ANKARA (A.A) - Orada, sandığın güvenliğini bozabilecek, sayımlarda hile katabilecek her davranışa karşı uyanık olmakta yarar vardır'' dedi.
Bahçeli, Ramazan Bayramı dolayısıyla genel merkezde partililerle bayramlaştı. Daha sonra gazetecilere açıklama yapan Bahçeli, Ramazan Bayramı'nın ardından Türkiye'nin bir yol kavşağına geleceğini söyledi.
Referandum ve kampanya sürecinin, Türk toplumunda ve siyasi gelenekte çok görülmeyen bazı davranışlar yaşandığını ifade eden Bahçeli, şunları kaydetti:
''12 Eylül ara rejimi ile hesaplaşmayı öne çıkararak Türkiye'yi sürekli cephelere ve kutuplaşmalara ayıran bugünkü siyasi iktidar, darbeciler ile demokratlar ayrımının yanında, hayır oyu kullanma eğiliminde olanları darbeciler yanında göstererek, Türkiye'yi sözde demokratikleşme sürecine ulaştırma gayreti içerisinde olduklarını ifade ederken, kışladan siyaseti çıkarmak isteyenler bayramın birinci günü bayram namazının hemen arkasında siyaseti camiye taşıyarak çok farklı ve gelecekte çok daha değişik anlamlar yüklenebilecek bir hatayı işlemişlerdir.
Bayram namazı sonrası basın mensuplarına bayram dileklerini sunmak başta Başbakan olmak üzere ülkeyi yöneten her insanın her siyasi kurumun, her sivil toplum kuruluşunun başkan ve yöneticilerinin bir hakkı olsa gerektir. Ancak üzerinde evet pankartı ile donatılmış bir seçim otobüsünün caminin önüne çekilerek Sayın Başbakanın namaz sonrası orayı bir miting haline dönüştürmesi ülkemiz açısından çok faydalı bir hareket olmamıştır.''
-''VERDİĞİNİZ OYLARIN DA SAHİBİ OLUNUZ''-
Başbakan Erdoğan'ın ''referandumda evet oyu çıtasını yüzde 54-55'te tuttuğunu'', başbakan yardımcılarından birinin ise ''yüzde 60'ı arzuluyorum ama yüzde 55, 53 de olabilir anlamında bir değerlendirme yaptığını'' ifade eden Bahçeli, şöyle konuştu:
''Milletimize sesimizi ulaştırmak istediğim gerçek şudur. Yüksek oranda bir katılımla sandığa gidiniz, büyük bir engeliniz olmazsa mutlaka sandığa gidiniz, oylarınızı veriniz ama verdiğiniz oyların da sahibi olunuz. Orada, sandığın güvenliğini bozabilecek, sayımlarda hile katabilecek her davranışa karşı uyanık olmakta yarar vardır. Sadece oyunuzu verip alelacele sandıktan ayrılmak yerine, oralarda bulunarak, geleni, gideni, ne şekilde baskı altında oy verdirmeye yönlendirdiklerine, bunun için nasıl bir propaganda ve faaliyet sürdürüldüğüne şahit olunup gerekli itirazları ve şikayetleri yapmalarında yarar vardır.''
-''GÖRÜNMEYEN KUYUDAN SU İÇMEME HASSASİYETİ...''-
Bahçeli, ''Başbakan Erdoğan, türban konusunun çözümü konusunda size bir çağrıda bulundu. Bu konu ile ilgili ne düşünüyorsunuz?'' şeklindeki bir soruyu yanıtlarken, Başbakan Erdoğan'ın bu konuda inandırıcılığının kalmadığını savundu.
Bahçeli, şunları kaydetti:
''MHP, iptal edilen ile ihmal gösteren unsurlar arasındaki gelişmeyi yakından takip ediyor ve görünmeyen kuyudan su içmeme gibi bir hassasiyeti ortaya koyuyor. O değişiklikten sonra ilk suçlanan parti biz olduk. Anayasa Mahkemesine gidenleri suçlamak yerine, başka Amerika'dan gelen ses, AKP'den yükselen bir tekrar ile 'acaba MHP bizi tuzağa mı düşürdü' diye bir kaygıları olmuştu. AKP'ye tekrar böyle bir kaygıyı yaşatmak istemiyoruz. AKP ile CHP ile bir araya gelip, gelecekte bir projeleri varsa, bunu başörtüsünden başlatırlarsa, MHP kendilerini uzaktan seyreder ve üzerine düşen bir görev de doğarsa yerine getirir.''