Tedavi edilmezse daha farklı hastalıklara neden olabilir. DNA, kırmızı kan hücreleri ve sinirler için büyük önem taşıyan besin değerlerinden birisidir. Vücut tarafından direkt olarak üretimi olmadığı için mutlaka gıda veya takviye yöntemler aracılığıyla alınması gerekir.
Vücut için vazgeçilmez bir öneme sahip olan B vitamini, suda çözülebilen ve moleküllerinde kobalt isimli atomu içeren bir vitamin çeşididir. Kobalt atomu içerdiği için tıp biliminde kobalamin ismiyle de bilinir. Beyin, sinir ve kas gibi birtakım hücrelerin çalışmasında görevli olan vitamin, ayrıca kırmızı kan hücreleri üzerinde de etkisini gösterir. Dolayısıyla vücudun genel sağlığı açısından oldukça önemlidir. Bağışıklık sistemi, merkezi sinir sistemi, kalp ve tansiyon sağlığı açısından vücutta yeterli miktarda olmasına dikkat edilmelidir.
İnsan vücuduna pek çok yönden faydalı olan B vitamini, hücrelerin genetik yapısından büyüme ve gelişmesine kadar her alanda etkilidir. Diyet yaparken folik asit alımı, sinir sisteminin işleyişi, doğurganlığın devam etmesi, enerji üretiminin sağlanması, tırnak, saç ve cilt gibi yapıların sağlıklı olması açısından oldukça faydalıdır. Dışarıdan gıda takviyesi şeklinde alınırken genellikle hayvansal gıdalara yönelmekte fayda vardır. Özellikle karaciğer, böbrek, kırmızı et, balık, tavuk, yumurta ve süt ürünleri B vitamini açısından oldukça zengindir.
B vitamini eksikliği pek çok nedene bağlı olarak oluşabilir. Yeterince hayvansal gıda tüketen, mide-bağırsak hastalıkları olmayan kişilerde vitamin eksikliği görülme riski pek yoktur. Ayrıca vejetaryen grubunda yer alan kişilerin de aldığı B vitamini takviyeleri yeterlidir. B vitamini eksikliği neden olur? Sorusuna cevap olarak daha çok emilime bağlı birtakım sağlık problemlerinden kaynaklanır denilebilir. Çoğunlukla besinlerden B vitamini türleri alınmaya çalışılsa da eksikliği söz konusu olabilir. Sindirim sistemi hastalıkları, tıbbi yönden gelişen durumlar ve alışkanlıklar gibi daha pek çok durum eksikliğin nedenleri arasındadır.
Vücudu korumaya yardımcı olan bağışıklık sistemi hücrelerinin kontrolden çıkarak mide hücrelerine zarar vermeye başlaması pernisyöz anemi ismiyle bilinir. Midenin iç çeperinde bulunan paryetal hücre, B12 vitamininin emiliminde görevli olan intrinsik faktör enzimini üretmekle görevlidir. Eğer hücre yapıları zarar görürse mide enzim üretimini gerçekleştiremez ve vitamin kana geçemez. Dolayısıyla vücutta yeteri kadar alyuvar olmadığı için anemi rahatsızlığı ortaya çıkar. Vücutta yeteri kadar alyuvarın olmaması sağlıklı alyuvar üretiminin gerçekleşmesine de engel olur. Normal bölünmeye uğrayamayan alyuvarlar büyüyecekleri için kana geçme aşamasında zorluk yaşarlar. İleri seviyelere ulaşması durumunda daha büyük sağlık problemlerine neden olabilir.
Bağırsaklardaki besin maddelerinin emilimini ve sindirimini bozan en önemli rahatsızlıklardan birisi de çölyaktır. Hastalığa yakalanmış olan kişiler; arpa, buğday, çavdar ve glutene karşı hassas hale gelirler. Klinik belirtileri arasında sıklıkla B12 vitamini eksikliğine bağlı sorunlar oluşur. Kanamalar, morarmalar ve tipik nöropatik his kusurları B12 vitamini eksikliğinde ortaya çıkan en yaygın sağlık problemleri arasındadır.
Sıklıkla kullanılan alkol, mide ve bağırsak yapılarını tahrip ederek ciddi hastalıklara davetiye çıkarır. Alkol alımı, ayrıca intrinsik faktörünün üretimine engel olur. Dolayısıyla B12 vitaminin azalışında alkol da büyük bir etkendir. Özellikle bağımlısı haline gelmiş olan kişilerde emilim çok daha yavaştır. Bu nedenle alkole karşı her zaman dikkatli yaklaşmakta fayda var.
Çeşitli hastalıklara veya kilo sorunlarına bağlı geçirilmiş olan mide operasyonları, dolaylı yoldan B vitamini eksikliğine neden olabilir. Emilim azalacağı için vücudun işleyişinde birtakım anormalliklerin görülmesi doğaldır. Yapılan operasyon hastalıktan kaynaklanmıyor olsa da küçültme işleminin yapılması vitamin eksikliğine etki edebilir.
Tansiyon ve şeker gibi farklı hastalıkların tedavisi için kullanılan ilaçlar yan etki olarak B vitamininin emilimini azaltabilir. Bu nedenle bu tür ilaçları kullanan kişilerin mutlaka hekime başvurmaları gerekir. Böylelikle hekiminiz bünyeniz için en uygun olan ilacı belirleyecek veya koruyucu olarak birtakım önerilerde bulunacaktır.
B vitamini eksikliğinin en büyük nedenlerinden birisi de yaşlanmadır. Bireylerin yaşı ilerledikçe vitamin emilimlerinde azalma gözlenir. Dolayısıyla orta yaşın üstündeki kişilerin vitamin eksikliğine karşı mutlaka hekim kontrolünden geçmeleri gerekir. Yaşlılık döneminde yaşamın daha sağlıklı ve dengeli şekilde devam edebilmesi için mutlaka B vitamini takviyesi almak şarttır.
Mide çeperini saran hücrelerin yok olma durumu atrofit gastrit olarak isimlendirilir. Midenin iltihaplanmasına ve enflamasyona uğramasına genellikle helicobacter pylori bakterisi sebep olur. Bakterilerin üremesi mide çevresinde sindirime yardımcı olan mukozayı bozar. Tedavi edilmediği taktirde mideyi tamamen çevreleyen hücreler aşamalı olarak yok olmaya başlar. Bağışıklık sisteminin ani düşmesi sonucu bakteriler sağlıklı hücrelere saldırarak atrofik gastrit oluşumunu tetikleyebilir. Helicobacter pylori enfeksiyonu olan kişilerin atrofit gastrit rahatsızlığına yakalanma riski daha yüksektir. Gastrit nedeniyle mide iç çeperinin kalkması, B vitamininin sindirilmesinde problem yaşatabilir.
İltihaplı bağırsak hastalığı crohn, B vitamini eksikliğini doğrudan etkiler. Kronik seyirli olan hastalığın düzeyine göre sindirim kanalını örten tabakada farklı reaksiyonlar gözlenebilir. Yaralanma, kanama ve tahriş gibi belirtilerle kendini belli eden hastalık; kolonu, rektumu ve ince bağırsağın alt kısımlarını olumsuz yönde etkiler. İltihaplı kısım, bağırsağın tüm bölümlerine etkisini yayabilir. Şiddetli karın ağrısı ile hastaların yaşam kalitesini düşüren hastalık, sindirim sistemini etkilediği için B vitamininin emiliminde doğrudan azalışa yol açar.
Hücre metabolizmasını korumaya destek olan B vitamininin B1, B2, B3, B5, B7, B9 ve B12 gibi farklı türleri mevcuttur. Her B vitamini türü vücuttaki farklı alanların iyileşmesine ve gelişmesine katkıda bulunur.
Farklı gruplara ayrılan B vitaminlerinin eksikliği hastada farklı belirtiler ve şikayetler yaşatabilir. Hafif ve orta düzey eksiklik yaşayan bireylerde belirtiler daha hafif düzeyde hissedilir. Vitamin eksikliği yaşayan kişilerde kana oksijen taşınmadığı için birtakım belirtilerin görülme olasılığı her zaman vardır. B vitamini eksikliği hangi hastalıklara yol açar denildiğinde birbirinden farklı sağlık sorunları ön plana çıkabilir. Yukarıda da bahsedildiği üzere hastalığın düzeyine ve sıklığına bağlı olarak farklı tür problemlerle karşılaşılabilir. Bu yüzden belirtilerin hissedilmesi durumunda vakit kaybetmeden hekime başvurmak her zaman en doğru tercihtir.
B1 ve B12 vitaminin eksikliği kişide dikkat dağınıklığı, uyuşukluk ve sinir hali gibi birtakım psikolojik problemler yaratabilir. B vitaminin eksikliği genel itibariyle hastada kansızlığa yol açar. Kansızlık sonucu kaslara oksijen gitmemesi durumunda da halsiz ve yorgun hissedilir. Örneğin; hasta herhangi bir işe kendinizi vermeye çalıştığında uykusu gelebilir, dikkati dağılabilir veya bedeninde üşüme oluşabilir.
Kansızlığın en yaygın belirtisi cilt renginin solgun olmasıdır. Genellikle ten, beyaz ve soluk renkte olur. Hasta kendinde bu durumu fark edemeyebilir. Ancak üçüncü kişiler herhangi bir ortamda solgun olup olmadığını kolayca anlayabilir. Tenin solgun olmasının yanı sıra soğuk olması da yine B vitamini eksikliğinin bir belirtisidir. B vitamini eksikliği yaşayan kişilerin cildi ve elleri yaz-kış genellikle soğuk olur.
Hastada kansızlık söz konusu olduğu için kaslara oksijen iletimi oldukça azdır. Dolayısıyla hücrelere oksijen iletilmesi için kalp ve ciğerler daha fazla efor sarf etmeye başlar. Bu nedenle hasta gün içerisinde en küçük hareket durumunda dahi nefes nefese kalabilir, kalp çarpıntısı gibi problemlerle karşılaşabilir.
Hastada vitamin eksikliği ilk olarak kilo kaybı ile kendini belli eder. Kansızlık meydana geldiği için halsiz ve tok hissedilir. İştahsız hale gelindiğinde de doğal olarak bir zaman sonra kilo kaybı yaşanır. B vitamini eksikliğinin en erken evrelerinde dahi kilo kaybı ortaya çıkabilir. Yemeye rağmen kilo alınamıyorsa ve hasta kendini devamlı yorgun hissediyorsa mutlaka hekim kontrolünden geçmelidir.
B12 vitamini, hafızanın ve beyin sisteminin düzenli olarak çalışmasına yardımcı olur. Bu nedenle B12 vitaminin eksikliği dalgın olunmasına sebebiyet verebilir. İlerleyen vakalarda gün içerisinde yapılması basit olan bir işi dahi yapmakta zorlanılabilir. Unutkanlık da yine hafıza zayıflığına bağlı olarak bazı hastalarda görülebilen belirtilerindendir.
B vitamini eksikliği dil üzerinde de etkisini gösterebilir. Soğuk algınlığı şikayetleri dışında geçmeyen dil çatlakları varsa mutlaka bir doktora başvurulmalıdır. Zaman zaman çatlaklarla birlikte dil üzerindeki pütürlü noktaların düzleşmesi de yine biotin eksikliğine bağlı oluşan bir sağlık problemidir.
Hasta uzun süreden beri B12 vitamin eksikliğini yaşıyorsa beyin küçülmesiyle ve kalıcı beyin hasarlarıyla karşılaşabilir. Hatta ileri yaştaki kişilerde görülen bunamanın ve alzeheimer hastalığının başlıca belirtisi B12 vitamin eksikliğidir. Yaşlandıkça vitamin eksikliğinin oluşması hafıza güçlüğü yaratabilir.
Çocukluktan yaşlılığa kadar pek çok kişinin karşılaşabileceği B vitamini eksikliğinin tedavisi hastaya göre değişebilir. Dolayısıyla B vitamini eksikliği nasıl giderilir sorusuna hekimler tarafından farklı cevaplar verilir. Yani eksikliğe bağlı olarak farklı tanılar ve tedavi yöntemleri konulur. Farklı şikayetleriniz söz konusu ise vakit kaybı yaşamadan mutlaka hekime başvurmalısınız. Çünkü en doğru kararı ve tedavi yöntemini hekiminiz belirleyecektir.
Hastanın B vitamini eksikliği yaşlılığına ve vejetaryen beslenme türüne bağlı olarak yaşanıyorsa mutlaka B12 takviyesinin alınması gerekir. Ancak alzheimer hastalığında bilişsel yeteneğin tekrar kazanılması için B12 takviyesi alınması sağlık gerçeğine aykırıdır. Alzheimer hastalarının yüksek dozda takviye almaları durumunda dahi çok belirgin bir değişim gözlenmez. Çünkü yaşanan bu durum tamamen yaşlılığa bağlı gelişen bir rahatsızlıktır.
Eğer hastanın B vitamini eksikliği hafif düzeyde ise hekim ilaç takviyesinden ziyade beslenme programını düzenleyebilir. Hekimin beslenme programına eklediği yiyecek ve içeceklerle kısa sürede vitamin eksikliği giderilerek eski sağlığa kavuşulabilir. Kırmızı et, balık, tavuk, yumurta sarısı, fındık ve yoğurt gibi besin grupları B vitamini açısından bir hayli zengindir. Özellikle kuzu ciğeri ve sığır eti B vitamini oranı en yüksek gıdaların başında gelir. İlaçtan önce kişinin mutlaka kendine dikkat etmesi gerekir. Sağlık için uygun olan organik ve doğal besinlerin tüketilmesi, bol su içilmesi ve düzenli hareketlilik vitamin eksikliğini uzun vadede giderecek alışkanlıkların başında gelir.
Eksiklik beslenmenin ötesine geçtiyse mutlaka ilaçla tedavi edilmesi gerekir. B vitamini ilaçları genellikle biotin, pantotenik asit ve kolin içeren preparatlar halinde piyasada satışa sunulurlar. Doktorun önerisine göre alınan B vitaminleri tok veya aç karnına oral yoldan alınabilir. Vücutta depo edilemeyen ilaçlar, ısıya dayanıklı oldukları için dilediğiniz yerde muhafaza ederek son kullanma tarihine kadar kullanabilirsiniz. Tiamin, pantotenik asit, biotin, folik asit, kobalamini, riboflavin, piridoksin ve niasin başlıca B vitamini ilaçları arasındadır.
Hastanın B vitamini eksikliği ilaca cevap veremeyecek düzeyde ise ampul veya iğne yöntemlerine başvurulabilir. Özellikle gebelik döneminde veya çeşitli mide hastalıkları bulunan kişilerde ampul tedavisi daha doğru sonuca ulaştırır. Sindirim sistemindeki problemden kaynaklı vitamin eksikliği yaşanması ilacın etkili olmasına engel olur. Çünkü alınan ilaç da mideden sindirilmeden ve emilmeden bağırsaklar yolu ile dışarıya atılır. O nedenle damar yolu enjekte edilecek vitamin kana karışarak daha etkili şekilde yanıt verir.
Ciddi anlamda bir eksiklik gözleniyorsa tanı konulduktan bir hafta sonra her gün iğne yapılarak daha çabuk bir iyileşme sağlanır. İlerleyen evrelerde de iğneler daha uzun sürelerde yapılmaya başlanır. Örneğin; bir ay boyunca her haftanın herhangi bir gününde yapılması gibi. İkinci etapta bu şekilde uygulanan iğneler ardından ayda bir kez yapılacak şekilde devam ettirilir.