AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik, AK Parti'nin ve AK Parti Hükümeti'nin laik düzene karşı gibi gösterilmeye çalışılmasının bir ''kara propaganda'' faaliyeti olduğunu ifade ederek AK Parti;nin 'muhafazakar demokrat' kimliğinin laik devlet düzeniyle bir sorunu olmadığını bildirdi.
Çelik, yaptığı yazılı açıklamada, 4 Mayıs 2010 gününde, Wall Street Journal gazetesinde Marc Champion imzasıyla yayımlanan ''Türkiye;nin Kansız İç Savaşındaki Entrikalar'' isimli makalede çok yanlış ifade ve analojilere yer verildiğini bildirdi.
Çelik, açıklamasında şunları kaydetti:
''Öncelikle, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığının güçlendirilmesi adına atılan adımların bir iç savaş olarak lanse edilmesi son derece yanıltıcı ve gerçeklikten uzaktır.
AK Parti hükümetinin reform ve demokratikleşme adına başlattığı tüm icraatlar, uluslararası camiada büyük takdir ve ses getirmekle kalmamış, uzun süredir bu özlemi taşıyan halkımızca gönülden benimsenmiş ve desteklenmiştir. Bu reformların gücünü gören AB çevreleri, reform sürecimizi demokrasi ve hukuk adına 'sessiz devrim' olarak tanımlamışlardır.
Söz konusu makalede Ak Parti'den bahsedilirken 'ılımlı İslamcı' ifadesi kullanılmıştır. Bu ifade tamamen yanlıştır. Ak Parti Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan, bu ifadeyi defalarca reddetmiştir. Ak Parti, 'muhafazakar demokrat' bir partidir. Siyasal İslam ya da ılımlı İslam gibi tanımlar, Ak Parti tarafından yanlış bulunmaktadır ve reddedilmektedir.''
-''İSLAMCILAR VE LAİKLER ŞEKLİNDE İKİ KESİM YOKTUR''-
Çelik, şöyle devam etti:
''Bütün demokratik ülkelerde yaşanan, statüko yanlıları ile reform yanlıları arasındaki tartışmaların bir 'iç savaş' gibi adlandırılması son derece provokatiftir.
Türkiye;deki gelişmeler analiz edilirken, 'İslamcılar' ve 'laikler' arasında bir savaştan bahsedilmesi tamamen yanlış bir değerlendirmedir. Türk toplumunda 'İslamcılar' ve 'laikler' şeklinde iki kesim yoktur; bu tanımlamalar yanlıştır.
Öte yandan bazı devlet kurumları 'laik düzenin parçası' gibi gösterilirken, diğer bazı devlet kurumları laik düzen karşıtı gibi sunulmaktadır. Bu da kökten yanlıştır. Hükümet dahil bütün kurumlar, Anayasa'da tanımlanan laik, demokratik, sosyal, hukuk devleti düzeninin parçasıdır.''