HABER

"Cinsel istismar'' iddialarına ilişkin rapor

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Zafer Üskül, Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Başkanı Güldal Akşit ile Siirt'te yaptıkları incelemeye ilişkin raporunu hazırladı.

TBMM (A.A) - Raporda, Siirt'te meydana gelen ve tüm yurtta infial uyandıran olaydan sonra, adli ve idari manada yapılabilecek tüm işlemlerin yapıldığı belirtildi. Asıl sorunun olayın ortaya çıkmasına kadar yaşanan süreç içerisinde kendini gösterdiği ifade edilen raporda şu tespitlere yer verildi:

''Öğrenimine devam eden 12-14 yaşlarındaki kızların, öğrenim gördükleri okulun müdür yardımcısı tarafından defalarca nitelikli cinsel tacize maruz kaldığı iddialarının yanında aynı mağdurelerin değişik kişiler ile değişik zamanlarda birlikle olmaları ciddi bir sosyal sorundur.

Aile, okul ve toplum üçlüsünün böyle bir olayı içerisinde doğurup barındırması, çocukları eğitmekle yükümlü kamu görevlilerinin de bu tür bir istismara adının karışması ve bu eylemlerin gün yüzüne çok geç çıkması olayı daha da karmaşıklaştırmaktadır.

Emniyet Müdürlüğü yetkililerinden alınan bilgilere göre; 2008 yılı içerisinde Siirt'te 18 yaşından küçük 31 kişi doğum yapmıştır. Bunların 5'i 12-15 yaş arasındadır. 2009 yılında bu rakam 28 olup, birisi 10 yaşında olmak üzere 6'sı 10-15 yaş aralığındadır. 2010 yılının 4 aylık bölümünde ise 4'ü 12-15 yaş arasında olmak üzere 18 yaşından küçük 17 kişi doğum yapmıştır. Hamilelik sürecinin de göz önüne alınması durumunda, kızların çocukluk dönemlerinde evlendirildikleri ve bunun kabul gördüğü bir realitedir. Bu sosyal olgu karşısında tüm yönetim kademelerinin bunu önleyecek bir sistem geliştirmeleri ve bu işleyişin önüne geçecek tedbirleri almaları gerekmektedir.''

Raporda, olay sebebi ile tutuklanan 18 yaşından küçük bir şüphelinin ''cezaevinde tacize uğradığı iddiasının doğru olmadığı yönünde komisyonda kanaat oluştuğu'' kaydedildi.

Raporda, şu görüşlere yer verildi:

''İki mağdurenin yaklaşık 2 yıldır okul müdür yardımcısı ve bazı kimseler ile yaşadığı iddia edilen olayların şu ana kadar gün yüzüne çıkarılamayıp gizli kalmasında ve gerekli önlemlerin alınmamasında, okul idaresi ile birlikte okulda görev yapan tüm öğretmenlerin sorumluluğu vardır. Gerek aile gerekse mağdureler ile sağlıklı bir iletişim kurulmaması; ailenin özensizliği kadar okulun da takipte yetersiz, ilgisiz ve isteksiz davranması, yaptığı şeylerin anlam ve sonuçlarını henüz tam olarak kavrayamayan ve çevresinden gelecek tehlikelere karşı aile ve okul savunmasından yoksun kalan çocukların yanlış eğilimlere yönelmesine sebebiyet verebilmektedir.

Siirt İl Emniyet Müdürlüğü bünyesinde kurulan okul irtibat görevlilerinin daha işlevsel çalışması, bazı uygulamalarda formalitelerin dışına çıkılarak yapılan işin içinin doldurulması gerekmektedir. Kolluğun önleyici hizmetlere de önem vermesi, bu tür olayları hem engelleyecek hem de caydırıcılığı sağlayacaktır.

Olayın oluş biçimi ile medyada yansıyış şekli arasındaki farklılığın giderilmesi, medyaya yetkili birimler tarafından sağlıklı bilgi akışının sağlanması ile mümkündür. Medya ise yayınlarında, genellemeler yapmaktan kaçınarak onaylanması mümkün olmayan bu tür bir eylemden ötürü tüm ili zan altında bırakacak veya bu tür bir algıya sebebiyet verecek bir dil kullanmamalıdır.

Olayın oluş şeklinden ziyade bu tür hadiselerin niçin yaşandığı üzerinde durulmalı ve bunların cevabı aranmalıdır. Spesifik olaydan sonra sorumlular cezalandırılmakla birlikte, ortamı hazırlayan sebepler tespit edilmeli ve önlemler alınmalıdır.''

En Çok Aranan Haberler