Baykal, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, Türkiye'de darbe tartışmaları yaşandığını ifade ederek, ''Darbe aşağı, darbe yukarı... Manşetlerde darbe, televizyon ekranlarında darbe konuşuluyor. Başbakan'ın ağzında darbe var. Genelkurmay Başkanı dün büyük bir rahatsızlık, huzursuzluk içinde, neredeyse mahcubiyet içinde özür dileyerek, darbe kelimesini ağzına almak zorunda olduğunu ifade etti'' diye konuştu.
''Darbe mi geliyor, Türkiye'nin darbe diye bir olayı mı var?'' sorusunu yönelten Baykal, son askeri müdahaleden bu yana geçen 30 yıl içinde, son günlere kadar, darbe bekleyişi, tartışması, teşebbüsü yaşanmadığını söyledi. Baykal, Türkiye'nin, 30 yılda, darbeyi arkada bırakmış bir ülke olarak geliştiğini dile getirdi.
Baykal, ortada bir darbe değil ama darbe söylemi olduğunu ileri sürerek, ''Darbe söylemi, şu anda darbe hazırlığı olduğu, darbeye yönelik çalışmalar yapıldığı, bu konuda bilgiler ortaya çıktığı için mi gündeme geliyor? Yoksa başka bir ihtiyaçla mı bu konular gündeme geliyor?'' diye sordu. Baykal, demokratik bir toplumda, 30 yıldan beri bu işleri aşmış bir ülkede, birden bire bu tartışmanın niçin gündeme geldiği sorusunun, doğru cevaplandırılmasının önemine işaret etti.
Baykal, Türkiye'nin artık mutlaka yeni bir başlangıç yapması gerektiğini ifade ederek, ''8 yılı bulan bu AKP iktidarının Türkiye'yi getirdiği bu noktada artık yeni bir arayışın bir zorunluluk haline dönüştüğünü bütün vatandaşlarımızın takdirine sunmak istiyorum'' dedi.
Türkiye'nin AK Parti iktidarı döneminde bir türlü huzura kavuşamadığını, her geçen gün yeni gerginliklere sahne olduğunu ileri süren Baykal, bunun temelinde iktidarın toplumdaki desteğini kaybetmesinin yattığını savundu.
Deniz Baykal, ''İktidarın yanlış politikalarının neden olduğu gidişatı değiştirme arayışı içinde toplumu sarsacak yöntemleri denediğini'' ve mağdur görüntüsü çizerek toplumun tepkisini kontrol altına almaya çalıştığını söyledi. Baykal, bu yaklaşımın yalnızca iç değil dış politikada da izlendiğini söyledi.
Baykal, Türkiye'nin ekonomide yanlış ve kötü yönetildiğini, bunun haklı bir nedeninin de bulunmadığını belirterek, tüm kesimlerin sıkıntı içinde olduğunu bildirdi. İktidarın Türkiye'yi bu manzaradan çekip çıkaracak bir yaklaşım içine de girmediğini savunan Baykal, şöyle devam etti:
''Her kesimde mağduriyetler var. Bu mağduriyetlere iktidarın iyi niyetle çare aradığını söylemek maalesef mümkün değildir. Böyle bir tablo var. Bundan dolayı iktidar oy kaybediyor, güç kaybediyor. Gereksiz gerginlikler yaratıldı, husumetler yaratıldı, millet birbirine düşürüldü. Olmadık gündemler yaratıldı, durduk yerde önemli gerginlikler, tartışmalar birdenbire bu iktidarın çabasıyla Türkiye'nin gündemine taşındı. İnsanların etnik kimlikleri sorgulanmaya başlandı. Bu gidiş iyi bir gidiş değildir. Devlet kurumları birbirine düşer hale geldi. Yargıtay huzursuzluk ve geleceğe yönelik güvensizlik içinde. 'Yangın var' diyor Yargıtay Başkanı. Silahlı Kuvvetler kendisine karşı bir harekatın, saldırının yürütülmekte olduğunu açıkça ifade ediyor. Böyle bir manzaranın içindeyiz. İktidar oy kaybediyor, yeni yeni arayışlar ortaya koyarak düzeltme arayışına gireceklerine yapay ve ülkeye çok zarar verecek başka bir takım yaklaşımların içine giriyorlar.''
Baykal, Türkiye'nin içinde bulunduğu durumdan çıkışı için çarenin dürüstlük olduğunu vurgulayarak, ''Türkiye artık mutlaka yeni bir başlangıç yapmalıdır. 8 yılı bulan bu AKP iktidarının Türkiye'yi getirdiği bu noktada artık yeni bir arayışın bir zorunluluk haline dönüştüğünü bütün vatandaşlarımızın takdirine sunmak istiyorum'' diye konuştu.