HABER

"Avrupa pazarı bizim için olmazsa olmaz"

Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Yayman: - "Biz alternatif pazar bulalım derken sanki 'Avrupa pazarından vazgeçelim' gibi anlaşılıyor ama Avrupa pazarı bizim için olmazsa olmaz. Avrupa pazarı olmadan Türk turizmini koyduğumuz 2023 hedeflerine asla ulaştıramayız” - TÜROB Başkanı Bayındır: - “Moralinizi yüksek tutun. Geçen yıla göre bu yıl çok daha iyimser beklenti içindeyiz. İlk 3 aylık gerçekleşmelere baktığımızda da bu beklentilerin turist sayısı artışında gerçekleştiğini görüyoruz"

İSTANBUL (AA) - Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Hüseyin Yayman, "Biz alternatif pazar bulalım derken sanki 'Avrupa pazarından vazgeçelim' gibi anlaşılıyor ama Avrupa pazarı bizim için olmazsa olmaz. Avrupa pazarı olmadan Türk turizmini koyduğumuz 2023 hedeflerine asla ulaştıramayız.” dedi.

Yayman, Türkiye Otelciler Birliği’nin (TÜROB) geleneksel buluşma toplantısında yaptığı konuşmada, kendilerinin turizmcilerle aynı takımın oyuncuları olduklarını kaydetti.

Türkiye'nin dünyanın en büyük açık hava müzesi ve dünyanın en büyük turizm ülkelerinden biri olduğunu ifade eden Yayman, şunları kaydetti:

“Türk turizmi sessiz bir devrim gerçekleştirdi. Dünyada gelen turist sayısı bakımından 6., gelir bakımından 12. sıradayız. Churchill’in bir sözü var 'Karamsar insan her fırsatta zorluk görür, iyimser insan ise her zorlukta fırsat görür.’ Biz Türk turizminin yapısal sorunlarını biliyoruz.

Her şey dahil sistemi, turizmin 12 aya yayılamaması, turizmdeki lokasyon meselesi, turizmin deniz-kum-güneş parantezine sıkışması, tatil, inanç, gastronomi gibi turizmi ürünü çeşitlendirmeye yönelik sıkıntılara hakimiz. Biz alternatif pazar bulalım derken sanki Avrupa pazarından vazgeçelim gibi anlaşılıyor ama Avrupa pazarı bizim için olmazsa olmaz. Avrupa pazarı olmadan Türk turizmini koyduğumuz 2023 hedeflerine asla ulaştıramayız.”

- "2018 artık koşma zamanı"

Yayman, turizm ürünlerini çeşitlendirme anlamında Türkiye’nin daha iyi tanıtılması gerektiğini vurgulayarak, pazarımızı çeşitlendirme anlamında fuarlarda çalışmalar yürüttüklerini söyledi.

Türk turizmcisinin rakipleri karşısında en büyük üstünlüğünün dinamizmi, cesareti ve girişimciliği olduğunu anlatan Yayman, “Diğer bir meselemiz, tanıtım, markalaşma ve Türk turizmine yeni hedefler koyma. 2016 senesi hain FETÖ darbe girişimi nedeniyle en zor seneydi, 2017’de ayağa kalktık, 2018 artık koşma zamanı. Biz el ele, gönül gönüle, kaderdaşlıkla, bakanlık, sektör, STK, meslek birlikleri olarak ortak duygudaşlığı sağlayabilirsek 40 milyon turisti getirebilmemizin mümkün olduğuna inanıyorum.” diye konuştu.

Yayman, turizmin takım oyunu olduğunu anlatarak, “Biz turisti gelir getiren insanlar olarak görmüyoruz. Milletimiz çok misafirperver olduğu için turistleri Tanrı’nın misafiri olarak görüyoruz. Türk turizminin en güçlü tarafı bu.” dedi.

Hüseyin Yayman, Türkiye’nin dünyaya anlatacak bir hikayesinin bulunduğunu vurguladı.

- “Avrupa’dan geri dönüşler başladı”

TÜROB Başkanı Timur Bayındır ise bu yılın 3. ayının tamamlanmak üzere olunduğunu anımsatarak, “Moralinizi yüksek tutun. Geçen yıla göre bu yıl çok daha iyimser beklenti içindeyiz. İlk 3 aylık gerçekleşmelere baktığımızda da bu beklentilerin turist sayısı artışında gerçekleştiğini görüyoruz. Bizim gönlümüzde yatan ise kişi başı 1000 dolar gelir.” diye konuştu.

İstanbul’un diğer turizm lokasyonlarına göre daha iyi satıldığını ve arayı kapatmaya faydasının bulunduğunu aktaran Bayındır, Türkiye'nin Şubat 2018 otel doluluklarının, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 23,5 artarak yüzde 62,5 olarak kaydedildiğini bildirdi.

Bayındır, Avrupa ülkeleri arasında otel doluluklarında en çok yükselişin şubat ayında İstanbul’da olduğunu ifade ederek, sözlerine şöyle devam etti:

“İstanbul’un Şubat 2017’de yüzde 48,2 olan doluluk oranı, Şubat 2018'de yüzde 35,1 artarak yüzde 65,1 olarak ölçüldü. Turizm açısından İstanbul için daha olumlu bakıyorum. Turizmcilerin yüzünün gülmeye başladığını görüyorum. Katıldığımız bütün büyük fuarlarda Türkiye olarak aldığımız sonuçlar da bu umutlarımızın artmasını sağlıyor. Londra, Berlin, Moskova, Tahran, Madrid… Türkiye’yi çok yakından ilgilendiren hemen hemen tüm uluslararası fuarlarda olumlu sonuçlar aldık. Ben şahsen ümitliyim. Avrupa’dan geri dönüşler başladı.”

Kruvaziyer ve kongre turizminin önemine dikkati çeken Bayındır, “Kongre turizminin yeniden canlandırılması için gereken uygulamaların ivedilikle hayata geçirilmesi gerekir. Kongrelerin Türkiye’ye tekrar gelmesi için elimizden geleni yapacağız.” dedi.

Bayındır, gastronomi turizminin geliştirilmesi gerektiğini vurgulayarak, “Yurt dışında bazı merkezlerde devletin de yardımıyla çok şık Türk lokantaları açmamız lazım. Bunlar maliyet olarak kendisi dönebilsin kafi demek lazım. Oraya yemeğe gelenler de neyin ne olduğunu anlayacaklardır. Gastronomi turizmi için aşçı problemini göz ardı etmemek lazım. Bir ilki başlatarak MEB ile birlikte İstanbul’da 12 otelcilik lisesi arasında bir yemek yarışması tertip ettik. 18 Nisan’da saat 10.00’da GastronoMetro’da hepinizi açılışa bekliyoruz.” şeklinde konuştu.

Kişisel Verilerin Korunması gibi bir kanunun çıktığını anımsatan Bayındır, “Yeni çıkan bazı kanunlar bizi ilgilendiren diğer kanunlarla çatışıyor. Mesela Kimlik Bildirme Kanunu’nda herkesin kimlik bilgilerini 10 yıl saklamak zorundayım ama Kişisel Verilerin Korunması Kanunu diyor ki 'Hiçbir şeyi saklayamazsın hemen silip atacaksın.' Bu konunun çözümü için Kişisel Verileri Koruma Kurumu Başkanlığı ile 5 Nisan’da bu konuyla ilgili toplantı yapacağız.” dedi.

En Çok Aranan Haberler