ANKARA (İHA) - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, "Bir insana katil demek, eğer katil değilse ağır bir suçlamadır. Bir insana ırkçı demek hakaret etmek demektir. Bir topluma 'Soykırım yaptı' demek çok ağır bir suçtur. Kimsenin Türkiye'ye 'Sen soykırım yaptın' diye iftira atmaya hakkı yoktur. Bu ayıp değil mi, aşağılamak değil mi. 17 ülkede meclis kararı olarak bu söylendi" dedi.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, partisinin bugün Meclis'teki grup toplantısında, Ermeni soykırımı iddialarının ciddi, hukuki, belgeye ve hukuka dayanır biçimden uzak olduğunu vurguladı. Zamanında acı olayların yaşanmış oluğuna dikkat çeken Baykal, "Olay 1915'te yaşandı. 1960'lı yıllarda aniden bu söylenmeye başlandı. 30 diplomatımız şehit oldu. Türkiye'ye yönelik "Ermeni soykırımı" yaftası isteği bunun altında yatmaktadır. Pek çok çevre bunu Türkiye'ye karşı kullanmaya başlamıştır. 17 ülke 'Ermeni soykırımı yapılmıştır' diye karar almıştır. 1987'de Avrupa Parlamentosu bu kararı almıştır. 2002'de ifade edilmiş. Türkiye kabule davet edilmiştir. 2006'da iddianın müzakerelerde şart olması gündeme gelmiştir" şeklinde konuştu.
"İnsanlığın bu son dönemde yaşadığı olayların, karanlık tarihin içinden bula bula 1915'te Rusya ile savaşırken yaşananları mı buldular? Niçin bu olay, niçin Türkiye? Neden Müslüman bir ülkenin kuşatılması gerçeği var" diyen Baykal, "Bu olay hiçbir şekilde Türkiye'nin Anadolu'da egemen bir toplum haline dönüşmesi, kendi varlığını tahkim etmesi gerçeğinden kopuk olarak anlaşılamaz. Bu olay Hıristiyan ülkeler arasında olsaydı, bu şekilde gündeme gelir miydi? Bunları yok saymak mümkün değil" açıklamasında bulundu.
Türkiye'nin kendi isteğiyle hukuki değişiklikleri yaptığını kaydeden Baykal, Türkiye'nin Batı'yla ilişkisinin üzüntü verici bir boyuta geldiğini söyledi. "Bir klişe ve yafta sorgulanmadan hüküm verilerek kabul ettirilmeye çalışılmaktadır" diyen Baykal, "Bir insana katil demek eğer katil değilse ağır bir suçlamadır. Bir insana ırkçı demek hakaret etmek demektir. Bir topluma soykırım yaptı demek çok ağır bir suçtur. Kimsenin Türkiye'ye 'sen soykırım yaptın' diye iftira atmaya hakkı yoktur. Bu ayıp değil mi, aşağılamak değil mi. 17 ülkede meclis kararı olarak bu söylendi" değerlendirmesini yaptı.
MCCARTNEY'NİN "BU İNSANLAR BİRLİKTE YAŞADILAR, NE SOYKIRIMI" SÖZÜ Ünlü tarihçi McCartney'nin "Bu insanlar birlikte yaşadılar. Ne soykırımı" dediğini hatırlatan Baykal, pek çok ülkenin bu konuda ceza verilemeyeceğini dile getirdiklerini söyledi. Baykal, "Nazile'in soykırım yapmadığını söylemek suç olabilir, bu konuda vicdanlar rahat, ama Türkler'in yapmadığı bir şey için cezalandırılmak istenmesi nedeniyle vicdanlar rahat değil. Ey Avrupa, vicdanının sesini dinle" dedi. Baykal, Fransa'ya kendisine verilen nişanı iade eden YÖK Başkanı Erdoğan Teziç'i de kutladı. "Herkese de örnek olmuştur. Toplumumuz ciddi tepki içindedir. Büyü infiali yansıtmaktadırlar. Savunma sanayi ihalelerine Fransa'nın giremeyeceği kararı vardı. AK Parti iktidara gelir gelmez bunu kaldırdı. 2004'te Air-Bus ihalesi oldu. Türkler ne yaparsa unuturlar aldırmayın anlayışına bütün Avrupa sürüklenmiştir. Etkin yaptırım yürürlüğe konmamıştır" diyen Baykal, etkin, yeni bir tavrın içine girilmesi gerektiğini vurguladı. Baykal, AİHM'ne Fransa'nın üyeliğinin askıya alınması talebinin götürülmesi, AB Adalet Divanı'na, AB müktesebatına kararın aykırı olduğunun ifade edilmesi gibi yolların izlenmesi gerektiğini ifade etti. Fransa'daki vatandaşlarımızın ya da buradan gidecek vatandaşlarımızın yüz binlerce ihlal yaparak konunun gündemde kalmasını sağlaması gerektiğini kaydeden Baykal, "Ermeni kökenli Türk vatandaşları, herkes bu toprağın çocuklarıdır. Bu anlayışla onları kucaklamak zorundayız. Zarar görmemelerini sağlamak hepimizin görevidir. Yeter ki teslimiyetçi anlayış içine girmeyelim, hakkımızı koruyalım" dedi.
Baykal, TCK 301 değişikliği konusuna da karşı çıkarak, aynı maddelerin Avrupa ülkelerinde de olduğunu söyledi. İtalya'daki maddenin aynen Türkiye'ye uyarlandığını belirten Baykal, şunları söyledi:
"Fransa'da ve pek çok Avrupa ülkesinde aynı düzenleme var. Türkiye'de de bu madde yaygın bir kullanıma sahip madde değildir. Bir tek mahkumiyet var. Hrant Dink dışında mahkumiyet yok. Ne tutuklama var, ne mahkumiyet. Ama bu dünya çapında bir madde oldu. Sanki bu insan haklarının, demokrasinin, Aşil'in topuğu. Bu madde varsa insan hakları yok anlayışı hakim oldu. İlgili olan, olmayan herkes 301'le yatıp kalkıyor. Birisi düğmeye basıyor. Kim basmış. Niye 301. 301 neyi koruyor? Bu sizi niye rahatsız ediyor. Pek çok ülke düzenleme yapmış. Önüne gelen Türkiye'ye sövüp sayacak mı? Dışişleri Bakanı Lüksemburg'a gitti, tren kazası engellenmiş. Önümüz açılmış, ne olmuş, 301'i kaldıracağını taahhüt etmiş. Ne AB, ne serbest dolaşım, hiçbirisi önemli değil. 301 değişince demokrasimiz atılım yapmış olacakmış. Talimat alarak yürümeyi içime sindirmiş değilim. Kanun değişirse Türkiye'nin teslimiyetçi olduğu bir kez daha ortaya çıkmış olacak."