HABER

Bir saat içinde iki yılbaşı kutlayan Kıbrıs çözümü arıyor

Güney ve kuzey arasında geçen yıl oluşan saat farkı nedeniyle Kıbrıslılar bir gecede iki kez yeni yıl kutladı. Kıbrıs Üniversitesi'nden Yiannis Papadakis, 2017'ye ayrı ayrı giren kuzey ve güneyin, yılı birleşerek tamamlayıp tamamlayamayacağı sorusuna ceva

Bir saat içinde iki yılbaşı kutlayan Kıbrıs çözümü arıyor

Prof. Dr. Yiannis Papadakis

Kıbrıs Üniversitesi, Sosyal Antropoloji Bölümü

Tanur ve Michalis'in biraz şaka biraz da siyasi protesto olarak planladığı yılbaşı partisi kendi beklentilerinin de ötesinde başarılı oldu.

Dünyada eşi benzeri yoktu. Belki de hiç olmayacak. Michalis, "Facebook'tan parti çağrısı yapmaya karar verdik. İlgi gösteren kişi sayısına biz de hayret ediyoruz" diyor.

2016'da toprakları bölünmüş olan Kıbrıs Adası, zaman olarak da bölünmüştü. Türkiye Avrupa'yı takip etmeyi bırakıp yaz saatinden çıkmamış ve kuzeyle güney arasında saat farkı oluşmuştu.

Adanın kuzeyinde saatler bir saat ileride. Kuzey Kıbrıslı Tanur ile güneyli Michalis, adadaki ayrılıkların üstesinden gelmeyi başarmış bir ikili.

Akıncı: Kıbrıs'ta 2017'de referandum gündeme gelebilirÇipras: Kıbrıs sorununda önemli ilerlemeler kaydediliyorFacebook'tan Lefkoşa'da düzenleyecekleri çifte saat dilimi partisinin çağrısını yaptılar. 2017'ye girişi bir gecede iki kez kutlayacaklardı. İlk kutlama kuzeyde, ikincisiyse birkaç yüz metre ötede, güneyde oldu.

2003'te adadaki sınır geçişlerinin kısmen gevşetilmesi, yeni dostluklar, ilişkiler ve ticaret imkanları için fırsat oldu.

Gitar tamircisi Michalis'in çok sayıda Kıbrıs Türkü müşterisi var. Dalgıç eğitmeni Tanur bir yandan da güneydeki hastanelere giden Kıbrıs Türkleri için Türkçe'den İngilizce'ye tercümanlık yapıyor.

Kuzey ve Güney Kıbrıs liderleri Mustafa Akıncı ile Nikos Anastasiades, Kasım 2016'da İsviçre'de BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon arabuluculuğunda görüşmüşlerdi.

Müzakerelerde fikir ayrılıkları varAma konu Kıbrıs sorunu olunca fikir ayrılıkları çok daha derin hale geliyor.

Tarihsel zaman dilimlerine bakıldığında iki taraf birbirlerinden çok ayrı: Kıbrıs Rumları, Yunan tarihindeki ve Yunanistan'daki önemli günleri kutluyor. Kıbrıs Türkleri ise Türkiye'nin önemli günlerini.

'1821 Yunan İsyanı'nın başlangıcının yıldönümü 25 Mart, güneyde resmi tatil.

30 Ağustos ise Türk tarafında '1922'de Türklerin Yunan düşmanları ve müttefiklerini yendiği Büyük Zafer Bayramı' olarak kutlanıyor.

Ortak Kıbrıs tarihine dayalı bir takvim oluşturma girişimi sol eğilimli Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası'ndan (KTOS) gelmişti.

Bu takvimde, zaten anma yıldönümleri düzenlenen ve Kıbrıs Rumlarının, Kıbrıs Türklerini öldürdüğü tarihlerin yanı sıra, 1962'de iki solcu Kıbrıs Türkü avukatın Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT) tarafından öldürülmesi ve 1958'de Kıbrıs Rumlarının Kıbrıs Türkleri tarafından öldürülmesini anan tarihler de vardı.

Takvim, muhafazakâr kanattan büyük tepki çekti ve KTOS'un internet sitesi hacklendikten sonra ana sayfasına TMT amblemi kondu.

Adadaki Türk askeri valığı konusunda kuzey ve güneyde ciddi fikir ayrılıkları var.

Ana konular güvenlik ve garant**örlükler**

Bu yıl adada çözüm beklentileri kritik bir safhaya gelirken, her iki toplumda da siyasette kutuplaşma artıyor.

İki lider Mustafa Akıncı ile Nikos Anastasiades, belki de bugüne kadar hiçbir liderin yapamadığı kadar ciddi bir ilerleme kaydetti.

12 Ocak'ta garantör ülkeler İngiltere, Türkiye ve Yunanistan'ın da katılımıyla üst düzey bir toplantı gerçekleşecek.

Toplantının gündemi en zorlu konular: güvenlik ve garantörlükler. Adanın her iki tarafında da geçen yılın sonunda yapılan kamuoyu yoklamaları bu iki konuda iyimserliğe pek alan bırakmıyor.

Simerini gazetesine göre Kıbrıs Rumlarının yüzde 82'si adada herhangi bir Türk askeri varlığına karşı çıkıyor. Türkiye'nin herhangi bir müdahale yetkisinin olmasına karşı çıkanların oranı ise yüzde 92.

Diyalog gazetesine göreyse Kıbrıs Türklerinin neredeyse yüzde 90'ı Türk askerlerinin adada kalmasından yana. Türkiye'nin müdahale hakkının da devam etmesini istiyorlar.

'Tıklanıklıklar çözülebilir'Kıbrıs Üniversitesi'nden Siyaset Bilimi Profesörü Kostas Konstantinu, güvenlik endişelerinin üstesinden gelmenin yolları mevcut:

"Eğer gerekli olursa, küçük bir Türk askeri birliği çözüm anlaşmasının ardından belli bir süreliğine Birleşmiş Milletler'in denetimi altında adada kalabilir. Çözümün ardından taraflar arasındaki uyuşmazlıklardan dolayı çıkabilecek anlaşmazlıkların giderilmesi için Yunanistan ve Türkiye dâhil tüm taraflar başvurulacak mercinin Uluslararası Ceza Mahkemesi olacağını kabul edebilir."

Diğer birçok konuda anketler iyimserliği besliyor.Michalis ve Tamur da ümitli; "Umarız 2018'de yine benzer bir parti düzenlemeyiz" diyorlar.

En Çok Aranan Haberler