Gaziantep'te 'Umreye gidiyorum' diyerek evden ayrılan gencin ailesi, Habur Sınır Kapısı'ndan alınan haberle sarsıldı. Gencin ağabeyi, kardeşinin bir tarikat tarafından beyninin yıkandığını ve Afganistan yada Çeçenistan'a intihar bombacısı olarak gönderildiğini ileri sürdü.
Birkaç gün önce 'Umreye gidiyorum' diye evden ayrılan 24 yaşındaki Mehmet Ali Demir'in ailesi, gencin hayatından endişe ediyor. 5 ay önce dünya evine giren Mehmet Ali Demir'in bir süre önce arkadaş ortamıyla bir tarikata üye olduğunu ileri süren Demir ailesi fertleri, Mehmet Ali'nin Afganistan yada Çeçenistan'a intihar bombacısı olarak gönderildiğini ileri sürdü. Bir süredir kardeşinin hal ve hareketlerinden şüphelendiğini ifade eden ağabeyi Ramazan Demir, "Kardeşim bize ve yakın arkadaşlarına Umreye gideceğini söylemiş. Bunu en yakın arkadaşlarına soruyorum onlarda bize Umreye gittiğini söylüyor. Bu çocuğun yani kardeşimin beynini yıkadılar. Ben bu konuyu bir süre önce yaşarken yetkililere bildirdim. Ben yetkililere bunu söyledim ve kardeşimin takip edilmesini istedim. Daha sonra bana gelerek kardeşimin Habur Sınır Kapısı'ndan 5-6 arkadaşıyla birlikte çıkış yaptığını söylediler" dedi.
Kardeşinin umreye gitmediği ve beynin yıkanmasının ardından intihar komandosu olarak gönderildiğini ileri süren Demir, "Kardeşimiz bize umreye gideceğini söylemişti ama bu umreye gitmedi. Bildiğimiz kadarıyla bunun beynini yıkayıp gönderdiler. Onun cihat için gittiğini düşünüyoruz. Çeçenistan yada Afganistan'a gittiklerini düşünüyoruz. Kiminle bağlantılı olduğunu da tam olarak bilemiyoruz. Benim hissettiğim çocuk saf olduğu için seçip beynini yıkıyorlar. Kendisi 4-5 aylık evli ve eşi şuanda hamile.
Bunlar özel olarak seçiliyor ve kardeşim saf olduğu için seçildi. Böyle olmaması gerekiyordu. Bunun gibi nicelerini göndermişler. Kardeşimin beynini yıkayanlar aileleri de tehdit ediyormuş" diye konuştu.
Oğlunun abdestli namazlı biri olduğunu anlatan anne Rahime Demir, "Oğlum bana bir gün umreye gideceğini söyledi ve 'Şehit olmak ne güzel' dedi. Bende dedim öyle şehitlik olmaz Allah yolunda ibadet et yine şehit olursun dedim. Akşam gitmeden önce bana söyledi ve hakkımı helal etmemi söyledi. Bende kendisine helal etsem de karın ve karnındaki çocuğunun helal etmeyeceğini söyledim. Oda oğluna seslenerek 'Baboş bana hakkını helal etmez misin?'dedi. Daha sonra bende umreye gitmek istiyorsa gitsin dedim.
Ertesi gün sabah torunum geldi ve amcasının gittiğini söyledi" diye konuştu.
Oğlunun gitmesinin ardından tarikattaki yakın arkadaşlarına gittiğini söyleyen gözü yaşlı anne, "Tarikattaki arkadaşına gittim ve kendisine durumu sordum. Benim oğlum nereye gitti diye sordum. Oda bana kendisiyle helalleştiğini ve umreye gittiğini söyledi. Hemen durumu polise bildirdim ve onlarda bana aramaya başladıklarını söylediler. Ertesi gün öğleye yakın polisler gelerek Habur Sınır Kapısı'nı aradılar ve oğlumu sordular. Onlarda kısa sürede sonra tekrar dönerek gece geç saatlerde sınırdan Irak'a geçtiklerini söylediler. Ben bunu böyle biliyorum. Oğlumu bana geri getirecekseniz Allah rızası için bize yardım edin. Ben oğlumu istiyorum. 24 yaşında ve eşi hamile" diyerek gözyaşlarına boğuldu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'dan yardım isteyen ağabey Ramazan Demir, Türkiye'de bu tür olayların olmaması gerektiğini ifade ederek, "Eğer bu ortaya çıkmazsa söyleyeceğim çok şey var. Kardeşime verilen kasetleri izledim. İntihar bombacılarının kendisini nasıl patlattığını gösteren kasetler vardı. Ben kaseti izleyince patlamaları gördüm. Kendisine bu şekilde intihar saldırılarının doğru olmadığını söyledim. Daha önce bunun 5 arkadaşı da intihar bombacısı olarak gitmişti. O aileler korkularından kimseye bir şey söyleyemiyor" şeklinde konuştu.