BİZE ULAŞIN
Yerçekimi, güneş, genetik, hormonal dalgalanmalar, hızlı ve aşırı kilo alıp vermeler, ağır sigara tüketimi cildimizin hızlı gevşeyerek sarkmasına neden olan tetikleyici faktörlerdir. Yaşlılık cildimizin nem oranını kaybederek esneme kabiliyetinin azalmasına, deri altı yağ dokusunun kaybına ve boyun kaslarının gevşemesine neden olan bazı fizyolojik değişikliklere neden olur.
Boyun estetiği planlaması yüz estetiği ve germe işlemleri ile birlikte değerlendirilmeli ve ihmal edilmemelidir. Boyun bölgesi yüz ile kıyaslandığında sık ihmal edilen ve bu nedenle sıklıkla eşarp, boyunlu kazaklarla kapatılmaya çalışılan, kişinin beden algı imajını tanımlayarak ve biyolojik (gerçek) yaşını gösteren en önemli estetik ünite olarak kabul edilir.
YAŞLI BOYUN NASIL ANLAŞILIR?
Bu bölgenin en sık görünür olan yaşlanma belirtileri;
Bazı genetik (Hindi gıdısı: Turkey Gobbler) ve kişisel anatomik özelliklere bağlı olarak yüz germe ihtiyacı duymayan ancak yaşlı bir boyuna sahip olan ve tek başına boyun germe gereken kişiler de bulunabilir. Platisma kası: Göğüs ve omuz kas zarlarından başlayarak çene köşelerine bir kaç noktadan yapışarak sonlanan yüzeyel pelerin biçiminde ince boyun kasıdır. Ağız köşelerinin zorlamayla aşağı doğru büzüldüğünde gözlenen çene ucundan köprücük kemiklerine doğru uzanarak fark edilen çift taraflı kas çizgileri platisma kasına aittir.
JOWLING NEDİR?
Yanak altında çene kemiği hattı boyunca oluşan yağ birikimi ve deri sarkması ile beraber oluşan ve sıklıkla çene boyun konturunu bozan yaşlanma göstergesine Jowling denir. Yüzün alt 1/3’ünde en sık gözlenen yaşlanma belirtisidir.
BOYUN YAŞLANMA SINIFLANDIRMASI NASIL YAPILIR?
Guerrerosantos ve arkadaşlarının (1985) boyun bölgesindeki yaşlanma belirtileri hala geçerli olan ve kabul gören bir derecelendirmedir.
- 1. derece: Orta derecede cilt sarkması ile veya cilt sarkması ile beraber olmayan çene altında yağ birikimi,
- 2. derece: Orta derecede cilt gevşekliği ile beraber orta derecede yağ birikimi ve orta derecede boyun kas (platisma) gevşekliği
- 3A derece: Cilt ve kas gevşekliği ve sarkması ile beraber olan fazla yağ birikimi
- 3B derece: Hindi çenesi (Turkey Gobbler), aşırı yağ ile beraber aşırı cilt fazlalığı ve kas gevşekliği
BOYUN ESTETİĞİ DEĞERLENDİRMESİ NASIL YAPILIR?
Hastanın yaşı, geçirmiş olduğu ameliyat ve esetik amaçlı işlemler, genel sağlık durumu, diş implant veya ortodontik tedavi beklentisi olup olmadığı ve cilt kalitesi ayrı ayrı not edilir. Tükrük bezi, kas büyümesi, yüz asimetrileri, belirgin çene boyun çizgisi, ve çene boyun açısı (normali 90-105 derecedir) çene köşe kası belirginliği (masseter büyümesi, kare yüz olup olmaması), çene deformiteleri, deri sarkması, kas gevşekliği ve yağ biriken lokalize veya bölgesel alanlar detaylı değerlendirilmelidir. Ameliyat öncesi boyun fıtığı mutlaka araştırılmalıdır.
BOYUN ESTETİĞİ CERRAHİ TEDAVİ SEÇENEKLERİ NELERDİR, KORSEPLASTİ NEDİR?
Genç, boyun derisinde sarkma ve gevşeklik olmayan hastalarda fazla yağ dokuları liposuction ile düzeltilebilir. Özellikle 30 yaş civarı erkek hastalar için liposuction yeterlidir. Geride, gömülü, küçük, asimetrik veya önde olan çene kemiği aynı seanda düzeltilerek boyun estetiği yani yüzle olan uyumu sağlanabilir. Bu amaçla çeneye kalıcı implant veya kemiğe şekil verme işlemleri uygulanabilir.
Orta derecede deri sarkması ile beraber boyunda platismal ayrışma ve yağ fazlalığı olan hastalarda kulak önü veya arkasından girilerek tüm yanak ve boyun bölgesi deri altından serbestlenir ve gerilir. İlave olarak bazı hastalarda çene altından girilerek ayrışmış olan platisma kenarları orta hatta dikilerek sağlamlaştırılır (Korseplasti). Orta hatta kas altı yağ kümeleri aynı seansta çıkarılır.
İleri vakalarda, çene boyun çizgisini oluşturmak için askı sütürleri ile çene çizgisi belirginleştirilebilir. Boyun ve çene çizgisinin belirginleştirilmesi için yapılan iple askı, iple gerginleştirme ve dolgu işlemleri ise kalıcı olmamakla beraber sıklıkla nüksederek tekrarlanmayı gerektiren cerrahi dışı medikal estetik işlemlerdir. Bu uygulamaların geç dönem sonuçları tatmin edici değildir.
CERRAHİSİZ BOYUN ESTETİĞİNDE EN SIK TERCİH EDİLEN YÖNTEM HANGİSİDİR?
Çalışmalar, çok seanslı yüzeyel nörotoksin (Botilinum Toxin A) uygulamalarının özellikle 45-55 yaş arasındaki kadınlarda sık görülen yatay ve dikey boyun çizgilenmelerinin silikleşmesinde oldukça başarılı sonuçlar verdiğini göstermiştir. Enerji bazlı Radyofrekans işlemleri, cilt soyma, PRP gibi cilt sıkılaşmasına neden olan kemomekanik işlemler ve çok seanslı Hyaluronik Asit (HA) içeren nemlendirici mezoterapi uygulamaları ile bölgesel leke ve ince kırışıklık ve sarkmaların giderilmesi bir protokol içinde sağlanabilir. En sık tercih edilen kombine teknikler arasında ise odaklı ultrason tedavisi ile, nörotoksin kombinasyonu ve Lazer yenileme ile PRP sayılabilir.
BOYUN GERME AMELİYATLARI NE KADAR SÜRE ALIR, İYİLEŞME NASIL OLUR?
Hasta beklentisi ve anatomik değişkenler göz önünde alınarak planlanan ameliyatlar genel anestezi altında yapılır. Çene veya yüz ile ilgili işlemler kombine edilmezse yaklaşık 2-4 saat süre alan ameliyatlardan sonra hasta 1-2 gün hastanede kalınır ve baskılı boyun korsesi veya boyunlukla taburcu edilir. İyileşme kişiden kişiye değişmekle ve yapılan cerrahinin boyutuna bağlı olarak 1-2 hafta içinde tamamlanır.
YOGA BOYUN ESTETİĞİNİ BOZAR MI?
Boyun yogası (kaplumbağa hareketi) ve birçok asana hareketi (kobra, yay, balık vb.) erken yaşlarda boyun kaslarında (platisma) gevşeme ve ayrışmaya neden olarak yaşlı boyuna neden olabilmektedir. Kıdemli yoga eğitmenlerinin çoğunda yaşlı boyun (platisma gevşeliği ve sarkması) fark edilir.
Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı
Doç. Dr. Nedim Sarıfakıoğlu
www.ankaraestetikcerrahi.com
Facebook: @NedimSarifakioglu
Instagram: @nedimsarifakioglu
