DENİZLİ (İHA) - Anavatan Partisi (ANAP) Genel Başkanı Erkan Mumcu, bazı toplantılara katılmak ve ziyaretlerde bulunmak üzere geldiği Denizli'de, ilk önce Organize Sanayi Bölgesi'nde (OSB) işadamlarının sıkıntılarını dinleyerek, burada bir konuşma yaptı.
ANAP Genel Başkanı Mumcu, işadamlarına ve ihracatçılara yönelik yaptığı konuşmada, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) hükümetine eleştirilerde bulundu. Bugüne kadar söylenmedik söz bırakmadığını ileri süren Mumcu, "Söylediğim sözlerin hepsini, eğer gerçek dışı bir beyanda bulunursam bunu yalanlama hakkı herkesin var. Özellikle bu hükümetin var. 2 senedir dilimde tüy bitti. Ama anlayacak bir Allah'ın kulu bulamadım. Aslında herkes anladı ancak bir kişi bir türlü anlayamadığı için herkes sesini kesti. Bunun adı padişahlık sistemi. Padişahın aklına mahkum olmaktan başka bir şey değildir bu" dedi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı padişah ferman diliyle konuşmakla suçlayan Mumcu, "Onun anlayamaması yüzünden oldu bütün bunlar. Bir kişinin kifayetsiz aklı yüzünden Türkiye böyle kötü bir kadere mahkum ediliyor. Sivil toplum, ortak akıl nerede? Buna dur demek lazım. Bunun bedelini vatandaş ödüyor" diye konuştu.
Büyük bir tehlikeyle karşı karşıya olduklarını ileri süren Mumcu, "İhracatçı ve sanayiciler işçisini kapıya koymamak için ihracat yapıyor, para kazandığından dolayı değil. Bu şartlar altında böyle bir Teşvik Kanunu, ihracatçının da sanayicinin de geleceğini bitirmek demektir" dedi. Türk ekonomisindeki büyümenin yalancı büyüme olduğunu öne süren Mumcu, "Bu büyümenin bedeli çok ağır olur. 4 yıldır Türkiye'yi bir yoksulluk pahasına bu yüksek reel faiz düzenini sürdürmeye çalışıyor. Vatandaşın canı burnunda artık" şeklinde konuştu.
Mavi akımla ilgili soruları da cevaplandıran Mumcu, "Daha önce ucuza aldığımız enerjiyi, yeni bir anlaşmayla daha pahalı almaya başladık. Bu soruya Enerji Bakanı'nın cevap vermesi lazım. Bu ülkenin Başbakanı cevap vermeli. Bu milletin cebinden o kadar para alınıp götürülürken, bana göre çalınırken, bu sorunun cevabını birilerinin vermesi lazım. Bu ülke sağır ve dilsizler ülkesi değil. Bu, fakir fukaranın cebinden çıkan para. İşsiz delikanlının ekmeği bu. Bunun hesabını kim verecek? Yalan söylüyor, iftira atıyorsam beni dava edin. Ya da bu sorunun cevabını verin" dedi.
Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç'un, turistlere halı satılmasında sahtekarlık yapıldığıyla ilgili iddiası konusundaki bir soruyu da cevaplandıran Mumcu, "Hiç uyanmasa mesele yok da, arada bir uyandığı zaman ortaya çıkıyor. Hakikaten o bakanlıkta 5 yıllık bir emeğim var ve o emek ortadadır. Uyuyarak bile idare edilebilir bir hale getirdim orayı. Ama uyanma birader, bırak kendi haline" diye konuştu.
AK Parti'ye geçişiyle ilgili bir soruya Mumcu, "Bu iktidar milletin iktidarı olacaktı. Ben buna inanmıştım. Ama bu iktidar, başta Başbakan olmak üzere iktidar sahiplerinin uzun yıllar verdikleri siyasi mücadelelerinin mükafatı olarak gördüğü bir oyuncağa dönüştü. Kendi hırslarını tatmin eden bir oyuncağa dönüştü. Ben bunları yakından ve içeriden görüyorum. Benimle birlikte 2 sene sonra siz de göreceksiniz. Siyasetin ne kadar yozlaştırıldığını göreceksiniz. Tarihe not olsun diye bunları söylüyorum. Siyasetin, Türk siyaset tarihinde hiç olmadığı kadar nasıl yozlaştırıldığını, yolsuzluğun, Türk siyasetinde hiç olmadığı kadar nasıl geldiğini sizler de göreceksiniz" şeklinde açıklamalarda bulundu.
Konuşmasında işadamları tarafından sık sık alkışlanan Erkan Mumcu, hiç bir şeyin sonsuza kadar karanlıkta kalmayacağını söyleyerek, "Bu sözleri söylemek için de cesaret lazım. 360 kişilik bir çoğunluğu olan bir hükümetin, bütün kudretiyle iktidara çöktüğü bir yerde bunu söylemek için lazım. Cesareti olan gelir benden hesabını sorar. Ama gözümün içine baka baka hesap sorar" dedi.
Turizm arazilerinin tahsislerini ihaleyle ve yarışmayla yaptıklarını, bunu büyük bir mücadeleyle başardıklarını belirten Mumcu, "Milletin kalbini kıracak sözler söylemek istemiyorum. Çünkü üzülüyorum" dedi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın hıçkırıklar içinde düğümlenen hıçkırıklardan söz ettiği konularda, en önde siyaset yapan ve o insanların yanında olan kişilerden biri olduğunu söyleyen Mumcu, "Onların hak ve özgürlükleri için siyaset yapan insan bendim. Başbakan'ın da hak ve özgürlükleri içinde siyaset yapan bendim. Ama o, bugün eline geçirdiği kudretle bizim hak ve özgürlüklerimizi kısıtlıyor. Ona siyaset yapma olanağını getiren 312. maddeyi çıkarabildiyse o benim yüzümdendir" diye konuştu.