HABER

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş’tan "14 Aralık" açıklaması

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, 14 Aralık Soruşturması'na yönelik açıklamalarda bulundu.

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, 14 Aralık Soruşturması'na yönelik, "Devam eden soruşturma, siyasi değil hukuki bir süreçtir. Herhangi bir şekilde hükümetin önerisiyle başlatılmış olan bir süreç değil, mağdur olduğunu iddia eden birisinin şikayeti üzerine başlatılmış olan süreçtir" dedi.

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, JW Marriot Otel'de yapılan TİKA Danışma Kurulu Toplantısı öncesi gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevapladı.

14 Aralık Soruşturması hatırlatılarak, "Soruşturmanın siyasi olduğuna iddia ediliyor. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna cevap veren Kurtulmuş, "Şu anda devam eden bir soruşturma yürütülüyor. Bu çerçevede bizlerin dışarıdan özellikle siyasiler olarak görüş beyan etmemiz çok doğru değil. Devam eden bu soruşturma altını çizerek ifade ediyorum siyasi bir süreç değildir, bir hukuki süreçtir. Herhangi bir şekilde hükümetin önerisiyle başlatılmış olan bir süreç değil; bir müştekinin, mağdur olduğunu iddia eden birisinin şikayeti üzerine başlatılmış olan süreçtir. Kişini adı, mağduriyeti, mağduriyet iddiası bellidir ve bu çerçevede yürütülen bir soruşturmadır. Dolayısıyla hem Türkiye hem de uluslararası kamuoyunun dikkatini çekmek istediğimiz husus, bunun siyasi bir dava olmadığı, hukuki bir süreç olduğudur" şeklinde konuştu.

Soruşturmanın basın yansıdığı kadarıyla aslında basın suçuyla ilgili bir mesele olmadığını vurgulayan Kurtulmuş, "Dolayısıyla şu anda gözaltına alınanlar içerisinde basın mensupları olabilir ama bu kişiler basın mensubu olmak dolayısıyla ortaya koydukları faaliyetler için değil bir suç silsilesi içinde olduğu iddia edilen faaliyetler dolayısıyla gözaltına alınmışlardır. Bunların çok net bir şekilde ortaya konulması lazım. Biz basın özgürlüğünü sonuna kadar sahip çıkarız, savunuruz, herkesin basın özgürlüğünü savunması doğal ve demokratik bir haktır hatta demokrasinin temel kurallarından birisi basının özgür olmasıdır. Ama bu şu anlama gelmiyor; basın özgürlüğü altında hiçbir basın mensubunun diğer başka meslek mensuplarının olmadığı gibi layüsel olmadığıdır. Basın mensubu olmak sıfatı hiçbir kimseye layüsel olma yani sorgusuz, sualsiz, sorgulanamaz hakkını vermez" dedi.

"HEP BERABER BEKLEYECEĞİZ, SONUCUNU GÖRECEĞİZ"

Sürecin siyasi bir süreç olmadığının altını çizen Kurtulmuş, şunları kaydetti: "Bir kişinin müştekinin mağdur sıfatıyla yapmış olduğu başvuru sonucu başlatılan bir süreçtir. Bu sürecin içerisinde yer alan basın mensupları da basın faaliyetleri dolayısıyla değil bir suç odağı, bir suç örgütü olmak iddiasıyla gözaltına alınmışladır. Süreç nasıl gelişir, hangi noktaya gelir bunu bilmeyiz. Bu anlamda siyasiler olarak vazifemiz sürecin üzerinde görüşmek, görüş beyan etmek olmamalıdır ama hiç kimse devam eden süreç üzerinden Türkiye'de antidemokratik bir havanın oluştuğunu, Türkiye'nin bir takım baskı unsuru, mekanizması olarak bunun hükümet tarafından kullanıldığını iddia etmesinin hakkaniyet ölçülerine sığmadığını ifade etmek isterim. Bu uluslararası camia bakımından da Türk kamuoyu tarafından da yakından takip edilecek bir soruşturma sürecidir. Henüz ortada bir iddianame yok, açılmış bir dava yok dolayısıyla ortada bir iddianame, somutlaşmış bir suçlama var ve bunun üzerinden herhangi bir şey tartışıyor değiliz. Devam eden bir hukuki sürecin önümüzdeki günlerde netleşeceğini göreceğiz. Ben herkesin bu çerçevede, kendi içerisinde konuya yaklaşmasını, bunun üzerinden hiç kimsenin Türkiye'yi tehdit etmeye, bir takım siyasi istikrarsızlık çıkarma arayışları içerisine girmemesini tavsiye ederim. Hep beraber bekleyeceğiz ve sonucu göreceğiz."

ÇARŞI GRUBU DAVASINDA İLK DURUŞMA

"Çarşı grubu 'darbeye teşebbüs'le itham ediliyor, o davayı nasıl değerlendirirsiniz?" sorusuna ise Kurtulmuş, "Aynı şeyi burada da söyleriz. Geçmiş davalarda Türkiye'de siyasetin düşmüş olduğu hatalardan birisiydi. Siyaset bu tür davalarda ne avukat ne yargıç ne de savcı rolüne soyunmalıdır. Nihayetinde Türkiye'de bağımsız yargı önünde devam eden süreçler var. Evet, Türkiye çok zor süreçleri geride bıraktı, o günleri Türkiye bir daha İnşallah yaşamaz. Gerçekten Türkiye çok ciddi sıkıntılardan, kırılma noktalarından geçti. Dolayısıyla bütün bunların hepsiyle oluşmuş olan bir takım iddianameler ortada, orada da biz sonuç olarak sadece takip ederiz. Dışarıdan bu mahkemeyle ilgili 'şöyle yönlenmelidir, şu şekilde devam etmelidir, şu şekilde gitmelidir' gibi herhangi bir yorumda bulunmayız, bu bizim siyaset anlayışımıza uymaz. Kamuoyu ve basın mensupları gibi bizler de bugün Çağlayan Adliyesi'nde devam etmekte olan mahkemeyi de dışarıdan takip ederiz, doğru ve hakkaniyetli bir karar verilmesini de temenni ederiz" karşılığını verdi.

(İHA)

En Çok Aranan Haberler