Sadece burun şeklinin ve oranının yanında, üçüncü bir boyut olan gölgeler ve parlamalar da günümüzün estetik dünyasında artık önemli bir yer tutuyor. Estetikte yeni bir konsept olan “gölgelendirme ve parlatma” yöntemi ile daha doğal görünümlü, ideale yakın ve karakterli burunlar elde ediliyor. Burun estetiğinde on binin üzerinde operasyon gerçekleştiren Kulak Burun Boğaz Uzmanı Opr. Dr. Süreyya Şeneldir, yöntemle ilgili soruları yanıtladı.
İdeal burun nasıl olmalı?
Estetik dünyasının temel felsefesine göre; “iyi oranlanmış her şey güzeldir”. Dolayısıyla başarılı bir burun estetik operasyonunun ilk koşulu, burnumuzun yüzümüzle orantılı olması. Bunun yanı sıra, kendi içinde de belli oranlara sahip olması gerekiyor. Örneğin burnun dudaklara yaptığı açı, erkekte 90 derece, kadında ise 100 derece civarında olmalı. Günümüzde uzmanlar burun estetiği operasyonunda, standart olarak yaklaşık 20 civarında orandan yararlanıyorlar. İşte bu oranların kullanıldığı felsefeye de “altın oran” deniliyor. Ancak bu oranlar, bazı uzmanlara göre ideal bir burun oluşturmada bir noktadan sonra yeterli gelmiyor. Bunun nedeni ise standart olarak başvurulan oranların tümünün sadece iki boyutlu bir uyum sağlayabilmeleri. Yani altın oran felsefesinde burun iki boyutlu bir organmış gibi değerlendiriliyor.
Burunda üç boyutlu inceleme nasıl yapılıyor?
Burnumuzu sadece iki boyutlu olarak değerlendirmek bazı sakıncalar doğuruyor. Altın oran felsefesine göre yapılan operasyonlarda, buruna profilden bakıldığında mükemmel bir görüntü oluşuyor. Çünkü profilde derinlik hissine gerek duyulmadığı için burunda parlaklık ve gölgelenmelerin bir önemi olmuyor. Ancak cepheden bakıldığında 3. boyutun yani derinlik hissinin önemi anlaşılıyor. Aksi halde ideal oranlar tutturulmuş olsa da, buruna derinlik hissi katılmazsa, doğal olmayan sonuçlarla karşılaşılabiliyor. Örneğin, mandalla sıkılmış veya çimdiklenmiş burun ucu görüntüsü, altın oran felsefesine göre uygulanan operasyonlarda en sık karşılaşılan sorunlardan. Ayrıca, burun bir bütün değil de sanki iki veya üç parçaymış gibi görünebiliyor. Burun ucunda ortaya çıkan bu tarz görünümler de estetik operasyon geçirildiğini hemen ele verebiliyor.
Burun estetiğinde gölgelendirme ve parlatmanın amacı nedir?
“Gölgelendirme ve parlatma” operasyonunda amaç; burna iki açıdan ışık düşürülerek, burun ucu ve burun sırtının ideal bölgelerinde gölgelenmeler ve parlaklıklar oluşturularak mükemmel ve doğal bir burun elde etmek. Bunu gerçekleştirebilmek için burnun sadece profilden değil, cepheden görünümü de esas alınıyor. Operasyonda açık ameliyat tekniğiyle burun içindeki kıkırdaklar önce dışarıya alınıyor. Ardından burun operasyonunun ana felsefesi olan “altın oran”dan yararlanılarak kıkırdak ve kemiklerin eni ile boyu ölçülüyor. Kıkırdak ve kemikler sadece dikişlerden yararlanılarak ideal ölçülerine kavuşturuluyor. İşte bu noktadan sonra devreye “gölgelendirme ve parlatma” bir başka deyişle 3. boyut felsefesi giriyor. Burunda ideal bölgelerde gölgelendirme ve parlaklık oluşturmak için özel bazı greftlerden yararlanılıyor. Örneğin kıkırdağın ucuna bir greft eklenerek, burundaki zirve ve çukurun belli olması sağlanıyor. Ardından da kıkırdak tekrar buruna yerleştiriliyor.
Avantajları nelerdir?
Bu yöntemle derinlik hissi verildiği için düzgün, simetrik, yüze uyumlu, dışarıdan bakıldığında ameliyat olduğu belli olmayan, uygun uzunluk ve yükseklikte, kaş ve göz uyumunun iyice belirginleştiği bir burun elde ediliyor. Bu yöntemle iyileşme süresi klasik ameliyata oranla kısalıyor. Örneğin operasyondan sonra 2. gün, günlük hayatınıza dönebiliyorsunuz. Burnunuzdaki tüm alçılar ve sargılarda 5. gün alınıyor ve yerine küçük flasterler takılıyor.