Hatay’ın Reyhanlı ilçesinde Cilvegözü Sınır Kapısı’nda 11 Şubat’ta meydana gelen patlama nedeniyle Hatay Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından yakalanan Y.B. ve eşi Z.Ş., A.B., İ.Z. ile Türk uyruklu R.B. dün çıkarıldıkları nöbetçi Terör Mahkemesi tarafından tutuklanmıştı. Y.B. ve eşi Z.Ş. bomba yüklü aracı aranan asıl şüpheli W. ile birlikte sınıra getirmiş, karı-koca daha sonra Suriye’ye tekrar dönmüştü. W.’nin de patlamanın ardından Yayladağı’ndan Suriye’ye girdiği tespit edilmişti. Tutuklanan şüpheli Z.Ş. isimli kadın, mahkemede köylüleri W.’nin olay günü evlerine gelip eşi Y.B.’yi sorduğunu ifade ederek, “Eşimin evde olmadığını söyleyince gitti. Bir süre sonra eşim ile birlikte geldiler. Gümrükten rahat geçebilmek için aile görüntüsü vermek üzere benim de araçla gitmemi istediler. Aracı eşim kullanıyordu. Sınır kapısına geldiğimizde W. bize; ‘Sizin işiniz tamam gidebilirsiniz’ dedi. Ben ve eşim de geri dönüp köyümüze gittik. Araçta bomba olduğundan haberimiz yoktu. Bilseydik gitmezdik” dediği öğrenildi.
Z.Ş.’nin eşi Y.B. de suçlamaları kabul etmeyerek, “W. köylümüzdür. Gümrüğe gittik. Araçta bomba olduğunu bilseydim ihbar ederdim. Kendimi ölen insanların yerine koyuyorum” diye ifade verdi.
Y.B.’nin ağabeyi A.B. ile diğer Suriyeli İ.Z. de suçsuz olduklarını söyledi. Yayladağı’nda büfe işlettiğini söyleyen Türk vatandaşı R.B. de Suriyelilere sim kartı sattığını belirterek, “Suriye’den Türkiye’ye geçenlere sim kartı satıyorum. 15 tane sim kartı göndermiştim. Bu sim kartlarından alanlar olaya karışmış. Kim olduklarını bilmiyorum, tanımıyorum da” şeklinde konuştu.