KIRKLARELİ (AA) - UFUK ERTOP/ÖZGÜN TİRAN - Anadolu'dan Avrupa'ya taşınan tarım uygulamalarının 8 bin 200 yıl önceki örnekleri, Kırklareli'ndeki açık hava müzesinde sergileniyor.
Asilbeyli köyü yakınlarında çeyrek asırdır devam eden Aşağıpınar arkeolojik kazılarında gün yüzüne çıkarılan kalıntılar, "Tarih Öncesi Açık Hava Müzesi"nde maketler eşliğinde ilgililerine sunuluyor.
Kazı Başkanı İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Prehistorik Bölümü Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Özdoğan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, arkeolojik kazıda kalıntılarına rastlanılan 8 bin 200 yıllık köy yaşamı, tarım ve çiftçiliği anlatan maketlerin yer aldığı müzenin ziyaretçilerin ilgisini çektiğini söyledi.
İlk tarımsal yaşamın Trakya'da 8 bin 200 yıl önce başladığını anımsatan Özdoğan, ilk köy yaşamı, tarım ve çiftçiliğin Trakya'da gelişerek Avrupa'ya yayıldığını anlattı.
Arkeolojik kazı alanlarında açık hava müzesinin, dünyada çok yaygın bir uygulama olduğunu, Türkiye'de ise ilk uygulamanın Kırklareli'nde başladığını ifade eden Özdoğan, şöyle konuştu:
"Açık hava müzesinin Türkiye'de ilk örneğini burada yaptık. Açık hava müzelerinin çok değişik tipleri vardır. Bazıları deneysel arkeoloji yapar, bazıları uygulamalı arkeoloji yapar, bazıları geleneksel yaşamın temsil ettiği dönemi canlandırmaya çalışır. Biz burada bunların hepsini toparlayan farklı bir model uyguladık.1998 yılında deneme olarak açık hava müzesi projesine başladık. Bizi örnek alan 12 kazı yeri açık hava müzesi projesine başladı. Buranın bir model olarak onlara örnek olması bizi çok sevindirdi."
Özdoğan, müzede, Trakya'ya ilk insanlar geldiği zamanki ortamı, o dönemin hayvanlarıyla birlikte sergilediklerini ifade etti.
Maketlerle o dönemde insanların nasıl yaşadığını anlatmayı hedeflediklerini dile getiren Özdoğan, şunları kaydetti:
"Yoğun orman, seyrek orman, çalılık orman, step orman gibi o dönemi canlandırıyoruz. Hayvan maketlerini de oraya koyduk. Orada da insanlar nasıl avlanıyorlar, nasıl yaşıyorlar onu anlatmaya çalışıyoruz. Geleneksek yaşamı anlattığımız alanda, herkesin görmediği, hatırlamadığı unutmaya başladığı bir geleneksel yaşamın örnekleri de yer alıyor. Kırklareli'nin son çömlekçisi Hüseyin Çokan'ın maketiyle başladık. Madenciliği anlatan bir maket ile nalbantlığı, nal dökümünü anlatıyoruz. Tarım örneklerini sergiliyoruz. Düvenci, tırpancı, el emeği ile çalışan... Bugün unutulanları burayla canlandırmaya çalışıyoruz. Bunların içerisine çoban ve sürüsü, arıcılık ve bağcılık canlandırmaları da yer alıyor."
Geçen yıl açık hava müzesini 12 bin kişinin ziyaret ettiğini belirten Özdoğan, ilginin her geçen gün artmasının beklendiğini sözlerine ekledi.