"BDDK geç kuruldu, erken yıprandı"
İSTANBUL (İHA) - Dışbank Yönetim Kurulu ve İcra Başkanı Tayfun Bayazıt, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun (BDDK) geç kurulup erken yıprandığını belirterek, bankacılık sektöründe denetim sistemi etkinliğinin henüz istenen seviyelere ulaşamadığını söyledi.
Active Academy Araştırma Merkezi'nin gerçekleştirdiği "ARME Soruyor Toplantıları"na katılan Dışbank Yönetim Kurulu ve İcra Başkanı Tayfun Bayazıt, yeni dönemde finans kesiminde yönetim kurullarının değişen sorumluluk ve görevleri hakkında bilgi verdi.
Dışbank Yönetim Kurulu ve İcra Başkanı Tayfun Bayazıt, ARME Soruyor Toplantıları'nda, ağırlıklı olarak, dürüstlük, bağımsızlık ve hesap verebilirlik kavramları ile bu kavramların mali sistemde güvenin yeniden tesis edilmesine etkileri üzerinde durdu.
Konuşmasına, enflasyonist ortamda büyüme sancılarının yaşandığı 2000-2001 krizlerine ve bu krizlerin bankacılık kesimi üzerindeki etkilerine değinerek başlayan Bayazıt, yetersiz risk değerlendirme ve yönetim becerileri, kamunun baskın varlığı, kurumsal yönetimin zayıflığı ile düzenleme ve denetlemede yaşanan eksikliklerin, sistemin süregelen en önemli sorunları olduğunu söyledi. BDDK'nın geç kurulup erken yıprandığını da sözlerine ekleyen Bayazıt, Cumhuriyet tarihinin en büyük yolsuzluğunun gerçekleştiği günümüzde, denetim sisteminin etkinliğinin henüz istenen seviyelere ulaşmadığına dikkati çekti.
"BANKALARIN KURUMSAL YÖNETİM İHTİYACI" "2001 krizi, Türkiye'de bankacılık sektörünün kurumsal yönetime ne kadar ihtiyacı olduğunu, hepimize çok çarpıcı ve trajik bir biçimde gösterdi" diyen Bayazıt, bankacılık kural ve koşullarının yeniden tartışıldığı günümüzde, uluslararası normlarla belirlenen kurumsal yönetim ilkelerinin, tüm finans sektörüne temel yol gösterici olması gerektiğinin altını çizdi. Bayazıt, bankacılık sisteminin yeniden yapılandırılmasının başlıca öğelerini, düzenleme ve denetim sisteminin iyileştirilmesi, risk alma ve yönetme sürecinin ve yönteminin değişmesi, sorunlu aktiflerin tanınması ve azaltılması ile sermayenin güçlendirilmesi olarak sıraladı.
"GÜVEN TESİS EDİLMELİ" Güvenin yeniden tesis edilmesinin şart olduğunu belirten Bayazıt, "Güvenin birinci koşulu yasallıktır; ancak, tek başına yasa ve yönetmeliklere uymak yeterli değildir. Artık, finans kuruluşları, yasaların dışında kendi iç standartlarını oluşturmak ve bunlara ciddi şekilde uymak zorundadırlar" dedi. Dürüstlük, bağımsızlık ve hesap verebilirlik kavramları üzerinde duran Bayazıt, yeni dönemde yönetim organlarının yapı, yetki ve sorumluluklarının yeniden tanımlanması ve bu kurullarla icra birimleri ve sermayedar arasındaki ilişkilerin ayrıntılı olarak belirlenmesi gerektiğini belirtti. Bayazıt ayrıca, yönetim kurullarında icra dışından üyelere yer açılmasının önemine değindi.
MEVDUAT GARANTİSİ Araştırma Merkezi tarafından, Temmuz ayında sınırlandırılacak olan mevduat garantisi üzerine sorulan bir soru üzerine, endişelenecek bir durumun olmadığını belirten Bayazıt, "1994 yılından önce de mevduat garantisi yoktu. Bu sınırlandırmayla birlikte, mevduatın kamu bankalarına kayacağı ve kamu bankalarının avantajlı konuma geçeceği, orta büyüklükteki bankaların ortadan kalkacağı yönünde görüşler olsa da ben buna katılmıyorum. Ama şüphesiz, bu durum, orta ölçekli bankaların birleşmesinde bir baskı unsuru oluşturacaktır. Fakat, birleşmelerin önündeki en önemli engel, kurumların bilançolarındaki şeffaflık sorunudur" dedi.
Global trendler ve finansal piyasalarda değişen dinamikler hakkında da bilgi veren Bayazıt, "Günümüzde hayatın evrelerini kapsayan tüm 'finansal', hatta 'finansal olmayan' ihtiyaçlara cevap veren bir yapı oluştu ve yeni piyasa sisteminde, faizlerin global düşüş seyri, önemli finansal kurumlara baskı unsuru oluşturdu. Bu durumda, kurumların maliyet etkinliği iyileştirilmeli ve risk yönetimi tüm finansal kurumların başarısında temel taş olmalı" ifadelerini kullandı.
