CHP, AKP ulusal basını sindirme politikası içinde
ANKARA (ANKA) - CHP, AKP iktidarının ulusal basına bir "sindirme operasyonu" uyguladığı gerekçesiyle hazırladığı genel görüşme önergesini TBMM Başkanlığına verdi.
CHP Ankara milletvekili Yılmaz Ateş tarafından hazırlanan genel görüşme önergesinde, "Ulusal düzeyde günlük yayın yapan gazetelerin yönetim ve köşe yazarlarına karşı son dönemde Başbakan ve iktidar odakları tarafından bir sindirme operasyonu uygulanmaktadır" denildi.
Önergede, "iktidar uygulamalarına yeteri kadar yer vermediği" düşünülen gazete yönetimlerine el çektirildiği, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın beğenmediği köşe yazarlarının işsiz kaldığı bildirildi.
"İBRET VERİCİ "
Yılmaz Ateş ile birlikte Meclis'te basın toplantısı düzenleyen CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan'ın, CHP'nin hiçbir öneri getirmediğini söylediğine dikkat çekerek, "Başbakan bizi dinlemiyor. Hiçbir gazete patronu kamu ihalesine girmemeli, gazeteciler sendika üyesi olmalı demiştik. Bunları hiçbir zaman dikkate almadı ve üstelik bu konudaki sessizliğini de ısrarla sürdürüyor" dedi.
Kılıçdaroğlu, Başbakan'ın hükümet programı görüşmelerinde Meclis çatısı altında,gazetelerin haberlerinin doğru olmadığını savunduğunu belirtti. Kılıçdaroğlu, "Bu ibret verici bir manzara. Sizlerin yaptığı haberlerin doğru olmadığının Başbakan tarafından dile getirilmesi, demokrasi açısından büyük bir ayıptır" dedi.
-ALTAYLI, BARLAS, ÖZDİL, ÇÖLAŞAN, ÇOŞKUN-
Genel görüşme önergesinde son dönemde gazetelerinden ayrılan ya da görevlerine son verilen köşe yazarlarının isimleri, AKP hükümetinin basına yönelik baskılarına örnek olarak verildi.
Önergede bu konuda şu görüşlere yer verildi:
"Star Grubuyla başlayıp Sabah Grubuyla devam eden medya kuruluşlarının TMSF'ye devredilmesi sonucunda siyasi iktidarla paralel düşünmeyen birçok basın çalışanının işlerinden olduğu bir süreç yaşanmıştır. Bu süreçte çalışmaya devam edenlerin üzerinde kurulan baskılar otosansür olgusunun yaşanmasını da beraberinde getirmiştir.
Sabah Grubunda, Başbakan'ın Basın sözcüsünün direktifleri ile gazete manşetinin belirlenmesine direnen başarılı Genel Yayın Yönetmeni Fatih Altaylı görevden uzaklaştırılmış, Mehmet Barlas ve Yılmaz Özdil'in işine son verilmiştir.
Yine adı Hürriyet Gazetesi ile özdeşleşmiş köşe yazarı Emin Çölaşan gazeteden çıkarılmış, bununla da yetinilmeyerek, siyasi iktidarı eleştiren diğer bir başarılı köşe yazarı için (Bekir Çoşkun) Başbakan kamuoyu önünde demokrasi ile bağdaşmayacak ifadeler içeren açıklamalarda bulunmuştur."
