da taşımaktan da 1 yıl 3 ay hapis cezası verdi.
12 kişinin yaralandığı Kemer sahilinde bombalama eylemi gerçekleştirdikten sonra Bodrum'da bombayla yakalanan Şemsettin Erdem de ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. Sanığın saygılı davranışlarından dolayı cezayı ömür boyu hapis cezasına indiren mahkeme, Erdem'e patlayıcı madde bulundurmaktan da 3 bin lira adli para cezası verdi. Kemer'deki bombadan dolayı yaralanan 12 kişi için de sanığa ayrıca 130 yıl hapis cezası verildi.
ANNE BAYGINLIK GEÇİRDİ
Karar, Şervan Yılmaz'ın yakınlarını şoke etti. Tahliye beklerken ömür boyu hapis cezası kararıyla yıkılan sanığın annesi Ayfer Yılmaz, adliyede fenalaştı. 112 sağlık ekibinin müdahalesiyle sakinleştirilen Ayfer Yılmaz, oğlunun işlemediği bir suçtan dolayı ömür boyu hapse mahkum edildiğini belirtti. Kararı temyiz edeceklerini söyleyen Yılmaz, "Oğlumu zindanlarda çürütmeyeceğim" dedi. Avukat Kozağaçlı da sanıkların, verilen cezayı hak etmediğini kaydetti.
(DHA)