ANKARA (İHA) - Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, enerji arz eksikliğinin 2010 ve sonrası için geçerli olacağını belirterek, artan talebi karşılamak için çalışmaların tüm bölgede sürdüğünü söyledi. Güler, arz ülkelerinin kendilerine kapıları açacak ülkeler için makul koşulları ortaya koyması gerektiğini, talepte bulunan ülkelerin de projelere destek vermesi gerektiğini belirtti.
Rusya, Hindistan, Kazakistan, Pakistan, ABD, Ukrayna, Romanya ve Azerbaycan'dan enerji bakanları ve üst düzey temsilcilerin katıldığı "Türkiye, Hazar ve Karadeniz Petrol ve Doğalgaz Konferansı" bugün Bilkent Otel'de başladı. İki gün sürecek konferansın bugün gerçekleştirilen açılışına Türkiye'den Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, BOTAŞ Genel Müdürü Mehmet Bilgiç, TPAO Genel Müdürü Osman Saim Dinç, Türkiye Petrol Jeologları Birliği Başkanı Mehmet Özkanlı, Jeofizik Mühendisleri Odası Başkanı Uğur Gönülalan katıldı.
Açılışta bir konuşma yapan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Güler, Avrupa Birliği ülkelerinin en fazla enerji tüketen ve en çok enerji ithalatı yapan ülkeler olduğunu ve gelecek 20 yılda bu talepte yüzde 45 artış öngörüldüğünü söyledi. Uluslararası kuruluşların araştırmalarına göre Avrupa Birliği'nin enerji bağımlılığının 2020 yılı itibariyle yüzde 40'lardan yüzde 70'lere çıkacağını ifade eden Güler, zengin petrol ve doğalgaz rezervlerini, talep eden ülkelere gönderen geçiş ülkeleri arasında işbirliğinin çok önemli olduğunu da vurguladı.
Türkiye'nin de çok önemli doğalgaz rezervleri ile bunu talep eden Avrupa ülkelerinin ortasında yer aldığını dile getiren Güler, Türkiye'nin en uygulanabilir güzergah olduğunu kaydetti. Türkiye'nin transit petrol geçişinde de önemli olduğunu belirten Güler, Türk boğazlarından geçen petrol miktarının son 3 yılda yüzde 50 arttığını bildirdi. Güler, 2014 yılı itibariyle 67 milyon ton olacağı öngörülen petrol ticareti dikkate alındığında, İstanbul'un 15 milyon nüfusu ve çevre tehlikesi açısından önemli bir geçiş noktası olduğunu belirterek, boğazlarda herhangi bir kaza durumunda, bu ana transit geçişin ve petrol akışının aksayacağını söyledi. Güler, bunun için alternatif doğalgaz ve petrol boru hattı projelerinin desteklenmesi gerektiğini söyledi.
Türkiye'nin çeşitli boru pattı projelerinin halen sürdüğünü anlatan Güler, BTC Projesinin Erzurum'a uzanan ayağının 2006'da faaliyete geçeceğini de bildirdi. Arz eksikliğinin 2010 ve sonrası için geçerli olacağını belirten Güler, artan talebi karşılamak için çalışmaların sürdüğünü söyledi. Avrupa ülkelerinde ekonomik iyileşme ve kalkınmaya bağlı olarak enerji talebinde artış olacağını kaydeden Güler, ülkelerin bu durumda neler yapılacağı konusunu düşünmelerinin önemine de değindi. Güler ayrıca, Türkiye-Yunanistan Doğalgaz Boru Hattı'nın belli başlı hatlardan biri olacağını ve buruya ilk doğalgazın 2006'da verileceğini kaydetti.
Boru hattı projelerinin AB ülkelerin ve petrol üreten ülkeler için çok önemli olduğunu belirten Güler, Türkiye'nin doğalgaz açısından da önemli bir giriş ve erişim kapısı olduğunu belirtti. Bölgedeki ülkeler ile iletim projelerinin yürütüldüğünü belirten Güler, paydaşlar arasında yapıcı bir yaklaşım gerektiğini de vurguladı. Güler, arz ülkelerinin kendilerine kapıları açacak ülkeler için makul koşulları ortaya koyması gerektiğini, talepte bulunan ülkelerin de projelere destek vermesi gerektiğini ifade etti.
BOTAŞ Genel Müdürü Mehmet Bilgiç ise, dünyadaki hızlı değişimin tüm ülkeleri etkilediğini ve bu etkinin en çok enerji ve uluslararası enerji ticaretinde kendisini göstereceğini söyledi. Enerji arz güvenliğinin çok önemli olduğunu belirten Bilgiç, batının 21. yüzyılda mevcut kaynaklar yanında diğer bölgelere de süratle ulaşmasının sağlanması gerektiğini söyledi. Bilgiç ilk körfez krizinden itibaren BOTAŞ'ın kayıplarına rağmen, Irak Petrol Buru Hattı'nı ayakta tutmasının, dünyanın, petrol kaynaklarından uzak kalmaması için Türkiye'nin iyi niyetli bir çalışması olarak görülmesi gerektiğinin söyledi. Bilgiç, BOTAŞ'ın son 10 yılda büyük yatırımlar ile transit geçişler için önemli atılımlar yaptığını da kaydetti.