İSTANBUL (A.A) - Birinci ''Ergenekon'' davasıyla birleştirilen Danıştay ve Cumhuriyet gazetesine yönelik saldırılara ilişkin davanın tutuklu sanığı Alparslan Arslan'ın babası İdris Arslan, davaya müdahil olmak için dilekçe verdi.
İdris Arslan tarafından İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesine verilen dilekçede, Alparslan Arslan'ın babası olarak 17 Mayıs 2006 tarihinde Danıştay'a gerçekleştirilen saldırının öncesinde ve sonrasında tanık olduğu durumları, adalete yardımcı olmak amacıyla mahkemeye sunduğunu kaydetti.
Oğlunun Danıştay baskınının gerçekleştirildiği tarihten yaklaşık 3-4 ay kadar önce ikamet ettikleri Elazığ'a geldiğini, kendisiyle Türkiye ve dünya meselelerini konuştuklarını belirten Arslan, dilekçesinde, '' (Baba hükümet başarılı, başbakan işi iyi götürüyor. Hükümetin ve Türkiye'nin önünü kesmek isteyenler var) dedi. Ben de, (kimler kesmek istiyor) diye sorduğumda (var baba) dedi. Bana söylediği bu cümleleri İstanbul'da yakın akrabalarıma söylediğini daha sonra öğreniyorum. O günlerde Türkiye'nin bir numaralı meselesi olan başörtüsü meselesini konuştuğumuzda ise (baba bunların cezalandırılması lazım) dedi. Ben de cezalandırmanın doğru olmayacağını söyledim. Bu arada gergin olduğunu, bazen de dalıp gittiğini gördüm'' ifadelerine yer verdi.
Dilekçesinde Alparslan'ı cezaevinde hiç normal halde görmediğini anlatan baba Arslan, oğlunun kendilerine daha önce bıraktığı bütün paraları fakir fukaraya dağıtmasını, cezaevinde bulunan arkadaşlarına harçlık mahiyetinde yatırmasını istediğini belirtti.
İdris Arslan, oğluna moral, destek olur düşüncesiyle isteğini yerine getirdiğini vurgulayarak, dilekçesinde ''Hatta bitişik koğuşta kalan Samsunlu bir mahkumun Samsun'a nakli için 870 TL'yi o şahsın cezaevi hesabına yatırmamı istemişti, onu da yerine getirmiştim. Banka hesaplarımızdaki paralar kendi kazancımız olan paralardır, biz şerefsiz değiliz'' ifadesini kullandı.
Oğlu Arslan'a ''kimyasal ilaç verildiği'' kanaatinde olduğunu belirten Arslan, dilekçesinde, olay tarihinden 10 gün öncesiyle, olay gününe kadar oğluyla birlikte olan şahıslarla, olay tarihinde oğlunu sorgulayan emniyet görevlilerinin ve cezaevinde tutuklu bulunduğu süre zarfında rapor ile tutanaklar düzenleyen cezaevi sağlık servisi görevlilerinin tanık olarak dinlenilmesini istediğini dile getirdi.
İdris Arslan, bu süre zarfında zarara uğradıkları için davaya müdahil olmak istediğini bildirdiği dilekçesinde, ''Ergenekon'' örgütü yerine, bunun kısaltması olarak kullanılan ''ETÖ'' kelimesinin yazıldığı görüldü.