ERZİNCAN (İHA) - Erzincan Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Abdulkadir Erçelik, son günlerde arı ölümleriyle ilgili basın-yayın organlarında yer alan haberlerle ilgili bir açıklama yaptı.
Açıklamasında, arı ölümleriyle ilgili çıkan haberler üzerine kamuoyunda bir merak ve endişe uyandığına dikkat çeken Erzincan Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Abdulkadir Erçelik, özellikle Erzincan'da geçmiş yıllarda meydana gelen kışlatma kayıplarının üzerinde bir kayıbın söz konusu olmadığını söyledi. Öngörülen yüzde 10-15'lik kayıp rakamının üzerinde, sadece Hatay'ta yüzde 18'lik bir kaybın olduğunu belirten Abdulkadir Erçelik, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ile Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği'nin (TAB) konuyla ilgili çalışmalarının devam ettiğini ifade ederek, "Ölümler tamamen lokal, bakıcı hatasına bağlı, kötü besleme, varoa (bir çeşit parazit) ilaçlamasında ihmal ve kalitesiz ana arı kullanımı yanında, yağışsız giden kış mevsimine bağlı arı ömrünün tükenmesinden ibarettir. Oluşturulmak istenen spekülasyonların arkasında, bal ithalatı yapmak isteyen firmaların yanında, zararın meblağının devlete fatura edilme gayreti vardır. Üst birliğimizce son 1 hafta içerisinde yapılan çalışmalar neticesinde 2007 yılı Türk arıcısının bal pazar problemi çözüm noktasına gelmiş bir halde iken bu haberlerin kimlere hizmet ettiği yada edeceği açıkça ortadadır" dedi.
Arı kayıplarının asgari seviyeye indirilmesinin eğitimden geçtiğini vurgulayan Abdulkadir Erçelik şunları söyledi:
"Geçen yıl düzenlenen eğitim toplantıları bu yıl da devam edecek. Ayrıca, Ordu Arıcılık Araştırma Enstitüsü'yle koordineli yürütülen çalışma kapsamında Erzincan'da 'Ana Arı Yetiştiriciliği Kursu' düzenleyeceğiz. Bakanlık izni olmadan ve faturasız, kontrolsüz olarak birliğimiz dışında satışı yapılan ana arılara üreticimizin itibar etmemesi ve yetkililerin de bu satışları denetim altına almaları ülke kaynaklarının korunmasına katkı sağlayacaktır."
Abdulkadir Erçelik, Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği'nin 120 bin üyesiyle sektörün tek temsilcilcisi olduğunu hatırlatarak, Türkiye'de böyle bir tehlikenin olmadığını da sözlerine ekledi.