KARS (İHA) - Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Avrupa'da ailelerin daha iyi yetişmesi amacıyla çocuklarını yatılı okula gönderdiğini belirterek, "Türkiye'de 2004'de YİBO ve PİYO'ları öncelikler arasına aldık. Bugün bunları onarıma tabi tutup hepsini bilgisayarla donatacağız" dedi.
Kars'ta gezi ve incelemelerini sürdüren Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Kağızman İlçesi'nde bir hayırsever tarafından yaptırılan Halime Arslan Yıldız İlköğretim Okulu'nu düzenlenen törenle hizmete açtı.
Törende bir konuşma yapan Bakan Çelik, hayırsever vatandaşların yardımıyla eğitimdeki sorunların çözüldüğünü belirterek, "Kefenin dibi yoktur. Merkep ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri. Kubbede hoş sedanız yoksa yaşamanızın da bir anlamı yoktur. 'Benim durumum çok iyi, çocuklarımı modern yerlerde okutuyorum. Köy çocukları da ne yaparsa yapsın' diyen aymaz insanlar, bu memleketin aynası olamazlar. Yıllar önce internetin olacağına kimse inanmıyordu, ama şu an bütün okullarda internet bağlantısı var. 'Orada bir köy var uzakta, o köy bizim köyümüzdür, gitmesek de gelmesek de o köy bizim köyümüzdür' mantığı artık kalktı. Bizler, sizlere hizmet için varız. Bugün dünden iyi, yarınlar da bugünlerden iyi olacak. Milletimiz sosyal bir millet, hayırsever bir milletiz. Ülkemiz, bu insanlarla daha iyi yerlere gidecektir" dedi.
Törende okulu yaptıran hayırsever işadamı Nesim Yıldız'a plaket veren Bakan Çelik, öğretmenlere de belge dağıttı. Okulun bilgisayar odasını da gezen Bakan Çelik, daha sonra Kağızman Yatılı İlköğretim Bölge Okulu (YİBO) spor salonunda düzenlenen Bilgi Üniversitesi YİBO Eğitim Projesi'nin tanıtım programına katıldı. Kağızman Kaymakamı Aylin Kırcı Duman ve Bilgi Üniversitesi Mütevelli Heyeti Üyesi Halit Kakınç'ın proje hakkında bilgi verdiği programda konuşan Bakan Hüseyin Çelik, kendisinin de ilkokul dahil bütün tahsil hayatının yatılı okullarda geçtiğini söyledi.
Öğrencilere "Siz bizim kır çiçeklerimizsiniz" diyen Bakan Çelik, "Sizin şartlarınızın daha kötüsünü bizler yaşadık. Size imkan verilirse çiçek açarsınız. Eğer YİBO'ya gitme imkanım olmasaydı ben ilkokula bile gidemezdim. Çünkü köyümde okul yoktu. 72 kişi bir odada yatardık, bin kişiye bir kazan yemek düşerdi. 15 günde, 15 dakika ancak banyo yapardık. Bugünkü şartlar daha iyi ve bir koğuşa 4 öğrenci düşüyor. Türkiye'de 2004'de YİBO ve PİYO'ları öncelikler arasına aldık. Bugün bunları onarıma tabi tutup hepsini bilgisayarla donatacağız. Sizlere bir takım insanlar 'yetim' diyebilirler. Bunu kafanıza takmayın. Ben de yetim değildim, ama YİBO'da okudum. Buralarda küçük yaşta kendi kendinize yetme kabiliyetini alıyorsunuz. 12 yaşındaydım, Türkiye'nin her tarafına gitme imkanı buldum. Çünkü kendime öz güvenim vardı. Bunun nedeni de YİBO'da okumamdı. Her işimizi kendimiz yapardık. Bu okullar insanı hayata hazırlıyor. Ben 7 yaşında baba ocağından çıktım, eve 33 yaşında döndüm. Gurbet ocağını çok iyi biliyorum. 4 ayda bir ailemle görüşebilirdim. Ailem Van'da, ben de Tatvan'daydım. İçinizde çok iyi eğitim görerek, iyi yerlere gelecekler çıkacak. Ben, ağabeyiniz olarak diyorum ki başarı imkansızlıkları başarmaktadır. Avrupa'da birçok aile, kişilikleri gelişsin diye çocuklarını yatılı okula gönderiyor. Ben, kendi çocuğumu da Ankara'da YİBO'ya gönderdim" diye konuştu.